Ağız kokusunun az bilinen nedenleri

Doğuş Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Hisar Hospital Intercontinantal KBB Doktoru Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Selim Yıldırım, “Ağız kokusu toplumda sık olarak görülmektedir, Bir çok insanın kabusu olmuştur, sosyal hayatını önemli derecede etkilemektedir, erkeklerde daha sık görülmektedir, ağız kokusundan öncelikle çevresindeki insanlar etkilenir, kapalı ortamlarda insanlar daha belirgin olarak fark eder, ağız, dişler, burun ve sinüsler solunum yolları vücudun tamamını ilgilendiren hastalıklar ve mide bağırsak sistemi olmak üzere vücudun bir çok organı buna sebep olabilir. Fizyolojik olarak herkeste uzun süren açlık ve susuzluktan sonra görülebilir, sabahları görülebilir, kişilerin beslenme tercihlerine göre de oluşabilir. Hastalık olarak bakıldığında en önemli sebeplerden birisi bademcikler de oluşan girintilerde kalan gıda artıklarının zaman içerisinde kokuşması sonucu ortaya çıkan ağız kokusudur” dedi.

Bademciklerin genel yapısı gereği üzerinde ki girintilere kript denildiğini, kriptler kişiden kişiye farklılık gösterebildiğini ifade eden Dr. Yıldırım, “Bazı insanlarda daha büyük bazı insanlarda daha küçük olabilir. Bu girintiler bazen saklı kalabilir, yutma esnasında parçalanan gıdalar bu girintilere girerek buraya yerleşir ve zaman içerisinde kokmaya başlar, saklı kalan bu gıda artıklarını kokunun dışında boğaz ağrısı, yutarken takılma hissi, boğazdan kulağa doğru vuran ağrı ve boyunda dokunma ile hassasiyet artışı ile saptanabilir. Bazı insanlar zaman içerisinde bu beyaz artıkları kendi elleriyle çıkararak burayı temizlediğini düşünür ancak tekrar buralara giren gıda artıkları yeniden aynı belirtilere neden olur. Bazı hekimler hastalarda değişken olan boğaz refleksi nedeniyle görünen bu beyazlıkları yanlışlıkla enfeksiyon sanarak yanlış teşhis koyabilirler. Bademciklerde ki bu gıda artıkları normal bakışta fark edilmeyebilir, kulak burun boğaz uzman hekimi tarafından endoskopik muayene ile ancak görüntülenebilir. Bademcikler üzerindeki gıda artıklarının tedavisi ilaçla mümkün değildir. Zaman içerisinde kendiliğinden de geçmez, kronik enfeksiyonlara neden olarak hayat kalitesini etkiler” diye konuştu.

Teknolojinin verdiği imkanlar ile günümüzde bunlardan kurtulmanın mümkün olduğunu kaydeden Dr. Yıldırım, “Buharlaştırma yöntemi ile bademciklerde ki bu görüntüler birbirleriyle birleştirilerek tek boşluk haline getirilir, gıdaların gireceği bir boşluk kalmaz ve böylelikle bu problemden kurtulur, yani bademcik tamamıyla alınmadan kriptolizis dediğimiz yöntem ile bu sorundan kalıcı olarak kurtulmak mümkün” şeklinde konuştu.