Binali Yıldırım; “Kaybedeceğimiz yolcuğa çıkmayız”
Yayınlanma :
29.12.2013 00:45


Ulaştırma, Habercilik ve Denizcilik Bakanlığı görevini
devreden AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, NTV yayınına konuk oldu.
Binali Yıldırım’ın konuşmasından satır
başları şöyle;
“11 yıl, dile kolay çok uzun bir süre,
arkadaşlarınıza, projelerinize bir bağımlılığınız oluyor. Her şeyin bir
başlangıcı olduğu gibi sonu olduğunu da biliyorduk. Bu siyesi bir görevdir.
Bırakabileceğim gerçeğini de göz ardı etmedim. İşleri uzun vadeli
gerçekleştirecek projeler olarak gördüm. Ama bu işlerime hiç yansımadı. Buna
göre de güzel bir ekip kurdum. Türkiye’nin yüzünü ağartacak, güzel bir ekip
kurduğumu düşünüyorum.
Türkiye, bir demokratik hukuk devletidir. Erkler
bellidir; yürütme, yargı yasama. Gerçek güç millettir. Millet her şeyin
sahibidir. İster yürütmede ister yargıda ister yasamada olalım, Türk milleti
adına yapıyoruz. Millet tabiri caizse herkesin patronudur. Yargı ile yürütme
arasında yaşanan sıkıntı bugünün meselesi değil. Hatırlayın yakın tarihimizde,
cumhurbaşkanlığı seçiminde yargının 367 meselesinde yürütmeye, yasamaya etki
ettiğini, anayasa değişikliğini referanduma götürdüğünü herkes biliyor.
Zaman zaman kurumlar kendi yetki
alanlarından çıkmaya başladılar mı ülkede kaos oluşuyor. Bugün biraz böyle
olduğunu düşünüyorum. Yolsuzluk, herkesin hassas olduğu bir konudur.
Yolsuzlukla suçlamak ciddi bir suçlamadır. Bunun boyutları yolsuzluğun çok
ötesindeki bir noktaya geldi.
10 gün içinde yaşanan gelişmelere
baktığınız zaman şimdi başka bir yerdeyiz. Yolsuzluk varsa, yolsuzlukla itam
edilenler varsa, bunun arkasında durmak, bunu savunmak asla ve asla akıl, hizan
sahibi hiç kimsenin hakkı olamaz, haddi olamaz. Bunların hepsinin ortaya
çıkartılması lazım, buna hiçbir itirazımız olamaz. Bu algının arkasında daha
büyük bir oyunu oynandığını Türkiye, Türk milleti açık seçik görüyor.
Borsa’daki düşüşe bakalım, dövizdeki
artışa bakalım ve Türkiye’nin borçlanma faizine bakalım. Türkiye daha fazla
bedel ödeyecektir. Doğalgaza daha fazla para ödeyecek, enerjiye daha fazla para
ödeyecek. Dolayısıyla Türkiye ekonomisi bundan olumsuz etkilenecek. Şirketlerin
değerleri aşağıya düştü. Şirketleri satın almak isteyen yabancı büyük finansal
çevreler, çok iyi fırsat yakaladı. Bu olayın kısa vadede kaybettirdiği 120
milyar liradır. Ulaştırma Bakanlığı olarak 10 yılda yaptığımız yatırımın tutarı
bu kadardır.
Soruşturmanın seçim havasına
girildiğinde yapılması çok anlamlı. Soruşturmada 14 aydan fazla zaman geçmiş.
Suçun işlendiğini anlamak için 14 ay beklenmez. Sonucu aynı olabilirdi,
itirazımız yok. Siyasetin işine herkes karışıyor, siyaset kimsenin işine
karışamıyor. Bu algı yanlıştır.
İtham ne? Rüşvet ve yolsuzluk. Bunu
nerede inceliyor? Terörle Mücadele Kanunu’nda. Türkiye’nin rejimini değiştirmek
için çete kurmak, örgüt kurmak, silahlanmak işiyle rüşvet işi araştırılıyor.
Neden böyle araştırılıyor? Çünkü savcının eli güçleniyor. Dolayısıyla ciddi
anlamda bir hukuk hatası var. Başka hatalar da var.
Gizlilik ihlali var. Soruşturmalar
gizli, kime gizli? Şüphelilere gizli, medyaya serbest. Bu yanış, savunmuyorum.
Şüpheliler yargı önüne çıkmadan mahkum oluyor.
Savcı diyebilir ki ‘Polis sızdırdı’.
Polis kimin emrinde çalışıyor, savcının emrinde çalışıyor. Gizlilik ihlal
olduysa savcı görevini yapamamıştır.
HSYK’yı bu hale getiren biziz.
Referandum yaptık, HSYK’yı bağımsız yaptık. Alınan karar, görülen davada taraf
olmak anlamına geliyor. 13 imzayla yayımlanmış bildiri, 9 kişiyi yok sayabilir
miyiz? Danıştay, etki altında kalmıştır. HSYK, açıkça Danıştay 10. Dairesi’ne
talimat vermiştir.
Bir gün önce HSYK, 'bu yanlıştır'
diyor. Danıştay da bir gün sonra HSYK’nın doğrultusunda karar veriyor. Korsan
bir şekilde topluyor, karar veriyor.
İddialara vakıf değilim. İki bakanın
oğlu tutuklandı, biri serbest bırakıldı. Süreç devam ediyor. İran-Irak
ilişkileri, ticareti devlet de yapıyor. Bu ABD’yi rahatsız etti, uluslararası
boyut da işin içine girdi. Maalesef işin arkasında başka şeyler çıktığı da
görülüyor. Yolsuzluktan başka Türkiye’nin ne kaybettiği konuşuluyor.
Mahkeme süreci tamamlanmadığı için
masumiyet karinesi esastır. Siyasetle hesaplaşma arzusunda olanlar buna
balıklama atladılar.
İkinci soruşturmadaki iddiaların bir
kısmı bizim bakanlığımızı ilgilendiren iddialardır. Bir tanesi Viranşehir yolu,
89 kilometrelik asfalt kaplama işi var. İhale katılan 32 tanesi yeterli
görülmüş. Yeterli görülmeyenlerin itirazı üzerine 29’a düşürmüş. 18 firmadan
teklif gelmiş. Yaklaşık bedelin altında bir ihale olmuş. Yaklaşık bedeli 112
milyon iken altında bir değere verilmiş. Marmaray’daki iddia da komik, evlere
şenlik. Bütün yatırımları 10 günlük kayıp olarak ödedi gitti, bu kadar kolay
olmamalı.
Simit sarayı ihalesi yapılmış, teklif
gelmemiş. Tekrar ihale yapılmış, tek teklif gelmiş. Ama ihale verilmemiş. Benim
işim büfecilik değil.
Marmaray hattında, Sirkeci girişinin
yakında bir arsa var. Bir kısmı, Marmaray’ın etki alanında. Daha karar
çıkmamış, bina yapılmamış.
TCDD hakkında soruşturma yapıldığını
öğrendik. Herhangi bir talimat yok. Savcının uktesinde. O da gizli olması
lazımken gizlilik ihlal edilmiştir. Her iddia ciddidir, her iddianın da en
ciddi şekilde araştırılması ortaya çıkartılması şarttır.
Amaç, Türkiye’nin gerçekleştirdiği
büyük projeleri akamete uğratmaktır. Üçüncü köprü, yeni havalimanı, İzmit
körfez geçişi… Hedef bu projelerdir. Akamete uğratmak isteyen kim sorusunun
cevabını arıyoruz.
Bazı firmaların malvarlıklarına tedbir
konuldu. Bunun tercümesi bu projeleri baltalamaktır. O firmaları değil, ülkenin
ekonomisini de öldürür.
Hükümet seçimle geldi, seçimle gider.
Amaç başbakan, bakanlar değildir. Milletin verdiği oyun desteğin, başkaları
tarafından elinden alınmasıdır. Millet bunun hesabını 30 Mart’ta görecektir.
Biz beraber çalıştığımız arkadaşları
değiştirebiliyoruz. Emniyet’te bir yapılanma var. İçişleri Bakanlığı bir
yapılanma olduğunu görüyor. Demek ki ihtiyaç nedeniyle böyle bir değişikliğe
gidiliyor.
Sanal dünya yalan dünya değil. Gerçek
hayatta bir şey suçsa sanal alemde de suçtur. İnsanlar ikiye bölündü.
Erdoğan Bayraktar’ın açıklamasına
doğrusu şaşırdım, niye böyle bir açıklama yaptı. Bir gün sonra düzeltir gibi
bir açıklama yaptı. Bir anlık kızgınlıkla yaptı. Talimat gelse de bürokrat
yasadışı bir iş yapmaz. Bürokrasi mevzuata göre hareket eder.
İzmir’in bir tane kalesi var, o da
Kadife kaledir. İzmir’in kalesi kendisidir. İzmir aslında demokrasinin tek
partiden çok partili sisteme geçişinin de sembolüdür. İzmir’in radikal sol
kimliği yok. Sol ağırlıklı değil, liberal bir seçmeni var. İzmir’de hizmet
odaklı bir çalışma yürüteceğim.
İzmir en önemli sorunu ulaşım ve
yatırım eksikliği, çevre kirliği ve körfez kirliliği. Bunlar İzmir’in kangren
olmuş sorunlarıdır. Biz baştan kaybedeceğimiz bir yolculuğa çıkmayız. İzmir’de
35 projeden bahsettik, bunlardan 17’si yapılıyor. Fiilen 30 milyarlık projeyi
başlattık, yapıyoruz.
Siyasi iktidarlar, seçimle gelir
seçimle gelirler. Kimse heveslenmesin. Biz yaptıklarımızın hesaplarını
veriyoruz. (Yenigün)
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: