Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, "(Erdoğan) bu sürecin siyasi riskini üstlenmek istemiyor. Bir aksaklık olursa, süreç tıkanırsa bunun siyasi sorumluluğunu almak istemiyor" dedi.
Babacan, İlke TV’de katıldığı programda gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan’ın özellikle Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İmralı süreciyle ilgili tutumuna dair yaptığı "Devlet başkanı şapkasıyla yönetiyor, parti başkanı şapkasıyla riskten kaçıyor" tespiti dikkat çekti.
İmralı görüşmeleri ve yeni çözüm süreci tartışmalarına değinen Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürece yaklaşımını ikili bir strateji üzerinden analiz etti.
Liderlerin zaman zaman "Ülkem mi, koltuğum mu?" ikilemiyle karşı karşıya kaldığını belirten Babacan, şu ifadeleri kullandı:
"Devlet başkanı şapkasıyla baktığınızda Sayın Cumhurbaşkanı süreci çok yakından takip ediyor ve bizzat talimatlar veriyor. İmralı’ya giden her heyet, kendisinin bilgisi ve izni dahilindedir. Ancak siyasetçi şapkasını, yani AK Parti Genel Başkanı şapkasını taktığında bu sürecin siyasi riskini üstlenmek istemiyor. Olası bir aksaklıkta veya sürecin tıkanması durumunda, bunun siyasi faturasını ve sorumluluğunu üzerine almaktan kaçınıyor."
"Sadece ekonominin değil, ülke yönetiminin tamamına talibiz"
Programda kendisine yöneltilen "Cumhurbaşkanı sizi çağırsa ve 'gelin ekonominin başına geçin' dese kabul eder misiniz?" sorusunu da yanıtlayan Babacan, parçalı bir yönetim anlayışını reddetti. Ekonomik başarının sadece ekonomi yönetimiyle sağlanamayacağını vurgulayan Babacan, "Biz ülkenin yönetiminin tamamına talibiz. Hukuk ve adalet yoksa, eğitimde bir yönsüzlük hakimse, sadece ekonomi kadrolarıyla bu ülkenin ekonomisi düzelmez" dedi.
Türkiye’nin hukukun üstünlüğü endekslerinde ciddi bir gerileme yaşadığını belirten Babacan, "Demokrasilerde kural bazlı yönetimin karşılığı hukukun üstünlüğüdür. Türkiye bu alanda tepetaklak gidiyor. Bu gerileme ekonomiyi de şeffaflığı da doğrudan etkiliyor. Yapılması gereken, acilen hukukun üstünlüğü ilkesine geri dönmektir" değerlendirmesinde bulundu.
Dış politikada Suriye ve AB mesajları
ABD’nin savunma garantilerini çektiği bir dönemde Türkiye’nin Avrupa için öneminin arttığını savunan Babacan, "Avrupalıların şunu anlaması lazım: Türkiye ile beraber Avrupa daha güçlü ve daha etkili. Türkiye’nin dahil olduğu bir Avrupa ortak savunma konsepti çok daha gerçekçidir" dedi.
Suriye’deki istikrarsızlığın ana faktörlerinden biri olarak İsrail’i işaret eden Babacan, Tel Aviv yönetiminin Suriye’de çözüm istemediğini savundu. Babacan, "Suriye’de karışıklık sürdüğü müddetçe İsrail’in kuzeye doğru genişlemesi için alan açılıyor. Nitekim Trump, daha bugün İsrail’in Golan Tepeleri’ni ilhak etmesini tanıyan adımlar atıyor" ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Kalan Karakter: