CHP İzmir yine kritik bir yol ayrımında. İl başkanlığı süreci partililer arasında yeni bir heyecan yaratırken, kentin siyaset hafızası bize bazı dersleri de hatırlatıyor. Yıllardır örgüt içinde yaşanan iç çekişmeler, kırgınlıklar ve kimi zaman yanlış tercihler, partinin İzmir’deki enerjisini zayıflattı. Her dönem “birlik” denildi ama çoğu kez bu birlik, seçimden seçime hatırlandı. Bugün aynı hataları tekrar etme lüksü yok.
Genel Merkez’in Şenol Arslanoğlu’nu aday göstermek istemesi, elbette geçmişteki emeğine saygı duyularak değerlendirilmeli. Ancak şartlar ortada. Uzun süredir aktif siyasetin dışında kalan bir ismin, üstelik sınırlı hareket alanıyla, örgütü yeniden canlandırması kolay değil. İzmir örgütü, artık savunmada değil, sahada ve halkın içinde olmayı hak ediyor. Geçmişin ağırlığıyla değil, geleceğin iddiasıyla yola çıkmak gerekiyor.
Bu noktada, Yağmur Yurdakul Özkan’ın adı boşuna öne çıkmıyor. Özkan, yıllardır örgüt içinde çalışan, kadınların ve gençlerin sesine kulak veren bir isim. Siyaseti sadece koridorlarda değil, sokakta yapan biri. İzmir’in temposuna ayak uydurabilecek, partinin enerjisini yükseltecek bir profil. Üstelik kadın olması, CHP’nin toplum nezdindeki yenilenme mesajını güçlendirecek bir unsur.
İzmir, yıllardır “değişim” kelimesini sadece duymaktan değil, görmeyi hak ediyor. Geçmişteki iç kavgalar, kişisel hesaplar ve bitmeyen hizipler, partinin yereldeki itibarını zaman zaman zedeledi. Bugün bu defteri kapatmanın, İzmir’e yakışır bir sayfa açmanın tam zamanı. Bu sayfanın başına yazılacak isim, partiyi hem içeride birleştirecek hem de dışarıda güven tazeleyecek biri olmalı.
Kısacası, İzmir geçmişin faturasını bir kez daha ödememeli. Bugün atılacak adım, sadece bir il başkanı seçimi değil, CHP’nin İzmir’de yeniden ayağa kalkma sürecidir. Bu sorumluluğu taşıyacak, yenilenmeyi samimiyetle temsil edecek isim bellidir: Yağmur Yurdakul Özkan. İzmir’in ruhu da, örgütün vicdanı da bu değişimi istiyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: