YAVAŞOĞLU’DA VARIM DEDİ!

GERÇEK HABERCİ-18 Ocak’ta Karşıyaka’da delegeler ilçe başkanını seçecek. Mevcut İlçe Başkanı Uğur Yıldırım aday olmayacağını kamuoyuna açıkladı. Geçtiğimiz gün İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Karşıyaka Belediyesi tarafından desteklenen mavi listenin adayı olan Serdar Koç’un ardından Mavişehir Mahallesi’nde Mavi Listeyi delen Serdar Yavaşoğlu da bugün Karşıyaka CHP İlçe Binası’nda adaylık açıklaması yaptı. 

BU SÜREÇTE KIRICI OLMAYALIM!

Yavaşoğlu’nun adaylık açıklamasında mevcut İlçe Başkanı Uğur Yıldırım da yer aldı. Konuşmasında parti içi çarpıcı mesajlar veren Yıldırım şunları söyledi: “Serdar Yavaşoğlu ve yol arkadaşlarına çıktıkları yolda başarılar diliyorum. CHP Karşıyaka İlçe Başkanlığı görevi çok onurlu bir görevdir. Rahmetli Ertan Özen’den sonra Karşıyaka’da 2 dönem seçilerek ilçe başkanlığı onurunu yaşadım. Bu onuru bana yaşatan CHP’ye, sizlere kendim ve ailem adına teşekkürü bir borç bilirim. Şunu unutmamak gerekir; görevler gelip geçici… İki dönem çok hızlı geçti. Görevler geçicidir, aslolan CHP üyeliğidir. Şunu da unutmamak gerekir; bugün yan yana olanlar yarın farklı tarafta durabilirler, bugün birlikte duranlar yarın farklı pozisyonda yan yana durabilirler. Hepimizin, CHP’nin onurlu bir üyesi olduğunu unutmamamız gerekir ve bu bilinçle hareket etmeliyiz. İlçe başkanlığı seçimine giderken gerek sosyal medyada, gerek kamuoyunda birbirimizi üzmememiz, kırmamamız gerekiyor, hepimizin iktidara giden yolda yoldaş olduğumuzu unutmamamız gerekiyor. Sizlerden ilçe başkanınız olarak rica ediyorum; kimi desteklerseniz destekleyin, karşı tarafta da bir adayımız vardır onların yoldaşlarına da sesleniyorum, bu süreçte incitici kırıcı olmayalım, hepimiz birbirimizi kucaklayalım. Bir sözüm de ilçe başkan adaylarımıza; lütfen örgütü kucaklayın. Geçmişte benim de içinde olduğum, hepimizin yaptığı hatalardan ders alarak bütünleştirici bir pozisyon almak gerekiyor.”

‘HAYATIMDA HİÇBİR ZAMAN DELEGE AĞASI OLMADIM’

Belediye başkanları ve ilçe başkanlarının örgütü kucaklaması gerektiğini söyleyen Yıldırım konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bir delege seçimi atlattık, ben size delege seçimlerinin sonuçlarını söyleyeyim; 2 bin 60 civarı beyaz listeler oy aldı, 680 civarı kırmızı ve turuncu listeler oy aldı, 4 bin civarı da mavi listeler oy aldı. Mavi listelere oy vermeyen kaç kişi var? Bu partinin 2 bin 700 üyesi mavi listelere oy vermemiş. Peki, ilçe başkanı olacak kişi, bu 2 bin 700 kişinin de ilçe başkanı olacak mı, olmayacak mı? Olacak! O zaman o 2 bin 700 kişiyi de kucaklamak zorundayız. Bir sözüm de kamu gücünü kullananlara; belediye başkanlarımız oturdukları koltukta 4 yıl daha oturacaklar, değil mi? Örgütü bölmeye ya da parçalamaya kimsenin hakkı var mı? Yok! Peki, belediye başkanlarımız 13 bin kişilik örgütün belediye başkanı olmak zorunda mı? Evet! O zaman belediye başkanlarımıza da bu süreçte genel başkanımızın talimatları doğrultusunda tarafsız olmak düşüyor mu, düşmüyor mu? Düşüyor! O zaman herkesi görevini yapmaya çağırıyorum, örgütü vicdanıyla baş başa bırakmaya çağırıyorum. Ben bu süreçte tarafsız olacağımı deklare ediyorum. Beyaz listeden seçilen arkadaşlarımız da o sandığa gidip hür iradeleriyle oy verecekler. Çünkü hayatımda hiçbir zaman delege ağası olmadım, bundan sonra da olmayacağım! Tarafsız olacağım! Bir oyum var. O bir oyu da sandığa gittiğim zaman listelere bakacağım, cümlelerimi yanlış anlamayın, Karşıyaka’nın yıllardır siyasetini kirleten insanlar varsa onlara oy vermeyeceğim! Sizlerden de ricam; genç, kadın, yeni yüzler, siyasete değer katacak isimler kimse onlara oy vereceğinize olan inancım sonsuzdur. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum, Serdar Yavaşoğlu ve arkadaşlarına da başarılar diliyorum” diye konuştu. 

FIRILDAK GİBİ DÖNEN İNSANLAR VAR!

Serdar Yavaşoğlu ise 3 yıldır sürekli sokaklarda olduğunu belirterek; “Yaklaşık 3 yıldır Karşıyaka’da şunu yapmaya çalıştık; sivil toplumda siyasetin içine girdiğimizde şuna baktım, belli insanlar belli dönemlerde aday oluyorlar, seçilemiyorlar 2 yıl sonra 3 yıl sonra bir daha çıkıyorlar. O arada hiç yoklar. Hep söylediğim bir şey var; Eğer sizin yüreğinizde ideolojik altyapınız sağlamsa, yaptığınızın doğru olduğuna inanıyorsanız, yüreğinizde ülke ve vatan sevgisi varsa sadece o süreçlerde çıkmazsınız. Ben 3 yıldır sürekli sokaklardayım. Sabah çıkıp, gece evime döndüm. Her gün bu ülkenin bu hükümetin iktidarından kurtulması için arkadaşlarımızla çalıştık. Doğru ve ilkeli siyaset yapan, adamcı olmayan arkadaşlarımızı bir havuzda topladık. Çok net bir şey söyleyebilirim; Öyle insanlar var ki, siyasetle uğraşan, bunlar her dönemin satıcıları… Kim güçlüyse onun yanında olan, fırıldak gibi dönen insanlar! Bunlardan hep uzak durduk. Bugün de aynı şeyleri yaşıyoruz. Bu şekilde bu partinin başarılı olması mümkün değil. Arkadaşlarım ısrar ettiği için aday oldum. Belediye seçimleri bitti, birçok arkadaşım ‘Siz belediye başkanı ile çok eski tanışıyorsunuz, uyum içinde çalışırsınız’, adaylığı düşünün’ dediler. Ortak aklına inandığım birçok arkadaşımla karar verdik ve Nisan’dan beri sokak sokak tüm mahallelerde ilçe başkanlığı için çalışmaya başladık. Bu çalışmalarımızın sonunda şunu yaptık; nasıl bir ilçe yönetimi, nasıl başarabiliriz. 2023’te genel seçim mümkün değil, Türk ekonomisi tarihin en büyük ekonomik krizini yaşıyor. Bu krizle büyük olasılıkla bu senenin sonunda bile genel seçim olabileceğini düşünüyorum. Bu ilçe yönetimi Karşıyaka’yı kesinlikle seçime götürecektir. Onun için tüm çalışmaları, tüm yapılanmaları bu çerçevede yapmak lazım” dedi.

BİRİNCİ ÖNCELİK: PARTİDE TAM DEMOKRASİ

En birinci önceliklerinin partide tam demokrasi olduğunu da dile getiren Yavaşoğlu şöyle devam etti;

“Her birimde özgürce, genel başkanımızın dediği gibi ‘hak, hukuk, adalet’ çerçevesinde tüm kademesinde bu statüyü kurmak istiyoruz. Tüm mahalle koordinatörlerini veya temsilcilerini kesinlikle çarşaf liste ya da önseçimle seçeceğiz. Tüm mahalle delegelerini, Avrupa’daki sosyal demokrat partiler genel başkanlarını bile üyelerine seçtiriyorlar. Üyesine güvenmeyen bir parti olabilir mi? Belediye başkanlarını, meclis üyelerini, ilçe başkanlarını, ilçe yönetimleri kesinlikle tüm üyeleri kapsayan seçimle yapılmalı! Birçoğunuzun da böyle düşündüğüne eminim. Delege sistemi ivedilikle kalkmalı! Bu delege seçimlerinde tarafsız herkes şunu söylüyor; ‘delege seçimlerine çalıştığınız kadar genel seçimde çalışsaydınız parti iktidara gelirdi.’ Olmaz! Bu delegelikte, bir mahallede 2-3 liste çıkıyor, insanlar birbirine kırılıyor. Biz bunu Mavişehir’de yaşadık, diğer mahallelerde de yaşandı. Delegelik sisteminin kalkması siyasi partiler yasasında ama bununla uğraşmamız gerektiğine inanıyorum. Biz bu 3 yıllık çalışmamızda arkadaşlarımızla bir çoban ateşi yaktık. Bir şeyleri düzeltebilir miyiz? Evet düzeltebiliriz.”

BİRİLERİNİN ADAMI OLMAYI HER ZAMAN REDDETTİM!

Belediyelerin çok önemli olduğunu da dikkat çeken Yavaşoğlu; “Bunu Cemil Bey’e daha atandığında söyledim; iktidarın yolu belediyelerden geçer. Siz yerelde iktidarsanız o halk 365 gün size bakıyor. O yüzden belediyelerimizin çok başarılı olması lazım. İlçe başkanlığına alacağımıza ilk günden itibaren hiç inancımı kaybetmedim. Eğer inancınızı kaybederseniz zaten başarılı olamazsınız. Arkadaşlarımızla canla başla çalıştık. Birilerinin dayatması ile bir yere gelmek değil. Ben hayatımda hep tırnaklarımla bir yere geldim. Bunun da en doğrusu olduğunu biliyorum. Yoksa tepeden inme bir yere geldiğinizde birilerinin adamı olmak zorundasınız. Ben bunu her zaman reddettim!” dedi.

YAPACAKLARINI ANLATTI, SÖZ VERDİ

Aday olması için arkadaşlarının yoğun ısrarı olduğunu da dile getiren Yavaşoğlu şöyle devam etti; 

“Bana neden ısrar ettiler biliyor musunuz? AKP hükümeti 2’ye böldü. Arkadaşlarımın bana ısrarının en büyük sebebi; Ben sevgi dolu bir insanım, kimseyi ayırmam. Eğer ahlaklı siyaset yapıyorsa kimseyi ayırmayacağımı buradan söylüyorum. Bizim değil kendi değerlerimizi kaybetmek dışarıdaki farklı partilerdeki insan oylarını da almamız lazım. Bunun en güzel örneğini İstanbul’da Ekrem İmamoğlu yaptı. Oy vermeyeceğim diyene de sarıldı. İnsanları ayrıştırarak başarılı olmamız mümkün değil. Şu partinin kapısından giren herkesi sevgiyle karşılayacağım! Buna söz veriyorum. Mahalle meclisleri kuracağız, bunlarda mahalle muhtarları olacak, meclis üyesi olacak, ilçe yönetiminde o mahalleden sorumlu arkadaş olacak. Delegeler kongrede oy kullanıyor, sonra kimse yüzlerine bakmıyor. O mahallelerde 2 yıl süreyle o delegelerde sistemin içerisinde çalışacak. Mahalle meclisleri kurup, her sokağı bir kişiye bağlayacağız çalınmadık kapı kalmayacak! Kadın kolları ve gençlik kolları yan kollar değil, ana damarlar! Kadınlarımız haklı olarak cinsiyet kotası istemediklerini söylüyorlar, çok haklılar. Aramızda parti eğitmenleri var, parti eğitimleri çok daha fazla arttıracağız. Belediye seçimleri sürecinde birçok önemli projemiz vardı, Cemil Bey’e de anlattım. Belediyeler iş kapısı değil.  Bizim özel sektör işbirliği ile mahalle temsilciliklerinde çalışan arkadaşlarımızın tespitleriyle, insanlara iş ve aş sağlama olanaklarını hazırlayacağız. Bu yaşanan ekonomik kriz insanları dar boğaza soktu, daha da derinleşecek. Sivil toplum kuruluşları, muhtarlar, üniversitelerle sıkı bir işbirliğinde olacağız. Sorunları önce disiplin yoluyla değil, ihraç etmeden önce tatlı dil yoluyla arkadaşlarımızı kazanmaya çalışacağız. Sosyal medyayı çok daha efektif olarak kullanacağız. İnsanların siyasete olan inancını geri getireceğiz. Burada bu konuda çok büyük kayıp var. Biz bunu yerine getireceğimize inanıyoruz. Partide sonuna kadar demokrasiyi uygulayacağız. Bütün birimlerde önseçim ve çarşaf liste. Gücümüzün yettiği yere kadar bunu uygulayacağız. Herşey çok güzel olacak!”