Demokrasinin özü; çoğunluk oyuyla seçilmiş olanın yönetime gelmesidir. Fakat bu kural bizde pek işlemez. Biz aile içi sorunların çözümünde bile son noktayı babanın koymasına alışmış toplumun bireyleriyiz. O nedenledir ki içinde “demokrasi” sözü geçen bir cümle kurduğumuzda demokrasiyi hayata da dahil ettiğimizi sanıyoruz.
Demokrasinin “mış” gibi yaşandığı ülkelerin, siyasetçileri de demokrat"mış” gibi yaparlar haliyle… AKP, MHP gibi partilerde tartışma çıkmasına pek izin verilmez. Tartışma çıksa da pek dışardan sesleri duyulmaz. Tek gürültü çıkan yer CHP.
CHP daha “demokrat” olduğundan olaylar mutlaka yetkili kurullarda tartışılır.
Mesela seçim süreçleri sırasında aday belirmelerde ön seçim bir lütuf gibi üyeye sunulur ya da esirgenir.
Yetkili kurullar tartışadursun, ekipler desteklediği aday adayını “aday” yapmak üzere kılıçlarını çeker ve bıçaklarını biler, savaşa hazırlanır. Çünkü “Parti içi demokraside her şey mübahtır!”
Demokrasinin gereği olarak son noktayı tabi ki lider koyar.
Liderin sözünün üstüne söz söyleyenin, söz söylerken yanında olanın, o sözü tekrar edenin ve tüm yakınlarının üstünü de boydan boya çizerler… Ki siyasetin içinde beklentisi olan hiç kimse böyle bir çizikle yaşamak istemez… Doğal olarak aday belirleme sürecinde hiçbir aday adayından şimşekleri üzerine çekecek bir söz bir davranış beklenmez.
Oysa ki; CHP aklını kullanmayı, yapıcı eleştiriye açık olup yanlışa yanlış demeyi bilenlerin partisi olmak zorundadır. Liderler değişir, kadrolar gelip geçer. Asıl olan Cumhuriyetin temel ilkelerine ve demokrasiye sahip çıkmaktır...
Adaylığını tehlikeye atmamak için en temel parti içi demokrasi hakkını dahi kullanmaktan çekinenler listelerde isimlerini göremeyince “emek” vurgusu yapıp adam kayırmadan ekipçilikten şikayet eder oldular. Ki artık şikayet etmek için vakit çok geç…
Yani demem o ki;
"15 Temmuz demokrasi şehitleri meydanı"nı alkışlamayı içinize sindirdiyseniz...
Ozan Arif gibi birinin Pir Sultan Abdal gibi, Mahzuni Şerif gibi, Neşet Ertaş gibi isimlerle aynı kefeye koyulması içinizi sızlatmadıysa...
Ön seçimsiz aday dayatmalara ses çıkarmadıysanız...
Kadın emeğinin görmezden gelinip cinsiyet kotasına uyulmayışına susuyorsanız...
Neden diye sorulduğunda "aman seçim var bölünmeyelim aykırı ses çıkarmayalım, birlik beraberlik" vs diye geçiştiriyorsanız...
Listelerde adınızı görmediğinizde şikayet etme hakkınız olup olmadığını kendinize sormalısınız!!!
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: