Denizhan Güzel/ÇEŞME-
Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, kendisinin emeğin yüce değerinin bilen
bir insan olduğunu belirterek, “Bu halk bize bu görevi 3. Dönemdir veriyor. Ama
bu halk bize bu görevi verirken işçinin haklarını yükseltin anlamında vermiyor.
Emek veren arkadaşlarım şunu bilmelidirler ki; bu artış, bu kurumun imkanları
dahilinde verilmiştir. İnsanca yaşamanın gerektiği maddi yapıyı, iş barışını ve
niteliklerini sağlamakla yükümlüyüz. Ben çalışan arkadaşlarımı her zaman kendi
ailemden bir birey olarak görmüşümdür. İşçi arkadaşımın yaşadığı sıkıntı ne ise
bende aynısını yaşıyorum. Şunu da sözlerime eklemek istiyorum, kapatılan
Alaçatı Belediyesi’nden gelen arkadaşlarımız bu sözleşmede hiç zam almayarak
maaşların dengelenmesi anlamında büyük bir fedakarlık örneği gösterdiler.
Burada eşit işe eşit ücret tanımı ile birlikte maaşları dengeledik.
Sendikacılık sadece hak ve ücretle ölçülemez. Çeşme Belediyesi olarak bütün
mesai arkadaşlarım beni değil, Çeşme Belediyesini temsil ediyor. Sokakta
dolaşan bütün emekçi arkadaşlarım Çeşme Belediyesini temsilen dolaşmalılar.
Sendikal faaliyetler sadece para değildir. Sosyal barışın sağlanmış olduğu,
kurum içindeki insanların kenetlenerek her konuda birleşmek zorunda olduğuna
inanıyorum. Bugün Türkiye’nin içinde olduğu durum belli. Biz örgütlenmemizi
para üzerine kurmamamız lazım. Ülkede yaşanan tüm olumsuzluklara karşı bir
bütün olarak durmamız gerekiyor. Herkes bunun bilincinde olmalı” dedi.
BU SÖZLEŞME
TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLMALI-
DİSK Genel Başkanı Kani Beko ise Çeşme Belediyesi ile imzalanan
toplu sözleşmenin tüm ülkeye örnek olması gerektiğini söyleyerek, “ Önce
belediye başkanımız Muhittin Dalgıç’ı böyle bir sözleşmeye imza attığı için
yürekten kutluyorum. Kendisi her zaman işçinin yanında olan bir isim olduğuna
yakından tanığım. Kendisi Alaçatı’daki geleneğini ve anlayışını şimdi Çeşme’de
sürdürüyor. ‘Eşit İşe Eşit Ücret’ sloganını uygulayan bir başkan olarak da
kendisine şükranlarımızı sunuyoruz. Emek dostu ve her zaman emekçiden yana olan
belediye başkanımızla bugün bu sözleşmeyi imzalamanın mutluluğunu yaşıyoruz.
DİSK-Genel-İş ve işçiler adına kendisi ile ne kadar övünsek azdır. Bu toplu
sözleşme diğer sözleşmelere baktığımızda rekor düzeyde yüzde 110’luk bir artış
içeriyor. Ayrıca bu sözleşmedeki en önemli maddelerden birisi de ‘Kadına
Yönelik Şiddet’ içeren bir madde. Son dönemlerde maalesef ülkemizde kadına
şiddet aldı başını gidiyor. Bunlar bizim analarımız, bizim kız kardeşlerimiz,
kız çocuklarımız. Bu insanlar sevilmek, bakılmak isterler ama maalesef
günümüzde şiddete maruz kalan binlerce kadınımız var! Bu sözleşmede ‘Kadına
Şiddet’ maddesi gereğince bu şiddeti uygulayan işçinin sosyal haklarla birlikte
maaşı 6 ay eşine verilir maddesi önce Ege bölgesinde sonra da Türkiye’de
yapacağımız sözleşmelere koyulması gereken bir maddedir. Bu maddeyi bu
sözleşmeye koyan arkadaşlarıma da ayrıca teşekkür etmek istiyorum” diye
konuştu.
Türkiye’de 3 milyona yakın taşeron işçisi de olduğunu
sözlerine ekleyen Beko, “ AKP döneminde 15 bine yakın işçi, gerekli önlemler
alınmadığı için hayatını kaybettik. 20 binin üzerinde sakat kalan işçi var. Bu
arkadaşlarımız ailelerine bakamadıkları için de birçok yuva yıkıldı. DİSK
olarak Türkiye’de taşeron cumhuriyetini yıkıncaya kadar mücadelemizi devam
ettireceğiz. Çeşme’de de taşeron işçilerimiz sendikalı oldular. Önümüzdeki
yıllarda umarım bu arkadaşlarımızla da toplu sözleşme imzalarız. Bu sözleşme
tüm Türkiye’ye örnek olacaktır. Bugün İstanbul’da 10’a yakın direniş çadırımız
var. Bugün dünya devi şirket olan Ülker’de 51 bin işçi arkadaşımız var. Kendileri
ile yaptığım görüşmede işçi arkadaşlarımızın şartlarının çok kötü olduğunu
gördüm. O arkadaşlarımızın şartları tam bir Ortaçağ dönemini anımsatıyor. Bu zihniyet
ile arkadaşlarımız DİSK’e bağlı Gıda-İş’e üye oldukları için işten atıldılar.
Murat bey ‘Gereğini yapacağız’ dedi ama aradan 6 ay geçmesine rağmen değişen
bir şey olmadı. Bu sözleşme bu dünya devi şirketlerine örnek olsun. Bugün
ataması yapılamayan 50 öğretmen intihar etti. 5 milyona yakın işsiz gencimiz
var. Bunların yüzde 62’si üniversite mezunu. Bunlar yaşanırken Sayın
Cumhurbaşkanımız Atatürk Orman Çiftliği’nin tam göbeğinde ‘Kaçak Saray’ın bir
itibar olduğundan bahsediyor. İtibar görmek istiyorsanız Ermenek’te ve Soma’da
maden işçilerine bakın. Deniz Gezmiş’e bakın, Nazım Hikmet’e bakın. Bunlar
bizim itibarımız” dedi.
CUMHURİYET GAZETESİNE
SALDIRIYI KINIYORUM
Fransa’da yaşanan Charlie-Hebdo dergisinin içeriğini dağıtan
Cumhuriyet Gazetesine yapılan saldırıyı kınadığını da söyleyen DİSK Genel
Başkanı Kani Beko sözlerini şöyle tamamladı:
“ DİSK olarak Cumhuriyet gazetesine yapılan saldırıyı
kınadık. Basının özgür olmadığı ülkelerde insanlar özgür olamazlar. Hangi
ülkeye giderseniz gidin basın özgürse, insanları da özgür ve hürdür. Ama son
günlerde yaşananlar son derece üzücü ve endişe vericidir. Buradan bu ülkenin en
büyük yazarlarından olan Yaşar Kemal’e geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum.”
Genel İş Çeşme Belediye temsilcisi Zafer Gostak ise
imzalanan sözleşme ile 25 yıllık bir rüyanın gerçeğe dönüştüğünü söyleyerek, “
Bugün yüzde 110’luk bir artış sağlayan sözleşme imzaladık. Şu anda Türkiye’deki
en yüksek ücret burada ödenecek. Bugün bir işçi 3 bin TL civarında bir ücret
alacak. Bu sözleşmeye imza atan herkese teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: