Başbakan Depremin Bilançosunu Açıkladı

Depremin hemen sonrasında Muğla Valisi ile görüştüğünü belirten Başbakan Binali Yıldırım, "Özellikle deprem esnasında ve sonrasında Muğla'da Vali, Belediye Başkanımız, milletvekillerimiz ve bütün sivil toplum kuruluşları çok güzel bir işbirliği gerçekleştirdiler. Tespitleri hemen yaptılar. İlgili Bakanlıklarımız ve Kızılayımız buraya hemen 400 çadır gönderdi ve tüm ihtiyaç duyulabilecek malzemeler intikal ettirildi" dedi.

Başbakan Yıldırım'ın açıklamalarından satırbaşları:

Allah'a şükür bir can kaybımız yok. Önemli sayılabilecek bir yıkım da yok. Ancak depremin oluşu esnasında vatandaşların tedirginliğinden dolayı bazı yaralanmalar var. Onlar da hastanelerde kısa müdahelelerle hallolmuş vaziyette. Şu anda değişik hastanelerde 20 kadar vatandaşımız tedavi görüyor. Kos adasında 1 vatandaşımız ve İsveç uyruklu 1 kişi hayatını kaybetti. Onlara da rahmet diliyorum. 

"TELAŞA LÜZUM YOK"

Türkiye bir deprem ülkesi. Yaşadığımız acı depremler var. 39 depreminde 50 bin canı yitirdik. Dolayısıyla depremler dün olduğu gibi bugün de veya yarın da her zaman olabilir. Bunun için telaşlanmaya lüzum yok. Depremle yaşamanın yollarını bulmamız lazım. Bunun bir kaç yolu var. Bir tanesi depreme karşı ilk okuldan başlayarak MEB zaten bu programları başlattı, deprem eğitimi... Deprem esnasında alınacak tedbirler öğretiliyor. 

"DÖNÜŞÜM TAMAMLANMIŞ DEĞİL"

İkincisi özellikle deprem konusunda 1999 yılında Marmara depreminden sonra bir deprem yönetmeliği çıktı. Ondan sonra inşa edilen bütün yapılar buna göre yapıldı. Evvelinden yapılan yapılarda bu dönüşüm henüz tamamlanmış değil. İstanbul İzmir gibi büyükşehirler başta olmak üzere bütün bölgelerde bu dönüşüm yapılıyor. Ancak bu büyük bir iştir. Birden bire tamamlanması mümkün değildir. 

 

Kentsel dönüşüm programları belediyelerimizin yaptığı çalışmalarla bu programı hayata geçirmeye çalışıyoruz. 

 

Bir kez daha milletimize, vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. Bu vesile ile Yunanistan'a da geçmiş olsun diyorum. Bu acılar komşularla ortaktır. Dolayısıyla komşumuzun acısını paylaşmak komşuluğun gereğidir. Yunan halkına geçmiş olsun. Allah böyle büyük afetlerle memleketimizi imtihan etmesin diyoruz.