Ey Koltuk Sen Nelere Kadirsin!..

İzmir Kazanı'nda siyasi ve yerel yönetimlerle ilgili kulislerde konuşulanları kaynatmaya başladıkça gelen tepkilerden doğru şeyleri yazdığımız tescilenmeye başladı. Meslek büyüklerimden biri, "Haber yada yazınızın doğruluğu sizle ilgili bağırış çağırışların fazlalığı ve karşınıza çıkmadan arkanızdan atılan iftiraların çokluğu ile doğru orantılıdır. Bunlar ne kadar fazla ise yazdığınız şeyler o kadar doğrudur" demişti. Son dönemde bu köşede kaynattığımız kulislerden dolayı arkamızdan sallayanların sayısı bir hayli artmış durumda. Ama bilmedikleri şey burasının Gerçek Haberci! olduğu gerçeği. Burada hatır-gönül ve para-pul ile köşe ya da haber yazılamaz. Alınan kulisler en az 4 yerden teyid edilmezse bu kazanda kaynatılamaz. Meslek büyüğümüzün dediği gibi, demek ki kazanda yazdığımız çok net ve doğru bilgiler ki çamur atma kampanyası başlatmışsınız. Tavsiyemiz; öyle işkembe-i kübranızdan arkamızdan sallamayın bırakın da karşımıza gelip konuşun! Tabi yerse...

Gelelim Kazan'da bu yazıda kaynatacaklarımıza... Malum Ak Parti ve CHP'de kongre süreci başladı. Bu çerçevede Ak Parti delege seçimlerini geçtiğimiz hafta sonu tamamladı. Ak Parti bu süreci, sen-ben-bizimoğlan, eş-dost-akrabayı genel merkezin tüm uyarılarına rağmen yazarak tamamladı. 

CHP'de delege seçimlerine sayılı günler kala mahallelerde mevzi çalışmaları devam ediyor. Geçmiş dönemde olduğu gibi etnisite, din ve iş vaadi üçgeni bu senede devrede. Geçtiğimiz dönem sonrası bu çalışma şekli ile parti içinde ekilen kin ve nefret tohumları daha hızlı yeşeriyor. 

Unutulmaması gereken İzmir huzur ve sukuneti sever. Ak Parti'ye olan mesafeli duruş tavrı da buraya gelen Ak Parti üst düzey yöneticileri ve milletvekilerinin mevcut kent yaşamına müdahale edildiği ve mevcut huzur ortamını zedeleyecek ayrıştırıcı söylemleridir. CHP'de bu üçgende siyaset yapmaya devam ederse o da bu tavırdan nasibini alacaktır. 

Özelikle iş kısmı ile ilgili bazı belediye başkanlarının muhalif bloku kırmak adına bu kozu kulanacağı kulislerin baş konusu. Hatta, İzmir metropolünde "çarpık kentleşme ile mücade edeceğim" diyerek gelen bir belediye başkanı uyguladığı mezhepsel ayrımcılığı daha da ileri götürerek bu kez iş kozunu devreye sokmuş. İzmir'in su işleri ile uğraşan kurum ile oan organik bağını kullanarak bu kuruma personel alımına katkı koymaya başladı iddiaları var. İddia doğru ise koltuk sevdası almış başını gidiyor demektir. Vay bu kentin haline... 

Tek Oyu Varmış Verecekmiş!

Bu arada bir belediye başkanı geçtiğimiz günlerde "Bir oyum var. Oda mevcut ilçe başkanına" demiş. Eh be Başkan, güldürdün bizi!.. Kamu yöneticisi olarak tüm maddi ve koltuksal gücünü kullanarak seçtirdiğin ve yıllardır en üst sınırdan maaş vererek istihdam ettiğin bu adamı bırakıp elin oğluna mı oy vereceksin. Yazık değilmi harcadığın o kadar para, zaman ve emeğe?...