
Pandemi sürecinde Karabağlar halkı ile belediyenin iletişimi nasıldı? Bir belediye meclisi toplantısında vergi ödemeleri konusunda Karabağlar halkının duyarlı tutumundan söz etmiştiniz…
Karabağlar Pandemi sürecini sıkıntı çekmeden atlattı. Bunun nedeni vatandaşlarımız hep dayanışma içerisindeydi. Biz devletin diğer kurumlarıyla iş birliği yaptık çünkü böyle zamanlarda siyaset bir kenara atılır. Önce yapılması gereken yapılır ve mücadeleye destek verilir. Karabağlar ’da zaman zaman vakalar da arttı. Karabağlar yapı bakımından sıkıntılı bir ilçe, örneğin pazarlarla her türlü tedbir alındı. Vatandaş da saygı gösterdi, itiraz etmedi. Kolluk kuvvetlerine de herkes yardım etmeye başladı. Biz öncelikle çalışanlarla ilgili tedbirler aldık. Belediye ekipleri salgından etkilenmemeli etkilenirse hizmetler aksardı. Ne gerekiyorsa yaptık, vakalarımız da oldu; ama yaygınlaşmadan tedbirleri aldık. Salgınlardaki en önemli şey temizlik, bu belediyelerin de temel görevidir. Biz bunu aksatmadan en iyi şekilde yerine getirdik. Kapalı olan iş yerlerinden katı atık bedeli almadık, biz bunu yapan ilk belediyelerdeniz. Kiradaki yerlerimizden kira almadık.
Karabağlar ‘da çok fazla etkilenmedik, insanlar gelip vergilerini ödediler çünkü insanlar duyarlı ve belediyesine sahip çıktı, bu çok önemli. Kurumun zorda kalmaması için destek verildi, vatandaş belediyenin çabasını gördü ve hizmetlerin aksamaması için vergilerini ödediler. Bu toplumsal dayanışmadır, biz de bir devlet kurumuyuz. İnsanlar birçok hizmetini belediyeye gelmeden yapabildi. Deprem, sel, pandemiyi yaşadık; ama vatandaşın her zaman yanında olmaya çalıştık. Ben selin olduğu gün Poligon civarındaydım, orayı da su bastı. Orası aynı gün hemen temizlendi. Daha sonraki süreçte de herkesin evi çamur içinde olduğu için ekiplerimiz onlara da yardım etti. Vatandaş zaten bunları gördüğü için destek oluyor. Bu süreçte geçen sene yangını da yaşadık. Bütün bunlar dayanışma ve çalışmayla atlatıldı.

Sizin Demokrasi Üniversitesi’ne daha geniş alan verilmesiyle ilgili bir talebiniz vardı. Bu konuyu özetler misiniz ve süreç ne aşamada?
Orayı kısaca özetlersem alanın tamamı 80 hektar, 38 hektarı üniversiteye 42 hektarı konuta açıldı. Biz konuta açılan alana karşı çıkarak buranın da üniversiteye dâhil edilmesini istedik; ama TOKİ yaptığı planlarda konutta ısrar ediyor. Planlar iptal edildi. Ufak değişikliklerle aynı plan yeniden onaylandı, buna karşı da dava açtık. Dava süreci devam ediyor. Çözüm bana göre bulunabilir, bu konuda girişimlerimiz de var. Orada 750 vatandaşa kura çekiyorlar. Biz dar gelirli insanın ev sahibi olmasına karşı çıkacak halimiz yok. Kura çekildiği tarihte zaten yargı kararı ile planlar iptal edilmiş. Kura 2020 Şubat ayında çekiliyor, o tarihte zaten karar iptali var. TOKİ’nin normalde bu kuraları çekmemesi lazım. Sonra o vatandaş gelip belediyenin önünde toplandı. Biz de açıklama yaparak onların muhatabının TOKİ olduğunu söyledik. Biz davayı açtığımızda o vatandaşlar yoktu. Dava 2018-2019’da açıldı kura 2020’de çekildi. Amaç üniversite alanı büyütülürse sosyal yaşama fayda olur.
Normalde binalar biter o zaman kura çekilir. Ya da ruhsat alırsınız, planlar ve bağımsız bölümler belli olur o zaman kura çekilir. Onların yaptığı arazide kura çekmek. Ben anlamış değilim, işin siyaset tarafında değilim. O üniversiteyi de kuran bu iktidar. Bu üniversiteye yer lazım. Konur yapılacak bir sürü yerimiz var. Zaten alanla ilgili mecliste oy birliği ile alınan kararımız var.
Kentsel dönüşüm Karabağlar ’da en çok tartışılan konulardan birisi. Kentsel dönüşümle ilgili görüşlerimi her zaman ortaya koydum. İki ayrı yasada var. Belediye kanunu ve 6306 sayılı yasaya göre yapılıyor, biz hep ikisinin birleştirilmesini ve belediyelerin doğrudan sorumluluk almasını istedik. 6306 sayılı yasada belediyelerin sorumluluğu yok, iş bakanlıkta. Yerel yönetimler olmadığı sürece projeleri yapmak çok zor. Yerel yönetimlerin işin içinde olması gerekiyor
Kentsel dönüşüm alanlarıyla ilgili planlar yaptık, Karabağlar ‘da genelde parseller küçük. Biz onlar birleşsin diye plan değiştirdik. 1000 metre parsel oluşturana yüzde 20 inşaat artışı verdik. İnsanların bir araya gelebilmesi için bunu yaptık. Tabii orada yargı kararı var üzerinde çalışma yapıyoruz, çözüm üretmeye çalışıyoruz. Mevcut yapılaşmanın değişmesi lazım, vatandaşı işin içine gönüllü çekip birleşmesini sağlıyoruz.

Karabağlar’ın ezelden beri var olan kent meydanı sıkıntısı bu dönem çözülecek mi? Bir tarih verebiliyor musunuz?
Kent meydanının zamanı konusunda net bir şey söyleyemiyorum çünkü kent meydanı planlarımızda ayrıldı. Planlar kesinleşti şu anda o alan fiilen boş, sadece düzenlenmesi gerekiyor. Projemiz de proje yarışması acıktığımızdan dolayı var. Orada mülkiyet var, üç tane parsel. Onların imar konusu vardı, itiraz ettiler. Yargıya gittiler ve yargı itirazı reddetti. Uygulamaya geçebilmemiz için bir işlem yapılması gerekiyor, tefrik işlemleri uzun sürüyor ve vatandaşın yapması gerekiyor. Orası çok hisseli bir yer, hissedarların kendi arasında uzlaşması lazım, inşaat hakları da var. Verilen imar onların masrafını karşılamıyor. Onlar ne zaman uzlaşır bilmiyoruz. Bizimle iletişimde olanlara hızlı olmalarını söylüyoruz. Çok uzun süreceğini düşünmüyorum, dönem içinde başlayabiliriz hatta bitebilir.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile görüştük, eğer işlemler biterse onlar yapımına geçecek. Orası da 42 dönümlük bir alan. Güzel bir yemden alacak. O meydanın artık geri dönüşü yo, planlar yargı kararıyla da kesinleşti.
Son dönemlerde yapılan kesintiler projelerinizi etkiliyor mu? Ne kadar kesinti oldu bu yıl?
Bu sene kesilen miktar 28 milyon. Bu güne kadar kendi olanaklarımızla ayakta durduk. Bu kesintiler bizi zorluyor, kesinti oranı düşük tutulmalı. Yüzde 35 oranında kesinti oldu, kesinti yüzde 20-25 olsa daha rahat hizmet yaparız. Biz tedbirli davranıyoruz, yatırımları hiç aksatmadan başladığımız bütün işleri bitirdik. Benim en önem verdiğim konu işleri yarım bırakmamak. Karabağlar ‘da şu anda yarım kalmış hiçbir iş yok.
Yorumlar
Kalan Karakter: