Yaşam üretim deresinin içinden akıyor
Yayınlanma :
14.07.2012 00:24


"Başka gezegenlerde de hayat var mı diye merak
ederiz. Sanki bu gezegende yasamayı becerebilmişiz gibi ." Aldous
Huxley
Size bugün, bu cümle ile seslenmek istedim. “Yazar
Huxley boşuna yazmamış, vardır bildiği” dememize gerek kalmadan, yaşadığımız
dünya’nın daha biz bir şey demeden
“yoksa beni beğenmiyor musunuz? “ diye sormaya başladığını duyar gibiyiz. “Beğenmek
ne demek, burada daraldık, yerimiz dar, birlikte yaşayamıyoruz, çok sıkıldık çoook” diye birde üstüne Sezen’in şarkısını
patlatacağız neredeyse..
Hep birlikte, masa üstüne konulan o evrensel vazoda ve
o buketin içinde yer almaktan keyif aldığımız o duyguyu hayal etmenizi
istiyorum. Kollektif bilinç içinde çiçek tozlarınızın birbirine karıştığı, yaprakların
renklerle kaynaşıp ressamlara ilham verecek görüntünün içinde, ruhun sakinliği,
bireyin birbirine karşı gösterdiği hoşgörü, yardım ve eşit haklara sahipliği,
size güzel bir rüya gibi gelmiştir mutlaka… Düşündüğümüz de “evet, belki
olabilir” diyoruz, ama görsel beynimizi çalıştırdığımızda bu görüntüye çabuk
giremediğinizi biliyorum.
Nerde ooo... sesi ile birlikte güzel güzel yaşamak
cümlesini , saygılı beyler, anlayışlı bayanlar, adaletli devlet, suçu
cezaevlerin de değil de toplum da sosyal ceza olarak çeken mahkumlar, mutlu
evlilikler, yaratıcı bireyler sözleri
takip eder ve örnekler bu hep
uzar gider… Bütün bunlar sanki Jüpiter
de, Uranus te, belki de gerçekten Mars ta…
Bilmiyorum orda mı yoksa? “Bunların tersini düşünün” diye sorsam, hemen “şimdiki dünya”
deyip, hayal kurmadan, düşünmeden cevap verirsiniz.
Benim bildiğim tüm bunların burada değil, kendi dünyamız da olduğudur…
‘Şikayet ettiğimiz her şeyin, hepsine potansiyel olarak sahip
olduğumuzu’ söylüyorum. Sert bir cümle gibi görünse de biraz düşündüğünüz de
anlaşılacaktır. “Bu dünya bana dar”
diyen birisine, “git genişlen, ve de
genişlet, bir şey üret. Biz de sayende
genişleyelim” demek çok kolay, ama şikâyetçi yapıya çok fayda etmiyor.
Sen şikâyet ettiğin konunun ne kadar parçasısın? Senin
dünyanda, bu konuyu sen nasıl çözersin, ne gibi yardımlar alırsın? Bir mücadele uğruna o çözüme ne
dökersin? Nedenler, seni nasıl çözüme
götürür? Ağzı olan konuşuyor mu?
Çözmek
niyetinde misin?
Olumlu örnekler çok, eli kalem tutan oturup şikâyet ediyor,
ayakları tutan gidip hakkını arıyor, gözü gören bilinçli farkındalıklarla
elinde Mum ile yol arıyor, gezen fotoğraflıyor, gerekirse ülkenin durumunu
sergileştiriyor…
Bireysel üretim moral olarak birlikte yaşamaya alt
kaynak sağlıyor, kollektif hayatın içinde bir bütünün için de paylaşımın
keyfiyle hayatı sürdürme canlılığı veriyor. Herkesin böyle hissedip yaşadığı
bir dünyayı hayal etmek zor olmaz sanırım. Görsel beynimiz hayal etmemize izin
veriyor, bir de siz izin verseniz!
Görsel beynin çalışması ile beynin fonksiyonları da üretime geçiyor.
Ne de olsa görev bilinci…
Yaşam, üretim deresinin içinden akıyor. Üreten insanın
sesi daha çok çıkıyor, hatta bağırıyor. Onun konuşmaya hakkı var, şikayete
zamanı yok. Otur araştır, anlat, paylaş, bilgilen, ama yeter ki şikayet etme.
Başka gezegenlere rezervasyon yaptırmaya gerek yok, zira dünya da zaten yeteri
kadar yer var. Hem de kardeşçesine…
Bu güneşli ve sıcak günlerde dışarı çıkmadan, bir
tutam kendinize ihtimam gösterin. Önce sahibi olduğunuz o değerli beden
vazonuzun içine sevgi, hoşgörü tohumları atıp, kendinize göre bildiğiniz
olumsuz çiçeklerinizi, olumlu davranış çiçeklerinizin üstüne koyarak öpüp
koklamanızı, kucaklamanızı ve hepsini bir vazoya seyrede seyrede yerleştirme
keyfini öneriyorum.
Yaşam
üretim deresinin içinden akıyor…
Hep
birlikte aktıkça büyümek, coşmak dileğiyle.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: