BALBAY MECLİS’TE UĞUR MUMCU’YU ANDI

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, gazeteci Uğur Mumcu'nun 25 yıl önce, Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ın ise 17 yıl önce bugün haince katledildiklerini ifade ederek, yazar ve siyasetçi İsmail Cem'in de 11 yıl önce bugün yaşamını yitirdiğini hatırlattı.

 

Mumcu öldürüldüğünde bütün Türkiye'nin ayağa kalktığını belirten Balbay, Mumcu'nun demokrasinin yerleşmesi ve insan haklarının herkese eksiksiz uygulanması için ödünsüz bir mücadele verdiğini ve bunun bedelini de canı ile ödediğini vurguladı.

 

Balbay, "Uğur Mumcu bugün kalemini, bilgisayarını kullanıyor olsaydı, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı bu zorlu coğrafyada, emperyalizmin oyunlarını birbir açığa döker ve hem Türkiye'de, hem dünyada yankı bulan gerçekleri gözler önüne sererdi" diye konuştu.

 

Bugün Türkiye'nin OHAL uygulamalarıyla ve Suriye'nin kuzeyinden gelen terör dalgalarıyla karşı karşıya olduğunu ifade eden Balbay, "Bugün bakıyoruz ki Uğur Mumcu'nun yıllar önce dile getirdikleri ne yazık ki onu bir kez daha haklı çıkarıyor. Ne yazık ki Uğur Mumcu'nun yıllar önce söyledikleri bugün bir bir yaşanmakta" ifadesini kullandı.

TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNİN ARKASINA SAKLANMAYIN

Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin soruları yanıtlayan Balbay, Afrin'in, terör örgütünün Kandil ve Sincar'dan sonra en önemli merkezlerinden biri olduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin böyle bir terör yuvalanmasına izin veremeyeceğini belirtti. Balbay, şöyle devam etti:

"Operasyonun başarılı olmasını yürekten diliyoruz. Ancak buradan başta Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, hükümete, çağrımız şudur; Türk Silahlı Kuvvetlerinin arkasına saklanmayın. Türk Silahlı Kuvvetlerinin orada elde edeceği bir başarıyla birlikte bir kahramanlık nidasına girmeyin. Bu, işin sadece bir bölümü. 'Diplomasi ve siyaset ayağını mutlaka ve mutlaka yürütün' diye çağrıda bulunuyoruz. Terörle mücadele her ülkenin olmazsa olmazıdır, meşru müdafaadır, en önemli haklarından biridir. Bu mücadeleyi yaparken diplomatik ve siyasi mücadeleyi mutlaka, hatta onun biraz önünde götürmek gerekir."