Avrupa Gazeteciler Federasyonu Direktörü Schöder, “Genç gazeteciler yerelde çalışmak istemiyorlar”
Avrupa Gazeteciler Federasyonu Direktörü Renate Schöder, “Genç gazeteciler artık yerelde çalışmak istemiyorlar” dedi.
Yayınlanma :
13.06.2022 14:11


“Türkiye’de dijital inovasyonlara baktığımızda ilerlemiş gözüküyor”
Basılı medyadan dijitale doğru gidildiğine dikkat çeken Schöder, “Çok fazla genç ya da genç olmayan gazeteciler var ve hala çabalıyorlar. Bunu da sadece para için değil çok zor koşullar altında yapıyorlar. Bu konularda birçok araştırma yaptık. Hiç kimse bir başka ülkeden başka bir modeli kopyalayamaz çünkü her ülkedeki çerçeve çok farklı. Medyada haberleri yakaladığımızda otoriter rejimlerde susturuluyoruz. Türkiye’de dijital inovasyonlara baktığımızda gayet ilerlemiş gözüküyor. Bu konuda umutluyum. Farklı Avrupa ülkelerinden farklı medyalara bakacağız. Yerele destek lazım. İlk kez Amerika’da bundan bahsedildi. Haber çöllerinden, örneğin seçimlerde yalan haberler dediğimiz şeyler. Bunun bir kısmı yerel medyanın olmayışından da oluyor. Basılı medyadan dijitale doğru gidiyoruz. Dijital medya biraz daha ucuz olduğu için gelecek olduğunu biliyor” ifadelerini kullandı.
“Gazeteciler insanlarla bir araya gelerek doğruyu kontrol ediyorlar”
Schöder, kamu desteği olmadan planlananların yapılabilmesinin zor olduğunu söyleyerek, “Mesela altyapı da bir kamu desteği olabiliyor; ama diğer yerlerde olmayabiliyor. Danimarka örneği, gerçekten çok güzel; ama belki bizim için mümkün olmayabilir. Fonlama ve maddi destekler ile ilgili bir makale vardı, bu gerçekten bize umut veriyor. Birkaç yıl önce gazetecilik öldü genç gazeteciler para kazanamıyor diyorlardı. Bu gerçek değil mesela Almanya’da gazeteci aranıyor ve okullar açılıyor. Pandemi sürecinde bazı gazeteler güzel üyelik modelleri oluşturdu. Pandemide gelirler azaldı ve bağışlar ve üyelik gibi uygulamalar ortaya çıktı. Ve insanlar anladı ki gazeteler için ödeme yapmak gerekiyor. Mesela biz gençlere bunları öğretiyoruz. Herkes dezenformasyondan bahsediyor; ama gerçekten gazeteciler insanlarla bir araya gelerek doğruyu kontrol ediyorlar” açıklamasını yaptı.
Gelir yöntemleri ile ilgili önerilerde bulunan Schöder, “Fonlarınızı çeşitlendirin sadece bir kaynağa bağlı olmayın. İyi bir yasal statü seçin ve yerel okuyucularınız ile irtibat sağlayın. Çünkü okuyucu ve dinleyici olmazsa gazeteler olmaz. Yerel ticari şirketlerle irtibat da çok önemli. Bunlar önenebileceklerimden birkaç tanesi. Yerel araştırmacı gazetecilik üzerinden hepimiz çalışıyoruz” dedi.
“Türkiye’de zorlandığınızı görüyorum”
Yaptığı konuşmasından sonra gazetecilerden gelen soruları cevaplayan Schöder, “Türkiye’de duyduğum kadarıyla ve finansal hem de politika olarak zorlandığınızı anladım. Sansür var ve abonelik zor. Bunun için de Macaristan ve diğer Avrupa ülkelerinde de örnekler var. Her şeye rağmen bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Benim size Türkiye’de ne yapmanızı söylemem zor olacak. Son 10 yılda tüm bu kısıtlamalara rağmen yapmaya çalıştıklarınızı biliyorum. Hapisteki gazeteciler ve onların aileleri ile görüştüm. Gerçekten zor olduğunu biliyorum ne yapmanız gerektiğini söyleyemem sadece siz bir araya gelerek ne yapmanız gerektiğini bulabilirsiniz. Gazeteciler tek başına bütçe olarak yapamazlar insanlar birlikte çalıştığında çözüm bulabilir” açıklamasını yaptı.
“Bazı sitelerle tıklama tuzağına giriyoruz”
Yerel gazetelere yerel şirketler ve yerel endüstrilerin reklam vermesi çok önemli olduğunu ifade eden Schöder, “Başka bir anlamda da dikkatli olmalısınız. Yerel şirketler haber anlamında sizi etkilememesine dikkat etmelisiniz. Türkiye’de yerel toplum belki sağlık merkezleri bu konuda destek yapabilirler. Mesela pandemide sağlık alanında haber yapan gazeteler ilgi gördü. Bütün bu projeler çok şeffaf olmalı. Dijitalde hangisi daha çabuk verirse onları yakalamak gibi bir gazetecilik ortaya çıktı. Bununla savaşmak çok zor. Dolayısıyla bir şekilde 2022’yi yakala dediğimiz hep çabuk olmak zorundayız. Bazı sitelerle tıklama tuzağına giriyoruz. Bu da bir zorluk. Farklı platformlara bakabiliriz” diye konuştu.
Gappi, “Medyanın hızlı gelişimi ile birlikte birçok tanım birbirine girdi”
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi ise, “Eskiden doğru habercilik doğru yayın organı beraberinde gelir de getirirdi. Medyanın hızlı gelişimi ile birlikte birçok tanım birbirine girdi. Web sitelerinde habercilik kavramı değişti. Biz iyi habercilik doğru habercilik yaptığımız takdirde de gelir elde edemeyeceksek ne yapacağız? Biz aidiyet duygusu oluşturabilmek için bir model geliştirdik. Yazılım ile ilgili sıkıntılarımız var, bazı ulusal gazetelerde bile abonelik hızla düşmeye başladı” sözlerine yer verdi.
“Gazetecilik standartlarına bağlı kalarak farklı platformlarda çalışabiliriz”
Schöder, farklı çalışma ve haber alanlarına da dikkat çekerek, “Çok farklı öneriler var, Avrupa’da bazıları kendi yasal düzenlemeleri yapılmalı diyor bazıları güvenilen markaları öne sürüyor. Söylediklerinizden bir tanesi toplumla bir arya gelmek. Küresel dünya birçok kişiyi izole etti ve kutuplaşmalar oldu. Toplumun ne yaptığı çok önemli. Burada bazı hizmetler var. Dolayısıyla yerelin güzelliği yavaşlığı değil bunun ardından başka bir şey daha var. Gazeteciliği başka bir açısıyla tekrar keşfetmek… okuyucuları ya da gençleri katmak olabilir. Gazetecilik standartlarına bağlı kalarak farklı platformlarda çalışabiliriz” ifadelerini kullandı.
“Yerel artık kayboluyor”
Avrupa’da ulusal medyanın yerel medyaya bakışı hakkında gelen bir soruyu yanıtlayan Schöder, şunları söyledi:
“Problemi anladım, çok para var ve ulusalda tutmak yerele kaçırmamak istiyorlar. Biz de bundan bahsediyoruz. Mesela Almanya’da medya konsantrasyon sıkıntımız var. Yerel medya olsa bile haberler ulusaldan gelebiliyor. Yerelde ulusaldan gelen haberler olunca insanlar da abone olmak istemiyor. Biz de bunu değiştirmek istiyoruz. Onun için daha çok şeyler yapmaya çalışıyoruz. Gerçekten kamu özel ve hayırsever insanların bağışları ile finansal bir ortam oluşturulmalı. Yerel artık kayboluyor, genç gazeteciler yerelde çalışmak istemiyorlar. Ulusal hemen genç gazetecileri çekmeye çalışıyor. Bazı ülkelerde mesela İngiltere’deki BBC gibi… devlet kurumları bazen haberleri sağlamamalı diyoruz. Sanıyorum ki Türkiye’de devlet medyası var, kamu medyası yok. Kamu medyası da olmalı”
“Basılı basının yok olduğuna inanmıyorum”
Schöder, yazılı basının geleceği ile ilgili de değerlendirmelerde bulunarak, “Medyanın önemini anlamış insanlar destek oluyorlar; ama bununla ilgili bir fonlama yok bağış var. Dolayısıyla insanlar abone oluyorlar. Yazılı basına gelirsek birkaç senedir birçok kişiden duydum. Gittikçe zorlaşmaya başladı, para lazım. Ben hala alıp gazete okuyorum; ama artık dinozorum. Çocuklarım basılı olarak almıyor. Basılı basının yok olduğuna inanmıyorum, yok olabilir geri de gelir. Ama burada ikili sistem önemli” dedi.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: