MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ardından Bahçeli'nin danışmanı Yıldıray Çiçek'ten de Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu lideri Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü hedef alanlara ilişkin uyarı geldi. Bahçeli'nin danışmanı iktidara yakın çevreleri "Atatürk düşmanlarına yüz vermeyin artık" diyerek uyardı.
Çiçek, MHP yayın organı Türkgün'de kaleme aldığı başyazıda, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Atatürk'e yönelik, "Gazi Mustafa Kemal'e yönelik hakaretamiz ifadelere de aynı şekilde karşıyız." sözlerinin "sosyal medyada kendini iktidara yakın gösterip Osmanlı maskesi takarak Atatürk düşmanlığı yapanlara adeta ağır bir Osmanlı tokadı niteliğinde" olduğunu söyledi.
YARGIYA FURKAN BÖLÜKBAŞI TEPKİSİ
Atatürk düşmanı Aktrol Furkan Bölükbaşı'nın tutuklanmasının isabetli bir karar olduğunu belirten Çiçek Bölükbaşı'nın Atatürk'ü hedef alan açıklamaları karşısında herhangi bir işlem yapılmadığının da altını çizdi.
"EN BÜYÜK ZARARI İKTİDARA VERMEKTE"
Çiçek yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Sosyal medyada iktidar ve hükümet taraftarı kimliğiyle tanınan bazı isimlerin, geçmişteki sicilleri, iğreti tutumları ve toplumu geren, kin ve nefret pompalayan söylemleri, aslında en büyük zararı bizzat iktidara vermektedir.
Kimi “imam”, kimi “trol”, kimi “tarihçi”, kimi “yorumcu”, kimi “yazar” sıfatıyla sosyal medya üzerinden Atatürk’e düşmanlık odaklı yazan ya da konuşan kim varsa, bir bakın: İğrençlik dışında üretebildikleri tek bir şey var mı?
"İKTİDAR ÇEVRESİNDE BU KİŞİLERE YÜZ VERENLERİN KENDİLERİNE ÇEKİDÜZEN VERMESİ ARTIK BİR ZORUNLULUK"
Allah düşmanın bile kalitelisini versin… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Gazi Mustafa Kemal’e yönelik hakaretamiz ifadelere de aynı şekilde karşıyız.” şeklindeki son açıklamasından sonra, bundan böyle Atatürk’e yapılan hakaretler karşısında yargının görevini tavizsiz biçimde yerine getirmesi, iktidar çevresinde bu tür kişilere yüz verenlerin de kendilerine çeki düzen vermesi artık bir zorunluluk hâline gelmiştir.
Bu tür kişilere verilen yüzün, hangi tehdit noktasına kadar varabildiği ortadadır. Artık bu konularda en küçük bir tavize izin vermeyecek bir düzen ve uygulama oluşturulmalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusuna ve onun miras bıraktığı makamlarda oturan devlet adamlarına yönelik bu hadsizlik ve saygısızlıkların son bulması, devlet ciddiyetinin ve toplumsal huzurun gereğidir."
Yorumlar
Kalan Karakter: