Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk yaptığı açıklamada, "Belediye başkanlarının başka yerlere para aktardıkları için görevden alındığı söylendi. Bütün ilçelerin borçları büyükşehir belediyesine verildi. Belediyeyi 426 milyon borçla devraldım. İşçilerin, memurların parasını ödemeyi ancak başardık. Belediyede bir kuruş yok. Farklı yerlere para aktardığımız konusunda devamlı açıklamalar yapılıyor. İstanbul’un durumu belirsiz olmasaydı 1 Nisan’da kayyum atanacaktı. Bugüne kadar yaptığımız siyasette kardeşçe yaşadığı bir Türkiye yaratma mücadelesi. Bugün yürütülen siyasette Kürtler potansiyel tehlike olarak görülüyor. Bu siyasetin kimseye yararı yok. Bütün zorluklara, zindanlara, gözaltılara rağmen bu sorunun demokratik siyasetle çözüleceğini biliyoruz." diye konuştu.
Türk'ün açıklamalarından başlıklar şöyle:
"Devlet aklını oluşturamazsak kutuplaşmanın başka bir yola girmesinden endişeliyiz. Bunu engelleyecek olanlar demokrasiye inanlar… Kamuoyunu bilgilendirmek zorundayız. Bizim yaptığımız hukuksuz darbenin açık bir şekilde bilinmesi.
46 yıldır aktif siyasetin içindeyim. Her zaman barış konusunda, demokratik gelecek konusunda hiçbir zaman olumsuz olmadım. Bugün de çok sancılı bir sürecin içindeyiz. Demokrasiye inanlar ciddi ve ortak bir tavır ortaya koymalı. Silahla şiddetle hiçbir şeyin çözülmeyeceğini biliyorum. Bu bir olgunlaşma sürecidir. Geçmişte söylediklerimizin Türk halkı için pek bir değeri yoktu, bugün barışı sağlamaya çalışıyoruz. Umudumuz olmasaydı siyasetin içinde olmazdık. Bu iftiralara rağmen bunları paylaşıyorsak gelecekle ilgili umudumuzu kaybetmediğimizdendir"
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı, "19 Ağustos'ta yaşanan durum sıradan bir hadise değil. Bir yandan HDP'ye dönük bir yandan da yerel yönetime ve seçmen iradesine yönelik bir tutumdur. Kaygı sahibi olan her çevrenin tutumunu, tarafını belli etmesi gerekiyor. Haksızlık karşısında yanımızda dostlarımızı görmemiz kıvanç yaşadığımız bir durum. İmamoğlu'nun ziyareti konusunda ayrıntıya sahip değilim" ifadesini kullandı.
300 bin liralık harcama yapıldığı iddialarına Türk, "Kendilerini aklamak için yapıyorlar. Belediyenin yaptığı masraf 220 bin liradır. Sadece bakana verilen yemek 200 bin lira. Faturalar elimde. 332 bin liralık araba tutulmuş Cumhurbaşkanı geldiği zaman. Buradaki faturaların tamamı 'Silver Altın'dan. Dükkân sahibinin babası belediyede daire başkanı. İçişleri Bakanı da 'Böyle bir şey yok' dedi, yemek yemediklerini söylüyorlar ama bugün konuşamıyorlar. Günde 300-500 kişi beni ziyarete geldiğinde çay da ikram ederim çikolata da ikram ederim. Sayın Cumhurbaşkanı'ndan bu faturaları sormak için randevu talep ettim. Birileri, birilerini düşman ilan ederek kendi iktidarlarını sürdürmeye çalışıyor. Türkler ve Kürtlerin bin yıllık kadim dostluğu var. Hediye faturalarının naylon fatura olduğu belli yanıtını verdi.
Türk konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İnsanlar tepkilerini gösteriyor. Türkiye'de medya bağımsız değil. Polisler tek bir adım atmamıza izin vermedi, etrafımızı kuşatarak. Tepkisini gösteren bir halk var. Gerçekten demokrasiye inanan sizlere görev düşüyor.
Adalet Yürüyüşü oldu. Her gün bölücülerle kol kola diye haber yapılıyor. Buna cevap bile verilmedi. Bir bütün olarak bunu büyütmek gerekiyor. Demokrasi, haklarımız için ortak değerler çevresinde buluşmamız gerek.
"Biz CHP'ye değil demokrasiye destek verdik"
Bu hukuksuzluğa karşı sesimizi çıkarmadan oturmamızı kimse beklemesin. Bizi anlamakta sanki biraz güçlük çekiyorsunuz. CHP’ye çağrımız şu, biz CHP’ye değil demokrasiye destek verdik. Başka türlü durduramayız"
Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bedia Özgökçe Ertan," Bizlere yönelik algı yaratma operasyonu var" dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: