ATAK SON DÜZLÜKTE YAPILIR

CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı atama süreci yaklaştıkça, kafa karışıklığı yaratılarak "aradan sıyrılma" şansı olur mu çabaları gırla. Öncelikle "istatistik biliminin" ırzına geçilmeli ki; yaratılan safsatanın inandırıcılığı olsun. Nedir o? Efendim yapılan kamuoyu araştırmalarında Aziz Kocaoğlu açık ara önde çıkıyor. Peki ne olacaktı diyen yok ki. Bunu yazan, paylaşan, kişilerin asgari okur yazar oldukları düşünülürse, şehirde 15 yıldır Belediye Başkanlığı yapmış, adı her gün yazılan çizilen görüntülenen biri kamuoyu yoklamalarında birinci çıkmayacak da benim mi adım çıkacak?.. Kiraz'ın Bergama'nın köylerinden yurttaşlar herhangi bir aday adayının adını elbette bilemezler, ama Büyükşehir Başkanının adını bilmelerinden daha doğal ne olabilir? Bu tespitin, ya da bu doğal durumu yayarak, yaratılan kamuoyu etkisinin, karar vericilerin aklını çelmede elbette yandaşlar kullanacaktır. Bunun bir yandaş propagandası olduğunu neden unutuyoruz da "durum bu" gibi sunuyoruz.

Aynı şekilde "İlhan Abi Formülü", "Gidin Aziz Beyi ikna edin" diyerek aynı amaca varmayı arzulayan kesimlerin saflaşması son düzlükte atağa kalkmaktan başka bir çaba olmadığını neden görmüyoruz?

Bırakın bu safsataları, CHP'si yüz yıllık geçmişi olan bir partidir. Bu parlattigınız kişi bireysel kaprisleri yüzünden İzmir'de 8 ilçeyi kaybettirmiştir. 

Burhan Özfatura'nin ikinci kez seçildiğinde dahi SHP-CHP ayrı ayrı seçime girmese seçilme şansının olmadığı bir il yani İzmir 30 yıldır CHP'ye omuz veriyor. 

İzmir CHP'nin bu yapısını 8 ilçede cezalandırdı. Eşlerinin akrabalarını aday gösterip PM'de beylerini aday yaptılar. Bunlar öyle az uz suçlar değil.

Hatırlayın 2009 seçimlerinde % 57 oy alan bu başkanın, 8 ilçeyle beraber oyunu % 49'a düşürdü. Ne oldu? İmza kampanyası yürütürken bunlar, sokakta arkadaşlarımız "artık bu partiye oy vermeyeceğiz diyorlar" diyen, bunlar değil miydi? "Partinin mutfağı, politikaları, yoktur" diyen, bunlar değil miydi? Parti neden bunlara bu kadar cazip gelmeye başladı?

Bir de partili arkadaşlara bir sözüm var. Sevgili dostlar bir birimizi haberdar etmek için "özel" sayfalarımıza bu kesimle ilgili paylaşımlardan geçilmiyor. Peki bu yapının olmaması gerektiğini neden yazmıyoruz, yazılanı yaymıyoruz? 

Statüko, mücadeleyle değişir.