Yazıma Merhaba diyerek başlamak istiyorum. Hepinize saygı sevgilerimi sunuyorum.
İlk yazımda herkes benden seçim sonuçlarını değerlendirmemi bekleyecek ama ben farklı konuları ve İzmir’de ki AK Parti yönetimleri ile ilgili fikirlerimi yazacağım.
Seçimle ilgili fikirlerimi yazmayacağım dedim ama AK Parti haricindeki partiler için dedim. AK Parti için öyle bir hava estiriliyor ki seçimi kaybetmiş, 4. Parti olarak çıkmış, hiçbir şeyde söz sahibi değil gibi ama madalyonun öteki yüzü öyle değil. 13 yıldır iktidar olan bir partinin yıpranmaması mümkün değil. Bütün muhalefet ilk defa muhalefet gibi hareket ediyor. Yerli yabancı basın saldırıyor ve en önemlisi lideri partinin başından gitmiş. Bunlara rağmen ne olmuş AK Parti % 41 oy almış, 258 milletvekili çıkarmış, 55 ilde birinci olmuş, 76 ilde milletvekili çıkarmış, 6 bölgede birinci olmuş biri bana bunu nasıl başarısızlık ve hezimet olduğunu anlatabilir mi bence AK Parti Türkiye genelinde çok büyük oy almıştır ve bana göre çok büyük bir başarı elde etmiştir. Başarısızlık kendi öngördükleri çıtayı yakalayamadıkları için vardır.
İzmir'e geldik mi durum farklı. İzmir de çok büyük bir yenilgi alındı. Bunda suçlu kim demek yanlış olur. Bunun ilk sinyallerini yerel seçimlerde vermeye başlamıştı. Sinyaller kongrede artmaya başladı çünkü öyle dostlarımızı göreve getirdiler ki 1 dönemde 3 parti değiştirmiş, AK Partiye tüzüğünde yasak olmasına rağmen AKP diye yazan, gezi olaylarında bizzat sokaklara çıkan, partinin almış olduğu kararlar hakkında basına saygısızca demeçler veren ve hatta Cumhurbaşkanına laf söyleyen arkadaşları ilçe başkanı, il ve ilçe yöneticisi yaptılar. Bunlar hakkında yorum yapanları da hain ilan ettiler.
Sıra milletvekili adaylarını belirlemeye geldiğinde o daha da fiyaskoydu. Senin oy aldığın Kürt kökenli dostlarımızdan aday yok Romen kardeşlerimizin adayı seçilemeyecek sıradan aday, seçilecek yerden aday olanlar ise İzmir’i bilmiyorlar, tanımıyorlar. Vefa göstereceğiz derken ilçesinde devamlı oy kaybetmiş ilçesinde söz sahibi olmayan, girdiği seçimde birinci sıradan meclis üyesi seçilemeyen arkadaşlarımızı milletvekili adayı yaptık.
Seçim çalışmaları ise tam bir fiyaskoydu. 2 bakanımız hariç kimse seçim çalışması yapmadı. Yapanlarda Sayın Atilla KAYA gibi kendi başlarına yaptılar. Mitingler çok kötüydü. Daha doğrusu İzmir’de yapılan hiç bir doğru yoktu.
Yazının sonunda gitmediğim bir il danışma vardı. İl başkanın düzenlemesi gereken toplantıyı sayın Nükhet HOTAR düzenlemiş. Duyduğum kadarıyla da çok kötüymüş. Ama benim için önemli olan konu sayın il Başkanımızın “eleştiri yapanları disipline vereceğim” demesi. O zaman son söz benden olsun. Rica ediyorum beni disipline verin. Verin ki size anlatamadıklarımızı genel merkeze anlatalım.
Saygıyla ve sevgiyle kalın....
BAŞLIKSIZ BİR YAZI!
Yayınlanma :
15.06.2015 13:35