

Türk Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Merih Eyyüp Demir
, önceki yıllarda eğitim sistemine 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ve 222
sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu'nun yön verdiğini söyledi. Eğitim sisteminde
yapılan son değişiklikle söz konusu her 2 kanunda da değişikliği gidildiğini
vurgulayan Demir, “Bu değişiklik 6287 sayılı kanunla yapıldı. Halen geçerli
olan kanun da değişiklik yapılmış olan bu 222 sayılı kanundur. Şu an
genelgelerle, yönetmeliklerle eğitim işini yürütüyoruz ama bunlar da kanunla
çelişiyor” dedi.
Söz konusu çelişkilere değinen Başkan Demir, “Bu kanunun 9.
maddesinde seçmeli dersler konusuna değinerek ortaokul öğrencilerinin seçmeli
derslerini liseyi destekleyecek şekilde oluşturulması gerektiği yazılır. Buraya
kadar bir sorun yok ama devamına baktığımızda; 'Ortaokul ve liselerde Kuran'ı
Kerim ve Hz. Peygamberimizin hayatı, isteğe bağlı seçmeli ders olarak okutulur.
Bu okullarda okutulacak diğer seçmeli dersler ile imam-hatip okulları ve diğer
ortaokullar için oluşturulacak program seçenekleri Bakanlıkça belirlenir' diye
yazmakta. Kanunda başka seçmeli ders olmadığı için otomatikman bu 2 ders bu
seçilecektir. Kanun da zaten okul yöneticilerine bunu emrediyor” diye konuştu.
Türkiye'de olduğu gibi İzmir'deki bir çok velilin seçmeli
derslerle ilgili formu verme süresinin dün akşam bittiğinden habere olmadığının
altını çizen Başkan Merih Demir sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu an velilerin
bundan haberi yok. Bir çok aile formu doldurmadığı için çocuklarının 'Kuran'ı
Kerim' ve 'Hz. Peygamberimizin Hayatı' derslerini alacağından haberleri yok.
Velilerin dün akşama kadar vermesi gereken bu formların tasnifi de bugün ve
yarın yapılmak zorunda. İşin diğer ilginç bir noktası da bu formların tamamının
okulda diğer veliler tarafından görülebilecek bir yere asılması zorunluluğu.
Yaklaşık 1000 öğrencisi olan bir okul düşünün. Eğer bu okuldaki velilerin
tamamı formu doldurmuşsa okulun duvarlarında 1000 tane seçmeli ders formu
asılacak. Bunu hangi öğretmen hangi boş zamanında yapacak?”
Bazı okullarda bu seçmeli dersleri verecek öğretmenler
olmadığı için okul yetkilerinin öğrenci velilerini o dersleri seçmemesini
söylediklerini gelen duyumlarla öğrendiklerini vurgulayan Demir, herhangi bir
uzatma yapılmaz veya yeni bir emir yayınlanmazsa kimsenin bugünden itibaren
seçmeli ders formu dolduramayacağını söyledi. Bunlara ilave olarak hala birçok
okulda sistemde yaşanan sorunlar nedeniyle kayıtların yapılamadığını bunun da
yeni sorunlara neden olduğunu kaydeden Başkan Demir, “Sistem düzelip, bu
öğrenciler bugün kayıt yaptırsalar bile seçmeli ders belirleme süresi dolduğu
için sistem otomatikman bu çocuklara Kuran'ı Kerim ve Hz. Peygamberimizin
Hayatı'nı seçmeli ders olarak atayacak. Dediğimiz gibi 222 sayılı yasanın 9.
maddesinde bu var. Haftaya dersler başladığında birçok çocuk formu vermediği
veya zamanında teslim etmediği için otomatik olarak bu 2 dersi seçmiş gibi
işlem yapılacak” ifadelerini kullandı.
Kuran'ı Kerim ve Hz. Peygamberimizin Hayatı derslerini de
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenleriyle İlahiyat Fakültesi mezunlarının
verebileceğinin altını çizen Başkan Demir, bu dersi alacak öğrencilerin
sayısının Din Kültürü öğretmenlerinin yetişemeyeceği kadar çok olması durumunda
cami hocalarının devreye sokularak okullarda ders verdirilebileceğini de
sözlerine ekledi.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın tüm bu işleri son güne
bırakmasından kaynaklanan bir karmaşa olduğunu da açıklayan Merih Demir, “Okul
yöneticileri ve öğretmenlerimiz seçmeli derslerin ayarlanmasını okulların
açılacağı pazartesi gününe yetiştirebilmesi için bu hafta sonu çalışmak
zorundalar. Çok fazla öğretmen açığı olduğundan dolayı da müdürler ders
programlarını yapmakta zorlanacak. Hatta birçok ders boş geçecek gibi
gözüküyor” diye konuştu. Seçmeli dersler arasında yer alan 'Yaşayan Diller ve
Lehçeler' başlıklı seçmeli dersin de başlı başına bir sorun olduğunu vurgulayan
Demir, “Bu dersin amacı ise Kürtçe'yi öğretmek. Fakat ülkemizde bu alanda
eğitim veren bir fakülte olmadığı için bu dersleri de kimin vereceği belirsiz.
