

Canımı
gerçekten sıkan şey kırılgan ekonomiye sahip bir ülkenin, ortalama eğitim
seviyesinin üstünde eğitime görmüş olup, siyasi ve yaşamsal olarak azınlıkta
kalan bir durumda olmak. Önümüzdeki yıllarda durumun tersine dönebilecek olması
umudumdur her şartta..
Bunun dışındaki
durumlar aslında çok da zorlamıyor yaşamsal yürüyüşümü, kafası karışık insanlar
ülkesinde bakımlı ama sorgulayıcı bir tarz koydum ortaya ve aldığım tepkiler
pek de olumsuz değil.
Sağ
elimde sarımsak, sol elimde soğan vardı en son hatırladığım, siyasi yelpazede
sağımla solum arasına sıkışmış olduğuna göre, sarımsak ve soğanla yapabileceklerimden
gayet umutluyum.
Memleketim
siyaseti, ötekileştirme ve mefhumu muhalifinden hareketle kimliğini kitleye
iletmekten ibaret olması, içimde büyük patlamalar yaratsa da, gerçek anlamada bir
patlamayı sonraya bırakmayı seçtim...
Siyasi
partilerimizin farklarının ideolojiden yada siyasetten ibaret olmadığını
hatta en çok kültürel olduğunu ve bunun dibine, dine ilişkin tohumlar
ekildiğini anlatmak istedim dün yolda gördüğüm bir amcaya, başaramadım...
Son
günlerde etrafımda susarak anlaşabileceğim insanları arar oldum,
susuyorsam anlaşılmak isteğimden, anlaşılamamak en büyük sitemim şu fani
ömrümde. Anlamlı profil fotoğraflarına ilgim bundandır, biline ...
Yaptığım
tüm enayiliklerin toplamı, bilgeliğime ve ağırbaşlılığıma eşit. Nasihatleri
doğru değerlendirememe gibi bir hastalığım var ve modern tıptan umutluyum. “Ne olursa olsun başarı olsuncular”
adlı gruba giremeyeceğim sanırım hiç bir zaman...
Toplumsal
bütün sıkıntılarımızdan kurtulmanın yolunun bilimde ve ilimde olduğunu
anlatan bir şarkı bestelemek istiyorum ama ilk notayı bulamamaktan muzdaripim
şimdilik. Başlangıçlar beni yoruyor...
İnsanların hakkımda söyledikleri zerre kadar yıpratmadı beni
hele de kafamın içinde, hakkımda söylediklerimin yanında. Varoluşumu acımasızca
ezmek gibi bir alışkanlık edindim laf aramızda...
Davranışlarımın
zincirleme etkisinin nelere sebep olabileceğini anladığım bir an vardı. Öyle
büyük bir denklemin içinde kaybolmuş hissettim ki, dünyayı durdurma isteğim
geçer geçmez bir odaya kilitlemek istedim kendimi, sonra boş verdim.
Yinede
memleketimden ve kendimden umutluyum bir takım sorunsalları çözersek
eğer, birlikte ulaşacağız muasır medeniyetler seviyesine, demokrasi diye diye
otoriterleşen tiranlardan da kurtulmayı umuyoruz . Birlikte hep daha iyiye...
Şu konuyu
bir çözmemiz gerekli bulunduğumuz nokta da siyasi başarı kazanmak güzel, ama
ülkenin gittiği yerde rol model olabilecek kültürel bir hedefin yoksa eğer,
umudun kutulara kalmış demektir, doldur be meyhaneci...
Siyasi
iktidar refah dağıtmasa biter, başlamakta bitirmenin yarısı olduğuna
göre, refahın dağıtımını kendine yontmakla bu sorunu çözemeyeceğini birleri
birilerine anlatmalı, zira gözünün içine bakan o kitle, kaybedecek bir şeyi
olduğunda vazgeçer iktidara olan aşkından...
Dün rüyamda
sofra hazırlıyordum ve yemeklerden halktan korkmayanlar partisini birde önce
insan soslu bir tatlı koymuştum ortaya, çok samimi bir sofra oldu rüyamda, öyle
mutluydum ki, gerisi mi?
Bir sonraki yazıya...
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: