TBMM'de grubu bulunan bütün partiler, zirai donun araştırılması için komisyon kurulması amacıyla önerge verdi. Önergenin Genel Kurul'da bütün partilerin uzlaşısı ile kabul edilmesi ile 'zirai don araştırma komisyonu' kuruldu. 22 üyeden oluşacak komisyon, üç ay boyunca zirai don felaketini bütün yönleri ile inceleyerek gerekli yasal düzenlemelerin yapılması için öneriler sunacak.
"ÇİFTÇİLERİMİZ DEVLETE OLAN GÜVEN KAYBINI YAŞIYOR"
Yeni Yol Partisi adına konuşan Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ şunları söyledi:- "Çiftçimiz tarihi bir yıkım ile karşı karşıyadır. Don felaketi sadece mahsulü değil umutları da kurutmuştur. Çiftçi 'hükümet nerede' diye soruyor. Ama hükümet gençlerimizin, siyasetçilerin peşine düşmüş, onları hapsetmekle meşgul. Dünya kayısı üretiminin yüzde 85'ini karşılayan Malatya'da hemen hemen bütün ürünler don felaketine uğramış ve Türkiye milyonlarca dolarını kaybetmiştir. Karaman'da çiçek açan elma ağaçları da yok olmuştur. Çorum'da ceviz ağaçlarının dalları kurumuş, Tunceli'de dut, İzmir'de üzüm, kiraz ağaçları da dondan nasibini aldı.- Tarım ve Orman Bakanlığı'na sesleniyorum; görevinizi yerine getirin. Don felaketinin üzerinden günler geçmesine rağmen kamu kurumları sahada etkin bir varlık göstermedi. Bugüne kadar bölge doğal afet bölgesi ilan edilmemiştir, hasar tespiti şeffaf bir şekilde paylaşılmamıştır. Çiftçinin borçları ertelenmemiş, destek paketleri açıklanmamıştır. TARSİM sigortası yapılan çiftçiler dahi mağdur edilmiştir. Krizi yönetmesi gereken kamu idaresinde derin bir suskunluk vardır. Üzülerek söylemem gerekiyor ki üreticimiz yalnız ve sahipsiz bırakılmıştır. Çiftçilerimiz şu anda yalnızca ürün kaybı yaşamıyor aynı zamanda devlete olan güven kaybını yaşıyor.""TARIMSAL AFET BÖLGESİ İLANI MECBURİ OLMALIDIR"
İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:- "Çiftçiler tarlasını kaybetmiş, ürün yok ama borç kapıda. Doğal afet karşısında eli kolu bağlı kalan üretici şimdi bir de mali tablo altında eziliyor. Bugün TARSİM çiftçiye gerçek bir güvence olmaktan çıkmış, karmaşık, maliyetli, adaletsiz bir yapıya dönüşmüştür. Sistem çiftçinin zararını telefi etmeye değil ödeme yapmamak için gerekçe üretmeye odaklı çalışıyor. Bahanelerle çiftçinin açık ve net kaybı yok sayılıyor yani üretici poliçeye güvenerek değil şansa güvenerek üretim yapıyor.- Yüzde 30'un üzerinde zarar olan bölgelerde tarımsal afet bölgesi ilanı mecburi olmalıdır. Üreticinin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifine olan borçları en az bir yıl faizsiz olarak ertelenmelidir. Çiftçiye iki yıl geri ödemesiz, 0 faizli kredi verilmelidir. Elektrik ve sulama giderlerinin yüzde 50'si Hazine tarafından karşılanmalıdır. Yaşanan don olayına mahsus olmak üzere dekar başına on bin lira doğrudan gelir desteği sağlanmalı ve bu destek, çiftçinin normal destek alacağından mahsup edilmemelidir. Bu öneriler çiftçiyi üretimde tutmak için mecburidir.""ARAŞTIRMA KOMİSYONU ZARARI KARŞILAMAK İÇİN KURULMUYOR"
CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, "Çok güzel, bir araştırma komisyonu kurulacak ama bir yanlış anlaşılma var. Çiftçimiz zannediyor ki Meclis bu konuya el attı, bizim zararımızı giderecek. Yok böyle bir şey. Meclis, önümüzdeki yıl böyle bir felaket yaşanmasın diye önlem almak için komisyon kuruyor. Ey çiftçi kardeşim senin şu anda girdiğin zararı ödemek için kurmuyor bu komisyonu. O bu Meclis'in görevi değil o iktidarın, bakanlığın görevi. Burada kurulacak komisyon çiftçinin şu anki zararı için kurulan bir komisyon değil. Şu an dalda kayısısı, kirazı giden, cevizi giden, üzümü giden çiftçi ne yapacak? İnsanlar gözyaşları içerisindeler çünkü her şeyleri o ağaç. Ama biz burada sakince araştırma komisyonu kuruyoruz" dedi."İKİ KOYUN GÜDEMEZ" TARTIŞMASI
Öztunç'un Meclis'e yönelik sarf ettiği "tiyatro" benzetmesinin ardından AKP Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta'nın Öztunç'a yönelik kullandığı "İki koyunu güdemez" sözleri üzerine tartışma yaşandı. Usta, "Niye sayın vekil üstüne alınıyor?" dedi. TBMM Başkan Vekili Gülizar Biçer Karaca ise, "Tiyatro benzetmesinin karşılığı 'iki koyun güdemez' değildir. Sözlerinizi düzeltmenizi rica ediyorum" dedi. Usta ise sözlerine yönelik özür dilemeyi reddetti. Öztunç ise, çobanlığın bir hakaret sözü olarak kullanılmasına karşı çobanlardan özür diledi.