Bacak ağrısının ardındaki büyük tehlike: Bacak damar tıkanıklığı
Bacak ağrısıyla başlmayan damar tıkanıklığı, doğru tedavi edilmezse bacak kaybına kadar gidebilecek ciddi sonuçlara sebep oluyor
Yayınlanma :
26.12.2018 21:00


Damar tıkanıklığı, vücutta atardamarların çeşitli nedenlerle daralarak ilgili organın fonksiyonlarında sorunlar oluşturması nedeni ile önem taşıyor. Kalp ve beyin damarları bu konuda en önemli ve en hayati sorunlara neden olabilecek hedeflerdir. Bacak atardamarlarındaki tıkanıklıklar ise erken dönemde yürüme sırasında oluşan ağrılar ile başlayan şikayetler zinciri sonucunda, bacağın çeşitli seviyelerden kesilmesine dek uzayabilecek süreçlere neden olabiliyor.
HASTANIN ÖZELLİKLERİ TEDAVİYİ BELİRLİYOR
Hastanın birtakım özellik ve beklentilerinin tedavi yöntemi seçiminde rolünün büyük olduğunu belirten Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk, “Bacaklardaki damar tıkanıklıklarında, tedavi kriterleri kalp ve şah damarlarındaki kadar kesin değildir. Temel olarak görüntüleme yöntemleri ile saptanmış darlık özelliklerinin yanında kişinin şikayet derecesi ve sorunlu uzvun kişinin sosyal beklentilerini ve günlük hayatını idame ettirebilmesine ne derecede olanak tanıdığı önemlidir.
Bir örnekle açıklayalım: Bacak ana atardamarında yüzde 80 darlık bulunan 50 yaşında ve günde 7-8 km yürüyen bir erkek hastada yürüme mesafesinin 3-4 km’ye düşmesi, bacak atardamar darlığı nedeni ile günlük ve sosyal hayatın devam ettirilmesinde sorunlar meydana gelmesi balon-stent veya cerrahi tedavi yöntemlerin uygulanması için bir sebep olabilir. Ancak bacak atardamarında yüzde 80 darlık bulunan hasta 85 yaşında günde sadece 1 km yürüme ihtiyacı olan bir kişi ise ve dinlene dinlene de olsa bu ihtiyacını karşılayabiliyorsa sadece ilaç ve egzersiz tedavisi ile takip etmek daha akılcı olabilmektedir” dedi.
TEDAVİ KONUNUN UZMANI TARAFINDAN YAPILMALI
Dr. Arıtürk, tedavi yöntemlerinin incelikli ve özellikli bir şekilde seçilmesi gerektiğinin altını çizerek sözlerine şöyle devam ediyor: “Tedavinin konunun uzmanı, önlem tedavilerinden başlayıp cerrahi seçeneklere uzanan geniş spektrumdaki tekniklerin hepsine hakim ve hepsini uygulayabilen ekipler tarafından yürütülmesi gerekmektedir.
Avrupa'da ve ABD'de “Damar Hastalıkları Uzmanı ve Cerrahı” olarak görev yapan hekimler bulunmakta ancak ülkemizde damar hastalıklarının tedavisi ile ilgili sorumluluğun dağıtımında birtakım karmaşalar bulunmaktadır. Ancak asistanlık sürecinden itibaren damar hastalıklarının takibini ve tedavisini yapan, bu konuda uzmanlaşmış kalp - damar cerrahisi uzmanlarının, konunun uzmanı kardiyoloji ve radyoloji uzmanları ile birlikte bir ekip olarak tedaviyi yürütmeleri günümüzde izlenmesi gereken en doğru yoldur.”
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: