Almanya’daki Türkler Arasındaki Çatlak Derin

BBC Türkçe’nin aktardığına göre gazete Türkiye’de 16 Nisan’da gerçekleştirilecek anayasa değişikliği referandumunun Almanya’daki yansımalarına bugün tam sayfa ayırdı.

‘Türk çatlağı Almanya’yı karıştırıyor’ başlığıyla yayınlanan Guy Chazan imzalı makalede Türkiye toplumunda yaşanan gerilimin Almanya’daki Türkiye kökenlilere de yansıdığı aktırıldı.

Almanya’daki Türkiye kökenlilerin yüzde 65’inin herhangi bir mesleki yeterliliğe sahip olmadığını, en kalabalık azınlık grubu olmasına rağmen diğer azınlıklara göre daha az entegre olduğunu yazan Chazan, son genel seçimde Türkiye’de yüzde 49 oy alan AKP’ye Almanya genelinde yüzde 60 oy verdiğini öne çıkarttı.

Hessen’de parlamento üyesi Mürvet Öztürk’ün anayasa değişikliğinin Türkiye’yi ‘sultanlığa’ çevireceği düşüncesiyle ‘Hayır’ kampanyası yürüttüğünü ifade eden Chazan, Öztürk’ün yaşadıklarını şöyle anlattı: “Bu tutumu kendisini Türk milliyetçileri arasında öfke duyulan bir figür haline getirdi. Sosyal medyada ‘orospu’ veya ‘Siyonist uşağı’ gibi hakaretlere maruz kalıyor.”

‘Almanya’da derin bir çatlak oluştu’

Bir Kürt bir işadamının “Nasıl bir canavar yarattıklarının farkında değiller” sözlerini aktaran Chazan, Almanya’da Erdoğan’ı destekleyen Türklerin 1930’larda Hitler’i destekleyen Almanlar kadar suçlu olduğunu düşündüklerini dile getirdi.

Yazar, referandum kampanyalarının Almanya’daki Türkiye kökenli topluluk içinde de ‘onarılamayacak kadar derin’ bir çatlak oluşturduğunu ifade etti: “Özellikle geçen yılki darbe girişiminden sonra Almanya’daki Gülen sempatizanları kendilerini dışlanmış ve hakarete uğrar bir halde buldu, araçlarının lastikleri bıçaklandı, işyerleri boykot edildi.”

Chazan Türk-Alman milletvekili Cemile Giousouf’un da Erdoğan’ın Almanya Başbakanı Angela Merkel’den özür dilemesini talep ettikten sonra, ölüm tehditleri aldığını ileri sürdü: “Ama kendisi buna alışkın, geçen yıl Osmanlı’nın Ermenilere karşı işlediği katliamları soykırım olarak tanıyan yasa tasarısına destek verdikten sonra polis koruması altında yaşaması gerekmişti. Erdoğan ise bu yasaya destek veren Türk kökenli vekillerin kan testi yaptırması gerektiğini söylemişti.”