Yetkililer 'dışardan birilerini getirip, verdiririz' diyor ama gelen kişi bunun
nesini verecek? Gramerini mi, pratiğini mi, yazımını mı neyini öğretecek? O da
belirsiz. Çünkü derslerle ilgili hiçbir program, kitap, müfredat yok. Şu an
milli eğitim öyle bir noktada ki kim gelirse gelsin bu uçağı battığı okyanusun
dibinden zor çıkarır” dedi.
Bu hafta 1. sınıfa başlayan birçok öğrencinin okula
gelmediğini söyleyen Başkan Merih Demir sözlerini şöyle sürdürdü: “Önümüzdeki
haftadan itibaren tüm öğrencilerin okullarına gelmesiyle kaos artacak. Ne
pisuarlar, ne musluklar, ne masalar, sıralar, tahtalar... hiçbir hazırlık,
tadilat yapılmadı. Belki göstermelik birkaç okulda yapılmıştır ama geri
kalanında bir şey yok. Fiziki koşullar aynı bildiğiniz gibi. Okullara bunlar
için ödenek gelmediği gibi zaten mevcut durumu korumak da okulları zorluyor. Bu
yıl ilkokul 1. sınıfa başlayacak çocukların tuvaletlerini sınıf içinde yapması
durumunda hizmetlisi bulunmayan birçok okulda bunun temizliğini öğretmenler
yapmak zorunda kalabilir. Her ne kadar öğretmenler bunu yapmak zorunda olmasa
da içleri el vermeyeceği için iş yine başa düşecek gibi gözüküyor. Ama dediğim
gibi bu tamamen öğretmenin kişisel inisiyatifiyle ilgili. ”
Geçtiğimiz yıl 70 aylık olduğu için okula kaydını bu yıla
erteleyen çocukların 82 aylık çocuklar ile 60 aylık çocukların aynı sınıfta
okuyacağını belirten Demir, aralarında neredeyse 2 yaş bulunan çocukların bir arada
olması ve sınıf mevcutlarının da 50-60 kişiyi bulması nedeniyle öğretmenlerin
kiminle uğraşacağını bilemeyeceğini açıkladı. İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Vefa
Bardakçı'nın durumu kabul etmese bile ikili öğretim yapılan okullarda ortaokul
öğrencilerinin sabah 7'deki derse yetişmeleri için 5.30 veya 6'da uyanmaları ve
yola çıkmaları gerektiğini sözlerine ekleyen Merih Demir, “Akşam da 7:30'da
ilkokul öğrencileri okuldan çıkacak. Fakat bu çocukların evlerine gitmesi
08:30'u bulacaktır. Bunu inkar etmenin bir anlamı yok. Milli Eğitim Bakanı
bütün işleri, sorunları müdürlerin ve öğretmenlerin üstüne yıktı. Tüm bu karmaşanın
altında yatan ise Başbakanımızın da açıkladığı gibi dindar bir nesil yetiştirme
isteğidir. Tamam Başbakanımız istiyor ama vatandaş ne istiyor onu sormak lazım”
şeklinde konuştu.
Asıl sorun haftaya
Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Yönetim Kurulu Üyesi Barış Çam,
ilkokul 1. sınıfa başlayan öğrencilerin büyük kısmının bu hafta okullarına
gitmediğini fakat önümüzdeki haftadan itibaren sınıflarına gelecek öğrenciler
nedeniyle sorunların artacağını söyledi.
Büyük tartışmalara neden olan 66 aylık çocukların da
ilkokula başlamasıyla sorunların artacağını savunan yetkililer bu hafta yeni
öğrencilerin genellikle sınıflarına gelmediklerini fakat önümüzdeki haftadan
itibaren gelecek öğrencilerin sorunlara neden olacağı iddia edildi. Eğitim Sen
İzmir 1 Nolu Şube Yönetim Kurulu Üyesi Barış Çam, İzmir'deki birçok okulun hala
tuvalet ve sıraların 5.5 yaşındaki çocuklara uygun hale getirilmediğini
söyleyerek, “Zaten bu çocuklar yine aynı sınıfları paylaşacakları ortaokul
öğrencileriyle tuvaletlerini ve sıralarını ortak kullanacak. Yeni gelen
öğrencilerimizin bir kısmı çeşmelere zar zor ulaşırken, sabunluğun olduğu alana
ise ayaklarını kaldırmalarına rağmen yetişemiyor. Bu da hijyen sorununu
doğuruyor” dedi.
Sıraları da ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin birlikte
kullanacağını sözlerine ekleyen Çam, “Bu sıralar 5.5 yaşındaki çocuklarımız
için çok yüksek kalıyor. Bu yaştaki çocuk sırasına oturduğu zaman bu sıra
neredeyse çenesine kadar geliyor. Ayakları ise yere değmiyor bile. O yüzden
sanki duvara tırmanır gibi oturma sıralarına çıkıyor. Önümüzdeki günler çok
daha büyük sorunlara sahne olacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı. (Murat ERVİN-YENİGÜN)
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: