ATATÜRK CHP’NİN NERESİNDE ?...
Yayınlanma :
30.10.2012 19:47


AKP ile ilgili ardı ardına 5 yazı yazdım diye CHP’lileri fazla yayılmış
gördüm. Onları unuttum sanmasınlar diye kısa bir mola verip AKP’ye CHP’ye
dalmam farz oldu.
Şimdi yıllardır CHP’liler
tarafından söylenegelen bir söz var; “CHP Atatürk’ün partisidir.” İyi de kardeşim
tamam güzel hoş diyorsun daaaa “Atatürk CHP’nin neresinde ?” diye sormazlar mı
adama ?...
Şimdi hepimizin hem fikir olduğu konular var. Onlardan
başlayayım. Öncelikle yirminci yüzyılın en büyük liderlerinden ve devrimcilerinden
biri olan Atatürk, yaşadığı yüzyıla damgasını vurmuştur. Atatürk’ün ve ülkü
arkadaşlarının temel bir bakış açıları vardı: “Baskıya, diktaya, sömürüye karşı gelerek, kendi öz değerleri üzerinden
tam bağımsız bir devlet kurmak…”
Bu yapısı ile Atatürk ve arkadaşları antiemperyalist bir
yapıda bulunuyorlardı.
En çok eleştirildiği konu ise “Din” di. Peki, Atatürk, dinsiz miydi ? Veya din düşmanı
mıydı ? Bence “Hayır”. Aksine, Arapça okuyamayan ve okusa da anlamayan
kesimi de düşünerek anadilde ibadetin yolunu açması ile İslam’a verdiği değeri
açıkça göstermiştir.
Atatürk’ün karşı
olduğu bana göre kesinlikle değildi. Atatürk’ün karşı olduğu, her türlü
yeniliğe kapalı, bağnaz, çağı yakalayamayan, statükoculardı. Aynen şimdi olduğu
gibi ilim ve fenden uzak olan bu kesim, Atatürk zamanında ağırlıkla dinci
ağaların elinde olduğu için, Atatürk bu kesime mesafeli olmuştur. Dindarlara
değil… Eh bu abilerde boş durmamış bu mesafeyi iyi pazarlayarak Atatürk’ü
dinsiz ve din düşmanı ilan etmişti.
Neyse kısa bir tarih dersinden sonra gelelim CHP’ye… Bence, CHP, 1850 ile
1923 arasına sıkışmış, değil bilgi çağı, uzay çağını dahi yakalayamamış, yakın
çağda kalmış, siyasi mücadelesinin temelini İttihat Ve Terakki Cemiyeti
dönemindeki istibdat devrindeki komitacılık ruhundan almış, her türlü yeniliğe
kapalı, bağnaz, bilgi çağının gereklerini kavrayamamış, statükocu kitleler
tarafından halktan uzak bir zihniyetle idare edilmektedir.
“Deli saadete gel
şimdiki CHP’yi anlat” dediğinizi duyar gibiyim. Kardeşim önce tarihi bilmek
lazım ki şimdiye köprü olasın. Neyse lafı uzatmayayım… Bence Kemal Kılıçdaroğlu
örgütten gelen bir kişi olmaması sebebiyle, bu yapının nispeten dışında kalmıştır.
Ancakkkk, geri kalan kesimin ağırlıklı bölümü, sosyal demokrasiden uzak,
ulusallıkla faşizmi birbirine karıştırmış, Türkiye’nin geleceğini 1850 ile 1923
arasında arayan, işgal ettikleri koltukların uğruna her türlü kıyıma kucak
açan, birlik ve beraberlikten değil küçük olsun benim olsun mantığında olan,
dindarlar da dahil olmak üzere din düşmanı olan, bir günden birçok gün yapan, hiçbir
şey ekip hiçbir şey biçen partililerden oluşmaktadır.
Türkiye’nin sosyal, siyasal, kültürel, ekonomik sorunlarına
çözüm üretemeyen bu kesimin yaptığı tek siyasi faaliyet, AKP’nin “doğru olsun, yanlış olsun fark etmez”
faaliyetlerini mantıklı veya mantıksız eleştirmekten öteye gitmiyor.
Maalesef, CHP
örgütlerinin en büyük siyasi faaliyeti resmi günlerde Atatürk heykeline çelenk
koymaktan öteye gidemediğinden artık CHP örgütlerinin yapacağı bir faaliyette
kalmamıştır, diyebiliriz.
ACI AMA GERÇEK; “halkın
içine girip çözüm üretemeyen ülke elitistlerinin oluşturduğu CHP, halk partisi
olma özelliğini kaybetmiştir.”
Cumhuriyetin ilk yıllarında Atatürk’ün devrimleri ile halk
partisi olabilen CHP, bu özelliğini ancak 1974 – 1977 yılları arasında “Toprak işleyenin, su kullananın”
sloganı ile çıktığı “ortanın solu”
ideolojisi çerçevesinde Bülent Ecevit ile tekrarlayabilmiştir. Bu iki dönem
dışında komitacılık ruhunu benliğinde taşıyan CHP, partiyi tekrar halka
götürmeye çalışan halkçılığıyla nam salmış Kasım Gülek’i dahi çizebilmiştir.
Bu nedenlerledir ki Deli Kardeşiniz olarak diyorum ki, CHP’nin iktidar anlayışı partiiçi iktidar
anlayışıdır. Ülke iktidarı bu mantıktaki CHP için bir rüyadır…
CHP’nin iktidarda
olduğu belediyeler bir bakarsanız, halkın Türkiye’yi yönetmek konusunda neden
CHP’ye oy vermediğini daha iyi anlarsınız.
GELELİM İZMİR’E
Bu Deli kulunuz gibi bu kentte yaşayan herkes biliyor ki, İzmir, son on beş yılda emeklilerden
oluşan, binalarının yüzde 60’ının kentsel dönüşüme tabi tutulması gereken,
holdinglerin ve büyük şirketlerin İzmir’den kaçtığı koca bir metro köy haline
gelebilmiştir. İzmir’in bu hale gelmesinde CHP’nin hiç mi katkısı yok ?
diye düşünüyorum da hemen aklıma CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2-3
Kasım tarihlerinde yapacağı İzmir gezisi geldi…
Kılıçdaroğlu’nun programına baktığım da bazı belediyelerin
küçük, basit proje açılışlarıyla öncelikle Kılıçdaroğlu’nun ve ardından da
İzmirli’nin beğenisini kazanacaklarını düşündüklerini görüyorum. Ah be
ağabeycim. Bu deli kardeşiniz bile gördü anladı siz halen anlayamadınız; “İzmirli artık laf salatası istemiyor,
hizmet istiyor…”
Acı ama gerçek hiç
darılıp gücenmeyin; “Hiçbir vizyonu olmayan bu yapısıyla CHP, Atatürk’ün partisi
olamaz… CHP, bu hali ile Atatürk’e haksızlık yapıyor. Tez zamanda, Atatürk’ün tüm bağlarının
CHP’den koparılması gerekir.”
Kaldı ki, Atatürk’ü içinde yaşadığı devir ile değerlendirmek
gerekir. Atatürk’ü ilahlaştıran veya putlaştıran her türlü anlayışın da bu
ülkeye katkı koyması mümkün değildir. Emin olun ki Atatürk bugün yaşasaydı oda
bu tavra karşı dururdu.
Bakın CHP’li, kardeşlerim Deli Kardeşiniz olarak size
tavsiyem şudur ki; “İçinde bulunduğu
zamana göre şekillenen Atatürk ilkelerinin bir kısmının, içinde yaşadığımız
bilgi çağında geleceğe ışık tutması mümkün değildir. Atatürk’e hak ettiği
saygıyı vererek, her türlü tutuculuktan uzak, özgür bir bakış açısıyla geleceği
şekillendirmeniz gerekmektedir.”
Benden demesi….
HÖRMETLERRRRNOT: Kimse merak etmesin "Bir Acayip Parti AKP" yazılarım sürecek. Elde bilgi çok.
HÖRMETLERRRR
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: