Yıldırım; "5 Yılın Hesabını Sorun"

Binali Yıldırım, Kemalpaşa ilçesi Ören beldesinde Seçim
Koordinasyon Merkezi'nin açılışına katıldı. Türkiye'nin ilerlediği süreçte
İzmir'in yerinde saydığını, bunun kente reva olmadığını ifade eden Yıldırım,
İzmir'in Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesinin konduğu, Türkiye'ye, dünyaya
fuarcılığı öğreten, Türkiye'ye ihracatı öğreten bir şehir olduğunu dile
getirdi. Yıldırım, “Ama gel gör ki İzmir'i basiretsiz, vizyonsuz yerel
yöneticiler 10 yıl içerisinde ne hale getirdiler” diye konuştu.

İzmir'e şehir dışından gelenlerin kentin büyük bir köy
gibi göründüğünü söylediğini, bunu söylediklerinde alınganlık gösteren olduğunu
kaydeden Yıldırım, “Beyefendiler alınıyorlar. "İzmir'e niye köy
diyorsun" diye. Yapsaydın da köy denmeseydi. Gerçekler acı olur. Unutmayın
İzmir'in kaybettiği yılları ekibimle beraber Yıldırım hızıyla geri getireceğim”
dedi.

5
yılın hesabını sorun

Hayallerle hiçbir zaman işlerinin olmadığını, bugüne
kadar ne yaptılarsa hepsinin gerçek olduğunu, ecdadın gemileri karadan
yürüttüğünü kendilerinin de denizin altından tren getirdiklerini, dünya
projelerini teker teker hayata geçirip Türkiye'de 50 yıllık yapılamayan işleri
10 yıla sığdırdıklarını vurgulayan Yıldırım, şöyle konuştu: "İzmir'de mi
yapamayacağız bunları. Çok kolay diyorum. Yeter ki siz moralinizi yüksek tutun,
kuvvetli destek verin gerisi bizden. Vereceğiniz desteğin o şekilde kuvvetli
olması gerekiyor ki mazeret üretmeyelim. Yöneticilere 5 yıl ciddi bir avans,
kredi verdiniz. Ama 5 yıl sayılı gün geldi, çattı. Şimdi tekrar destek istiyorlar.
O zaman diyeceksiniz ki "Kardeşim önce şu 5 yılın hesabını bir görelim. Ne
var ne yok ne verdik ne verdiniz ondan sonra bakalım". Karnelerini saydık,
sıfırdan geçilmiyor. Ama haksızlık etmeyelim bir kaç tane iyi not verelim.
Tembellik 5, hizmet yapamama 5. Bunlara 30 Mart'ta öyle bir mühürü vuracaksınız
ki uzun bir tatile göndereceksiniz."

Yıldırım, Kemalpaşa sakinlerine seslendiği konuşmasında
şu cümlelere yer verdi:

“En temel ihtiyaçlarını bile buraları göremedikleri için
hala bunları bir lütuf gibi gösterdikleri için maalesef bunu konuşmak zorunda
kalıyoruz. Ama şundan emin olun Kemalpaşa’da adayımız Arif Uğurlu.
Büyükşehir’de kardeşiniz. Yetkiyi alır almaz hemen kolları sıvıyoruz, araziye
giriyoruz, bütün sorunlara zaman kaybetmeden teker teker öncelikli sırasına
göre çözüyoruz. Buradan bunun sözünü veriyorum. Hiç merak etmeyin. Neden merak
etmeyin diyorum? Herkes söz verebilir. Önümde kocaman bir liste var. Burada
verilmiş sözler var. 2009’da uzun uzun liste koymuşlar. Şunu yapacağız, bunu yapacağız
diye. Kocaman liste, ne yapılmış diye baktık. Hiçbir şey yok. Yapılan bir şey
var. Haksızlık etmeyelim. Arif Bey, hazır ol kardeşim. 30 trilyonluk bir
servetin var. 30 trilyon borçla belediyeyi devralacaksın. Allah güç kuvvet
versin, yardımcın olsun. 30 trilyon borcu yapmış, yaptığı iş bu”.

Destan
yazmaya var mısınız?

Sözleri “İzmir’e Binali Yıldırım gerek” sloganları ile
kesilen Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti: “Belli ki siz çok dolmuşsunuz.
Dertlisiniz ama merak etmeyin. Bugün şafak kaç, şafak 31. 30 Mart’ta
Kemalpaşa’da destan yazmaya var mısınız? 30 Mart’ta İzmir’de tarih yazmaya var
mısınız? Helal olsun. Şimdi çocuklar karnelerini aldılar, tatillerini yaptılar,
okullarına döndüler. Şimdi ikinci yarı için çalışıyorlar. Yaz tatilini iple
çekiyorlar. Ama siz de 30 Mart’ta bunların karnesini vereceksiniz. Karneyi
verirken aman dikkatli olun, notlar düzgün olsun. Hak ettiği notları verin. Hak
etmediği notları vermeyin. Şimdi yapacaksınız. Yollar, derslere bakalım. Kaç?
Sıfır, otopark, spor tesisleri, TOKİ konutları, itfaiye merkezi, yeşil alanlar,
parklar, soğuk hava deposu. Ya bu kadar sıfır çok bir tane de iyi verelim”.