Başbakan'a değil Meclis'e güveniyoruz
Yayınlanma :
21.04.2013 18:29


toplantısında, Türkiye'yi İzmir gibi bir arada yaşama ve birbirine tahammül
etme kültürünü edinmiş toplum haline getirmeyi amaçladıklarını söyledi. Tanrıkulu,
CHP'nin geçen haziran ayında Başbakan'ı ziyaret ederek, 'Çözüm süreci'
konusundaki görüşlerini ortaya koyduğunu, bu sürecin Meclis'te çözüm ve
Meclis'in belirleyeceği akil insanlar olmak üzere iki şartı olduğunu
hatırlattı.
Tanrıkulu, şunları söyledi: "Başbakan'a 6 Haziran'da
gittik, 7 Haziran tarihli gazetelere bakarsanız bizim önerdiğimiz akil
insanlarla ilgili olarak aynen şunu söyledi 'Kim bu akil insanlar bizden daha
akili mi var.' 9 ay sonra bizim geldiğimiz noktaya geldi ama yanlış bir yöntem,
değerlendirmeyle. Kendisinin atadığı insanları bütün Türkiye'ye gönderdi. Bu
çalışma yöntemi doğru değil. CHP'nin Türkiye'ye kazandırdığı kavramın içini
boşalttı. Biz 'Meclis'te çözüm', '4 siyasi partinin mutabakatla oluşturduğu
çözüme varız', 'AKP ve CHP'nin oyları yüzde 75 ise de sorun bu yüzde 75'te
değil, yüzde 25'te' dedik. Başbakan BDP ve MHP'yi daha ilk günden eleştirerek,
çözüm sürecinin dışında kalmalarını sağladı. Meclis'te başlayan çözüm süreci de
yanlış yöntemlerle oluşturuldu. Bunun yanlış olduğunu ifade etmeye devam
edeceğiz."
CHP'nin barış, bir arada yaşam, uzlaşmanın güvencesi
olduğunu, kutuplaşma ve ayrışmanın karşısında yer aldığını belirten Tanrıkulu,
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun üç hafta önceki Grup toplantısında
açıkladığı 16 maddelik demokrasi manifestosunu hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Gerçek adalet; gerçek insan hakları için CHP'nin çözüm
önerilerini kitap haline getirdik. Uzun tutukluluk, ifade özgürlüğü, seçim
barajının düşürülmesi, örgütlenme önündeki engellerin kaldırılması, toplantı ve
yürüyüş hakkı, Nevruzun bayram ilan edilmesi gibi çok sayıda öneri var. AKP bir
çözüm istiyor ve bunu demokrasi sorunu olarak görüyorsa yapacağı iş belli,
CHP'nin çözüm önerilerini mecliste gerçekleştirmek. Bunun için kimseyle
pazarlık yapmalarına, kimseye gitmelerine gerek yok. Başbakan'ın 'Bana güvenin'
demesinden daha öteye, kimse kimseye güvenmek zorunda değil. Biz Meclis'e
güveniyoruz. Yurttaşlarımızın temel haklarının mecliste yasalarla güvence
altına alınmasını savunuruz. Gelsinler, Meclis'te çözüm sürecini yasama
faaliyeti yaparak meşru adreste yürütelim. Biz buna hazırız."
"ONANÇ İSTİFASI
ÜZDÜ"
Tanrıkulu, kendisi gibi partinin yenilikçi kanadında yer
alan, ancak açıklamaları nedeniyle Kemal Kılıçdaroğlu'nun isteğiyle CHP Genel
Başkan Yardımcılığı görevinden ayrılan Gülseren Onanç için, "İstifası,
hepimizi son derece üzmüştür. Arkadaşımız Merkez Yönetim Kurulu içinde büyük
gayret gösterdi, ancak, Parti Meclisi üyeliği esastır. Genel Başkanımızın
takdiridir. Arkadaşımızla PM'de çalışmaya devam edeceğiz. Hepimiz bu takdire
saygılıyız" dedi.
"BU TARTIŞMALARA
GİRMEM"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu, kendisini 'CIA ajanı'
olmakla suçlayan CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz için ise, "Bu
tartışmalara girmem. Girmeyi doğru bulmam. Hiçbir partiliyle basın önünde
konuşmam. Partinin hukuku vardır. Bu hukuka saygı duymuşumdur" dedi. (YURT)
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: