Bilim kanserle savaşta yeni silah keşfetti!
Belki haberi gördüğünüz zaman bir şaka olduğunu sanabilirsiniz ancak konu oldukça ciddi. Gündelik hayatta küçük düşme sebebi ve hatta saygınlık kaybına yol açan yellenme eylemi hakkında yeniden ve şakasını yapmadan düşünmemiz gerekiyor olabilir. Bilim kanserle savaşta yeni bir cephe açtı ve bu cephe biraz kokabilir aman dikkat…
Yayınlanma :
21.03.2016 11:44


The Guardian’ın haberine göre, Exeter Üniversitesi uzun zamandır vücutta yer alan hücrelerin kokular ve solunum üzerinden nasıl etkilendiğini inceliyordu. Hidrojen Sülfid, yıllardır insan vücuduna zararlı bir gaz olarak anılıyordu ancak Exeter’li araştırmacılar, belirli bir oranda alınan Hidrojen Sülfid’in teneffüs edilmesi halinde vücuttaki hücrelerin mitokondirasında çok olumlu etkiler yarattığını tespit ettiler. Bu kansere kadar bütün hücresel hastalıkların tedavisinde önemli bir basamak olarak görülüyor.
İnsan yellendiği zaman %59’u nitrojen, %21’i hidrojen, %9’u karbondioksit, %7’si metan, %4’ü oksijen ve %1’i sülfürden oluşan bir Hidrojen Sülfid karışımı salgılıyor. Bu da Exeter’li araştırmacılara göre hücreleri tedavi edebilecek ideal bir gaz karışımı.
Bu fikri sıradışı bulabilirsiniz ancak solunumla tedavi Tıbbın sıkça başvurduğu yöntemlerden. Buğuseptil gibi bir tedavi yöntemi yıllardır kullanılıyor ve yadırganmıyor. Sonuç olarak bir gazın solunum yoluyla insan vücuduna şifa sağlaması çok da yeni bir haber değil. Burada ilginç olan yıllardır utancımızdan herkesten sakladığımız bir gazın şifa niteliğinde olduğunun keşfedilmesi!
Yellenmek dünyadaki farklı kültürlerde farklı anlamlara sahip. Misal Güney Amerikalı Yanomami kabilesinde yellenmek bir tebrik, bir kutlama niteliği taşıyor. Hal böyleyken dünyanın büyük bölümünde bir alay sebebi olan yellenmenin faydalarını çok öncelerden keşfetseydik, bugün sosyal yapımızdaki yeri çok farklı olabilirdi. Mesela Çin’de işi yellenmeleri koklamak olan profesyoneller var.
Nörobilimci Dean Burnett yellenmenin bilimdeki yeni yerini şöyle yorumluyor; “Yıllardır hayvanların birbirlerinin poposunu kokladıklarını görüp ilkelce buluyoruz ama belki onlar vücuttan salınan gazdaki şifayı bizden önce keşfetmişlerdir. Bizim için bu bilimsel buluş tam bir çöp niteliğinde çünkü yüzlerce hatta binlerce yıldır kalıp haline gelmiş bir alay sebebinin kültürümüzdeki yerini değiştiremezsiniz. Kimse kansere karşı önlem olsun diye başkasının vücudundan çıkan gazları koklamaz. Ancak kendi başınızayken yellendiğinizde istemsiz şekilde kokluyorsanız, rahat olun hücreleriniz için iyi bir şey yapıyorsunuz.”
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: