Ak Parti İzmir'de patron kim?

31 Mart yerel seçimleri İzmir'de Ak Parti'nin ciddi kayıpları ile geride kaldı. Bu mağlubiyetin ardından Ak Parti İzmir'de, Genel Merkez eliyle büyük bir revizyon yaşandı. Önce il başkanı Aydın Şengül istifa etti ardından il başkanlığı için düzenlenen temayül yoklaması sırasında il yönetimine matbu hazırlanan dilekçeler imzalatılarak istifaları alındı. Temayül sonrası genel merkeze çağrılan ve büyük çoğunluğu parti tabanında karşılık görmeyen isimlerden oluşan davetliler arasında garanti atanacak denen İzmir eski Milletvekili Kerem Ali Sürekli il başkanı olarak atandı. Yönetim Kurulu'nu oluşturmak için hemen çalışmaya başlayan Sürekli 2 hafta içerisinde 2 bin 500 kadar isim ile birebir görüştü. Sürekli'nin görüştüğü kişilere sorduğu "Teşkilatı nasıl görüyorsunuz? Yönetimde kimleri görmek istersiniz?" soruları dikkat çekerken yönetimde yer almak isteyen isimler araya nüfuzlu isimler sokmak için çaba sarf ederken ekipler de kendi isimlerini listeye sokmak için ayrı mücadele ediyor. Görünen o ki aslında "İzmir'de patron kim?" mücadelesi yaşanıyor.

Öncelikle İzmir'de son 5 yıldır hakimiyet kuran Binali Yıldırım Ekibi ile başlayalım. Hatırlanacağı üzere 31 Mart seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Yıldırım, meclis listelerinin hazırlanması sırasında 2 gün tüm teşkilatlarla bir otelde görüşüp listelere müdahil olmuştu. Yıldırım listelerde bazı isimleri sildi yerine yeni isimler yazdı. Parti kulislerinde Yıldırım'ın bu müdahalesinin Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ'ın listelere müdahil olma çabası sonrası dönemin İl Başkanı Aydın Şengül ve İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya'nın daveti üzerine geldiği ve bu ikilinin listesini onaylattığı konuşuluyor. Yıldırım her ne kadar İstanbul'a gönderilse de ekibi burada halen aktif. 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan eski Bakan Nihat Zeybekci seçim döneminde sahada yoğun bir şekilde çalışırken bir dönem İzmir Koordinatörü olan Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel onun adına bir yapı oluşturdu. Bu yapının koordinesini Yüksel yürütürken İzmir eski Milletvekili İlknur Denizli'ye de önemli görevler yüklendi. İl Başkanlığı'na atanan Kerem Ali Sürekli'yi bu yapının getirdiği konuşulsa da ben pek öyle olmadığını düşünüyorum. Zira Sürekli, Zeybekci'nin ekibine son 15-20 günde katıldı ve bu sürecin çoğunluğunda İzmir dışındaydı. Burada temel soru şu; Zeybekci ve Yıldırım yapısı beraber hareket eder mi?

Gelelim seçimin faturasının çıkarıldığı için istifa ettirilen eski İl Başkanı Aydın Şengül'e. Şengül görevde olduğu dönemde kendi yapısını oluşturdu. Meclis listelerinde de söz sahibi olarak Büyükşehir Belediyesi sıralamasına kendi ekibinden çok sayıda isimi ekledi.  Öyle ki partinin Büyükşehir Meclisi için "Aydın Şengül'ün Gurubu" yakıştırmaları yapılıyor. Kentin patronu kim olursa olsun bu gruba hükmetme konusunda zorluk yaşayacaktır.

Kentin patronu olmak isteyen son isim ise Genel Başkan Yardımcısı olan İzmir Milletvekili Hamza Dağ. Seçim döneminde sık sık düzenlediği basın toplantıları ile gündeme gelen Dağ'ın meclis listelerine müdahil olmak için yoğun çabaları vardı. Bu çabalar nedeniyle Binali Yıldırım, İstanbul'daki çalışmaları bırakıp İzmir'de iki gün mesai harcamıştı. Büyükşehir Meclisi Grup Başkanvekilliği ve ve sözcülüğü için verdiği mücadeleden galip çıkan Dağ'ın özellikle gençlik üzerinde etkisi büyük. Dağ, parti teşkilatı içinde de bu nedenle bir adım öne çıkıyor.

Her ne kadar hazırlanacak il yönetimi kentin yeni patronu ile ilgili bizlere ipucu verecek olsa da bu mücadele parti içinde devam edecektir. 

GönderMe1: Bu güç savaşı Ak Parti'nin İzmir Büyükşehir Belediye Grubu'nda da göze çarpıyor. Meclis grubunda oluşan kamplaşmalar Ak Parti adına sıkıntı yaşatacak gibi görünüyor. 

GönderMe2: Ak Parti'nin istifa eden il yönetiminin hazırladığı seçim raporu kafaları karıştırdı. Kaybedilen 5 ilçe belediyesine rağmen özetle; "oyları arttırdık başarılıyız. İttifaklar nedeniyle iki kutuplu seçim nedeniyle bu sonuç yaşandı" şeklinde hazırlanan rapor parti tabanında tepki gördü. Rapor nasıl olursa olsun siyasetin matematiği kazanmak üzerine kurulur. Bu mantığa göre "başarısızlık" var diyebilirim.