Fenerbahçe Kulübünün eski başkanı Aziz Yıldırım, yarın yapılacak olağanüstü genel kuruldan önce yazılı açıklamada bulundu. Yıldırım, “Ben müfettiş değilim, Fenerbahçe'nin bir neferiyim. Benim arzum, Fenerbahçe'nin mali durumunun tüm detaylarıyla Fenerbahçe Spor Kulübü üyeleri ve kamuoyuyla paylaşılması ve kamuoyunun aydınlatılması, kısacası Fenerbahçe Spor Kulübünün her konuda şeffaf olmasıdır” dedi.
Aziz Yıldırım, 18 Ekim tarihinde gerçekleştirilen Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu Toplantısı'nda düşüncelerini ifade ettiğini ve diğer kulüplerin benzer yetkilerin alınması için yaptıkları genel kurulların gündemlerini sarı-lacivertli camiayla paylaştığını aktararak, şu ifadeleri kullandı:
"21 Eylül tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul öncesinde; seçilecek yönetim kuruluna sınırları belli olmayan 'torba' yetki şeklinde yetki verilmesine karşı olduğumu ve kulübün mali durumunun detaylı açıklanarak istenen yetkinin proje bazında ve sınıflarının belirlenerek genel kurula sunulması gerektiğini ifade etmiştim. Bu düşüncemi de yazılı olarak camiamızla paylaşmıştım. Yapılan genel kurulda genel kurul çoğunluğu da benzer saikle genel kurul gündeminin 11,12 ve 13. maddelerinde 'torba' şekilde istenen yetkiyi reddetmiştir. Başkan ve başkan vekilimiz, yüksek divan kurulu toplantısında istenen yetkinin proje bazında ve sınırları kesin şekilde belirlenmiş olarak yapılacak genel kurula sunacaklarını ifade etmişlerdir. Ayrıca kulübün mali durumunu gösterir güncel denetim raporunu genel kurula sunma ve dönemlerinde hisse satışı yapmama taahhüdünde bulunmuşlardır. Bununla birlikte Sayın Sadettin Saran, kulübün mali durumuyla ilgili benim ne zaman istersem kulübe gelip tüm kayıtları inceleyebileceğimi ve tüm kayıtların kulüpte yer aldığını ifade etmiştir. Ben müfettiş değilim, Fenerbahçe'nin bir neferiyim. Benim arzum, Fenerbahçe'nin mali durumunun tüm detaylarıyla Fenerbahçe Spor Kulübü üyeleri ve kamuoyuyla paylaşılması ve kamuoyunun aydınlatılması, kısacası Fenerbahçe Spor Kulübünün her konuda şeffaf olmasıdır."
Yıldırım, gelinen noktada takip edilmesi gereken konunun verilen sözlerin ve taahhütlerin yerine getirilip getirilmediğini izlemek olacağını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu yetkilerin 21 Eylül'de verilmemesinin nedenleri ortadadır. Hatırlatmak isterim ki bu yetkilerin verilmemesi genel kurulun iradesinin bir tezahürüdür ve mevcut şekli ile bir genel kurul kararıdır. Olağanüstü genel kurul için toplanan yaklaşık 10 bin imzayı değersizleştiren ve sonuçlarını kestiremeyen bir anlayışın torba yetki şeklinde istenen yetkinin genel kurul kararı ile reddedilmesinin sebeplerini ve sonuçlarını anlayamaması son derece normaldir. Ben Fenerbahçe'nin bir zerresi olarak, üzerime düşen sorumluluğun bir gereği olarak düşüncelerimi kamuoyu ile paylaştım. Sürecin bundan sonraki işleyişi ve alınacak kararlar genel kurulumuzun takdirindedir. Kişiler geçici olup, aslolan Fenerbahçe'dir. Genel kurulumuzda alınacak kararların Fenerbahçe'miz için hayırlara vesile olmasını diliyor, camiamıza selam ve sevgilerimi sunuyorum."
Yorumlar
Kalan Karakter: