Sıla ARABACIOĞLU-GERÇEK HABERCİ-Özel sağlık kuruluşlarında çalışan hekimler ile ilgili yapılan anketi aktaran İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, “Sayıları her geçen gün artan tıp fakültelerinden eğitimini tamamlayan binlerce yeni mezun hekim ve genç uzman piyasalaştırılmış sağlık sisteminin dayatmaları ile ucuz iş gücü olarak bu sektörde istihdam edilmektedirler” dedi. Özel sağlık kuruluşlarında çalışan hekimlerin haklarının sağlıkta piyasalaşmanın insafına bırakılamayacağını ifade eden Çamlı, “Anket, özel sağlık kuruluşlarında çalışan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının durumunu ortaya koymaktadır. Hekimler açısından özel sağlık sektöründe çalışmak, giderek artan güçlükler barındırmakta, uzayan çalışma süreleri, iş, istihdam, gelir güvencesizliği ve sosyal güvencesizlikle ve sağlık riskleriyle karşı karşıya kalan hekimler mesleklerini yerine getirmekte zorlanmaktadırlar. Hekim arkadaşlarımızın haklarına sahip çıkma ve sorunlarının çözümü için dayanışma içerisinde olacağız” açıklamasını yaptı.
“Ucuz iş gücü olarak bu sektörde istihdam ediyor”
2002 yılında 270 olan özel hastane sayısı 2018 yılında 577'e yükseldiğini aktaran Çamlı, “Bu sayı Türkiye'deki toplam hastane sayısının yüzde 37'sidır. Ülkemizdeki toplam 153 bin hekimden yüzde 29’u özel sağlık sektörde çalışmaktadır. Sayıları her geçen gün artan tıp fakültelerinden eğitimini tamamlayan binlerce yeni mezun hekim ve genç uzman piyasalaştırılmış sağlık sisteminin dayatmaları ile ucuz iş gücü olarak bu sektörde istihdam edilmektedirler” diye konuştu.
“Ankete katılanların yüzde 19’u 55 saat üzerinde çalışıyor”
Çamlı, andeminin başlangıcında birçok özel sağlık kuruluşu, hasta sayılarında düşme ve ciro kaybını ileri sürülerek sağlık çalışanlarını ya ücretsiz izne çıkarılmış ya da daha düşük ücretlerle çalıştırıldığını ifade ederek şunları söyledi:
“İlerleyen süreçte birçok özel sağlık kuruluşu Covid-19 dışı elektif vakalara öncelik vermiştir. Pandemi nedeniyle kamu hastanelerinden sağlık hizmetine ulaşamayan ya da tedirginlik yaşayan hastalar özel sağlık kuruluşlarına yönelmiş, bu kuruluşlarda çalışan sağlık çalışanlarının iş yükü belirgin artış göstermiştir. 4857 Sayılı İş Kanunu'na göre çalışma süresi haftada en çok kırk beş saattir. Ankete katılanların yüzde 19’u 55 saatin yüzde 46’sı 45 saatin üzerinde çalıştığını ifade etmiştir. Çalışma süresi, çalışanın sağlığıyla ve bu anlamda fiziksel ve ruhsal bütünlüğü ile doğrudan bağlantılıdır. Uzun çalışma saatleri ve yetersiz dinlenme sürelerinin yüksek hata ve kaza oranı, stres ve yorgunluk, kısa ve uzun dönemli sağlık sorunları gibi olumsuz sonuçlar doğurduğu bilinmektedir.”
“55 saat üzerinde çalışmak kalp krizi riskini arttırıyor”
Çamlı, Dünya Sağlık Örgütü'nün 2021 yılında 194 ülkeden elde edilen verilerin değerlendirildiği bir araştırmasında, haftada 55 saat ve üzeri çalışanların haftada 35-40 saat çalışanlara göre kalp krizi riskinin yüzde 35 olduğunu söyledi. Çamlı, ankete katılanların yüzde 19’u Covid-19 enfeksiyonu geçirdiğini açıkladı.
“Hekimler resmî tatillerde de çalışıyorlar”
Ankete katılanların yüzde 47'si resmî tatillerde tam zamanlı, yüzde 21’i ise kısmi çalıştığını söyleyen Çamlı, “Hekimlerin yüzde 47'si 1 Mayıs'ta bile çalışmaktadır. Resmî tatillerde kamudaki gibi izin kullanılmalıdır. SGK resmî tatil günlerinde provizyon verme uygulamasından vazgeçmelidir” sözlerine yer verdi.
“Birçok hekim izin kullanamıyor”
Hekimlerin yüzde 38'i son iki yıl içerisinde toplamda 10 günden az, yüzde 41'i 11-20 gün, izin kullanabildiğin, ifade eden Çamlı, bu kadar az izin kullanımında izinlerde gelirinin kesilmesi ve her işyeri değişiminde izin hakkının sıfırlanması önemli bir rol oynadığını belirtti.
“Hekimlerin yüzde 24’ünün molası yok”
Çamlı, gün içinde ara vermeksizin hasta bakmaya zorlanmak, randevularda dinlenme aralarının göz önüne alınmaması özel sağlık kuruluşunun karlılığını artırırken hekimleri tükettiğini söyledi ve şöyle devam etti:
“Ankete katılanların sadece yüzde 35'i günlük mesailerinde yemek ve dinlenme aralarının bulunduğunu belirtmişlerdir. Yüzde 39'u yemek aralarının olduğunu ama dinlenme aralarının olmadığını, yüzde 24'ü ise yemek ve dinlenme aralarının olmadığını ifade etmişlerdir. Neredeyse tuvalet ihtiyacının bile mesai dışı saatlerde giderilmesinin isteneceği bir ortam yaratılmıştır. Oysa özel sağlık kuruluşlarında çalışan hekimlere ve sağlık çalışanlarına tabi oldukları iş yasasında belirlendiği gibi yemek ve dinlenme molalarının verilmesi gerekmektedir.”
Hekimler kazançlarından memnun mu?
‘Özelde çalışmaya başladığınızdan beri geliriniz nasıl değişti?’ sorusuna yanıt veren hekimlerin yüzde 54'ü çalıştığı kurumdaki aylık kazancının yaşamı için yetersiz olduğunu belirttiğini aktaran Çamlı, “Döviz cinsinden kazanç değişimi sorgulandığında katılımcıların yüzde 45'i 2 kat civarında azaldığını, yüzde 27'si en az 5 kat ve üzeri azalma olduğunu, yüzde 16'sı en az 10 kat azalma olduğunu belirtmiştir. Sağlık kuruluşlarının yaşadığı finansal sorunlar ya da ekonomik krizin faturası hekimlere çıkartılamaz. Bu alanda sendikalaşmanın yaygınlaşmasının önemi bir kez daha karşımıza çıkmaktadır” dedi.
“Hekimlerin motivasyonu düşüyor”
Çamlı, olumsuz artan iş yüküne karşın, azalan gelir hekimlerin motivasyonunu düşürmekte, bedensel ve ruhsal sağlıklarını olumsuz etkilediğini söyleyerek, “Ankete katılanların yüzde 53'ü şu anki çalışma koşullarından memnun olmadığını belirtmiştir. