Balbay: Savunma Bakanı Sınırlarımızdan Sorumlu Değilse Nereden Sorumlu?

Balbay uluslararası antlaşmalarla güvence altına alınan Türkiye’ye ait 18 ada ve 1 kayalığın Yunanistan tarafından işgal edilmesini 06.06.2017 tarihinde Milli Savunma Bakanlığı’nın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na vermiş olduğu soru önergesi ile gündeme getirmişti. 

Balbay’ın soru önergesine cevaben Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli imzalı yazıda; Ege adaları işgalinin Milli Savunma Bakanlığı’nın görev ve faaliyet alanına girmediği belirtilerek, önergenin muhatabının Milli Savunma Bakanlığı olmadığı belirtildi.

Balbay Milli Savunma Bakanlığı’nın Ege adaları işgalini bir güvenlik sorunu olarak görmemesini ve konuyu görev ve faaliyet alanı içerisinde değerlendirmemesini, garabet olarak yorumladı. 

Milli Savunma Bakanlığı’nın Balbay’ın soru önergesine karşılık vermiş olduğu cevap şöyle:

“İzmir Milletvekili Mustafa Ali BALBAY tarafından TBMM Başkanlığına verilen ve Milli Savunma Bakanı tarafından cevap verilmesi talep edilen, 7/14545 sayılı ilgili yazılı soru önergesinde yer alan konular Dışişleri Bakanlığı’nın görev ve faaliyet alanına girdiğinden EK-A’da sunulmaktadır” 

Bilgilerinize arz ederim.

Nurettin CANİKLİ

Milli Savunma Bakanı                        

Balbay’ın EK-A’da yer alan 06.06.2017 tarihinde Milli Savunma Bakanlığı’nın yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na vermiş olduğu soru önergesi şöyleydi:

Ege’de yer alan Koyun, Hurşit, Fornoz, Eşek, Nergizçik, Bulamaç, Kalolimnoz, Keçi, Sakarcılar, Koçbaba, Ardacık, Ardıççık, Marathi adalarımız ile Akdeniz’de yer alan Gavdos, Dhia, Dionisades, Gaidhouronisi, Koufonisi adaları ve Venedik kayalıklarımızın Yunanistan tarafından işgal edildiği doğru mudur? 

Adalarımıza Yunan askerleri ile birlikte silah ve mühimmat yığınağı yapıldığı uçaksavar ve top gibi ağır silahlar yerleştirilerek top namlularının Türkiye’ye yönlendirildiği doğru mudur?

Kamuoyuna yansıyan Yunan Savunma Bakanı ile Kara Kuvvetleri Komutanının Yunan işgali altındaki Aydın’a bağlı Eşek Adamızda gövde gösterisi yapıp, Yunan müziği eşliğinde, kadeh kaldırıp, kuzu çevirmesine neden müdahale edilmemiştir? Bu imkanın verilmesinde sorumlular kimdir? Kendileri hakkında hangi adli ve idari işlemler yapılmıştır?

18'inci adamız Marathi Adası’nın, Yunan bayrakları tarafından donatılıp, Yunan vatandaşlarına tatil yeri haline getirilmesine neden izin verdiniz? 

Adalara ilişkin yönetim idaresi karar ve yetkisi Türk ve Yunan makamları tarafından ortak mı yürütülmektedir? Bölgede Belediyeler ve merkezi idareler bakımından ikili bir yönetim mi oluşmuştur?

Ülkemizin tarihi, siyasi ve askeri kazanımlarını bir bir kaybetmesinin nedeni nedir? Bu gelişmeler ülkemiz için güvenlik ve beka sorunu değil midir? Bu kuşku ve endişeleri gidermek için hükümet olarak hangi önlemleri alıyor, hangi politikaları uygulayacaksınız? 

Bu iddialar Türkiye’nin tapu senedi olan Lozan Antlaşmasını delmek anlamına gelmiyor mu?

8.    Hükümetin bu adalara ilişkin kayıtsızlığı, Anadolu'nun dilim dilim emperyalist ülkeler arasında paylaşımını öngören, Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki Kurtuluş Savaşı sonucunda yırtılıp tarihin çöplüğüne atılan Sevr Antlaşması özlemcilerini heveslendirmeyecek mi?