Başbakan Erdoğan; “Polis benim için fezleke hazırlamış”
Yayınlanma :
25.05.2014 23:48


AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
"17 Aralık sonrası için hazırlanmış iddianameler, polis fezlekeleri şimdi
elime geçti. 'Dönemin başbakanı' ifadesi geçen iddianame hazırlamış polis benim
için. Şimdi bu iddianameyi hazırlayan o güvenlik mensuplarına, o polis
mensuplarına sesleniyorum: Siz bunu 17 Aralık öncesinde hazırladınız. Aralık
geçti, ocak, şubat, mart, nisan, mayıs... Mayıs da bitiyor. 'Dönemin başbakanı'
dediğin Tayyip Erdoğan bak hala burada" dedi.
Erdoğan, AK Parti'nin Cumhuriyet Meydanı'ndaki mitinginde,
30 Mart seçim sürecinde yoğun programı nedeniyle Yalova'ya gelemediğini
belirterek 1 Haziran'da tekrarlanacak yerel seçimlerin Yalova'ya ve Yalovalılara
hayırlı olmasını diledi.
Konuşmasının başında tüm İslam aleminin ve insanlığın Miraç
Kandili'ni kutlayan Erdoğan, "Bu mübarek gecenin yüreklerimizi, gönül
dünyamızı özellikle aydınlatmasını, birliğimizi, beraberliğimizi
güçlendirmesini diliyorum" dedi.
Soma'daki maden faciasında hayatını kaybedenlere Allah'tan
rahmet, millete başsağlığı, ailelere sabır dileyen Erdoğan, yaralılara da
"acil şifa" temenni etti. Atılması gereken adımları attıklarını ve
atmaya devam ettiklerini kaydeden Erdoğan, iş sağlığı ve güvenliği konusunda da
yapılması gerekenlerin mücadelesini sürdürdüklerini dile getirdi.
Yalova'nın her zaman AK Parti'nin yanında olduğunu, 2002'de
yüzde 35, 2007'de yüzde 41, 2011'de yüzde 47 ile Yalova'da AK Parti'nin birinci
çıktığını, yerel seçim ve halk oylamalarında da partinin yalnız bırakılmadığını
vurgulayan Erdoğan, 30 Mart'ta da Yalova'da bir oy farkla AK Parti'nin birinci
sırada geldiğini, CHP'nin itirazı üzerine yapılan yeniden sayım sonucunda
CHP'nin öne geçtiğini anımsattı. İl seçim kuruluna AK Parti'nin yaptığı
itirazın reddedilmesi üzerine Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) itiraz edildiğini
hatırlatan Erdoğan, Yalova'da seçimlerde usulsüzlük yapıldığının YSK tarafından
tescillendiğine ve seçimlerin tekrarlanması kararı alındığına işaret etti.
Yalova'da AK Parti ile sandıkta baş edemeyeceğini
anlayanların hem ittifak yaptığını hem de hileye başvurduğunu söyleyen Erdoğan,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu işin peşini bırakmadık, Yalova'yı hileye terk
etmedik. Haklı mücadelemizi, hukuk mücadelemizi yaptık ve seçimlerin
tekrarlanmasını sağlamış olduk. İnşallah önümüzdeki hafta bugün sandığa
gidiyoruz. Bir kez daha tercih yapacağız, Yalova'nın geleceği hakkında çok
önemli bir karar vereceğiz. 30 Mart'ta Yalova'da siz zaten AK Parti'ye çok
büyük bir destek verdiniz, şimdi 1 Haziran'da bu desteği daha da artırmak
suretiyle vermeye hazır mıyız? Sadece bu eller yeterli değil. İnşallah bugün
buradan ayrıldıktan sonra eş, dost, ahbap her yeri ziyaret etmek suretiyle
durgun suya atılan bir taş dalga dalga kenara nasıl vuruyorsa siz de bunu
gerçekleştireceksiniz. 'Birdik iki olduk, ikiydik dört olduk, dörttük sekiz
olduk' diyeceksiniz ve böyle yürüteceksiniz. İnşallah 30 Mart'ın üzerine daha
fazlasını koyuyoruz, açık ara farkla hiç tartışmaya mahal bırakmadan Yalova'da
AK Parti'ye, AK Parti'nin hizmet siyasetine 'evet' diyoruz."
"Nereye giderse gitsin mahcup olmaya devam
ediyor"
AK Parti karşısında arayışlara gidenlerin kendi
kimliklerini, politikalarını ve ilkelerini ayaklar altına aldığını dile getiren
Erdoğan, "Kendilerini adeta inkar ediyorlar. AK Parti'nin Yalova'da
kazanacağını anlayanlar AK Parti karşısında ittifak oluşturmaya çalışıyorlar.
Ben Yalova'nın siz saygın insanlarının bu kirli ittifaklara itibar
etmeyeceğinizi biliyoruz. Yalova'da MHP'ye, diğer partilere oy vermiş
kardeşlerim, inanıyorum ki önümüzdeki hafta pazar günü CHP'ye destek
vermeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.
Birçok ilde ortak adaylar çıkarıldığına, Ankara'da eskiden
MHP'li olan bir kişinin CHP'den büyükşehir belediye başkanı adayı gösterildiğine
dikkati çeken Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"O eski MHP'li birdenbire CHP'li olurken, CHP Genel
Başkanı da Ankara sokaklarında bozkurt işareti yaparak dolaştı. Ne oldu? Ankara
bu numarayı yutmadı, Ankara bu tuzağa düşmedi, Ankara Büyükşehir Belediyesini
CHP'ye teslim etmedi. Büyükşehir adayımız önce 15 bin oy farkla Ankara'yı
kazandı, itirazların ardından aradaki oy farkı 40 binlere yaklaştı. Şimdi o CHP
adayı ortalarda yok, kayboldu. Seçimlerde saat başı çıkıp basın toplantısı
yapıyor, kazandığını ilan ediyordu. Şimdi yok. İlçe, il seçim kurullarına
gittiler, 'Kazandık' diye açıklama yaptılar. Ama mahcup oldular. YSK'ya gitti,
orada da reddedildi, mahcup oldu. Şimdi de Anayasa Mahkemesine gitmiş. Yahu
Anayasa Mahkemesinin bu işle ne alakası var? YSK'nın kararı nihai karardır,
bununla hala kamuoyunu meşgul etmenin anlamı var mı? Nereye giderse gitsin
mahcup olmaya devam ediyor.
İstanbul'da aynı ittifakı yaptılar. CHP'nin Ankara ve
İstanbul adaylarını sadece CHP değil, örtülü olarak MHP hatta diğer bazı
partiler ve biliyorsunuz Pensilvanya destekledi. Hatta CHP'nin İstanbul adayını
CHP değil Pensilvanya belirledi. İttifakları İstanbul'da da boşa çıktı. 600
binden fazla oy farkıyla AK Parti İstanbul'da bir kez daha açık ara birinci
parti oldu. Diğer tüm illerde gizli ittifaklar yaptılar, başarı elde
edemediler. Biliyorsunuz bu ittifak sadece bir CHP-MHP ittifakı değil, bunların
kimlerle ittifak yaptığını sizler gördünüz. 17 Aralık sürecinde, 30 Mart
seçimleri öncesinde bunların kimlerle el ele kol kola yürüdüklerini
gördünüz."
"CHP, MHP Pensilvanya'nın vagonu oldu"
"Pensilvanya oradan bunlara lojistik destek sağladı.
İşte bu CHP, MHP Pensilvanya'nın vagonu oldu" diyen Erdoğan, 30 Mart'ta
milletin gereken cevabı verdiğini belirtti. Pensilvanya'dan, "Teknik
nakavt yapacaksınız" diye talimat verildiğine dikkati çeken Erdoğan,
şunları kaydetti:
"Hale bak, kimi teknik nakavtla mağlup ediyorsun? Benim
milletimi mi? Mümkün mü bu? İşte buna benzer yollarla insanların seslerini
gayrimeşru yollardan dinlediler, insanların, affınıza sığınıyorum: yatak
odalarını izlediler, utanmadan sıkılmadan montajlar imal ettiler.
Pensilvanya'daki zat ne diyor, onu da dinlemişsinizdir, 'Hakim, savcı
kiralayacaksınız'. Maalesef onu da yaptılar. Yolsuzluk maskesi altında AK
Partiyi töhmet altında bırakmak, yıpratmak, iktidardan uzaklaştırmak istediler
ama millet bu oyunu da gördü. Bu kirli ittifakı gördü. Millet, 30 Mart'ta yüzde
45 buçuk oy oranıyla partisine sahip çıktı. Milli iradeye güçlü şekilde sahip
çıktı."
"Yassıada'da karar verilmeden İmralı'da dar ağacı
kuruldu"
İki gün sonra 27 Mayıs askeri müdahalesinin 54'üncü yılı
olduğunu anımsatan Erdoğan, "Halkın oylarıyla seçilen, "halkın
sevgilisi" olan merhum Menderes ve hükümetini, işte tam böyle, bize
yaptıkları gibi hilelerle tahriklerle çok alçakça iftiralarla yıpratmak
istediler. Menderes'i yıpratamayınca silah zoruyla oradan indirdiler"
ifadesini kullandı.
Yassıada'daki yargılama sürerken, mahkeme sonucu belli
olmadan İmralı'da darağaçları kurulduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Mahkeme sonucu belli değil ama darağaçları kurulu.
İnanın aynı tezgahı bize de kurmaya çalıştılar. Aynı oyunu bize de oynamak
istediler. Her türlü iftirayla ithamla her türlü kirli tahrikle üzerimize
geldiler. 17 Aralık sonrası için hazırlanmış iddianameler, polis fezlekeleri
şimdi elime geçti. Bu fezlekelerde ne yazıyor biliyor musunuz? Merhum
Menderes'i Yassıada'da, başbakanken, daha henüz başbakanlığı bitmemiş, kararı
verilmemiş, 'sabık başbakan' diye yargılamışlardı. Dur bakalım, bir defa
hukukta 'Beraatizimmet asıldır' diye bir kaide vardır. Suç sabit olmadıkça sen
bir kişiye suçlu olarak bakamazsın. Onun için de onu, o zaman, suçsuz olarak
yargılayacaksın. Şimdi benim için de bu tutanaklarda ne vardı biliyor musunuz?
Bakın, çok manidar. 'Dönemin başbakanı' ifadesi geçen iddianame hazırlamış
polis benim için. Şimdi bu iddianameyi hazırlayan o güvenlik mensuplarına, o
polis mensuplarına sesleniyorum: Siz bunu 17 Aralık öncesinde hazırladınız.
Aralık geçti, ocak, şubat, mart, nisan, mayıs... Mayıs da bitiyor. 'Dönemin
başbakanı' dediğin Tayyip Erdoğan bak hala burada. Bu ne terbiyedir? Sen nasıl
bir polissin? Nasıl sen böyle bir şey yaparsın? Çünkü Pensilvanya bunlara böyle
talimat vermiş.
Bunlar zannediyorlardı ki 17 Aralık darbesiyle olmadı, 25
Aralık darbesiyle başarılı olacağız, hukuk darbesiyle de bunu tamamlayacağız ve
başbakanı, kabinesini indireceğiz ve ardından da hükümeti kuracağız. Buna
inandılar. İşte şimdi 30 Mart'ta 45 buçukla benim milletim bunlara nasıl cevap
verdiyse ben şimdi Yalovalı kardeşlerime sesleniyorum: 1 Haziran'da da bu dersi
burada tekrar edelim diyorum. Çünkü bunların milletimizin birliğini,
beraberliğini, bütünlüğünü görmeleri lazım ki bu millet bölünmesin,
parçalanmasın. CHP, MHP bu tezgahın içinde. Pensilvanya bu tezgahın taşeronu.
Allah'a hamdolsun biz bu darbe girişimi karşısında dik durduk, biz Rabbimize
güvendik, halkımıza güvendik. Milletimiz de kendi hükümetine, partisine,
iradesine sımsıkı sahip çıktı. İradesini bu şer ittifaka teslim etmedi." (gazeteyenigun.com.tr)
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: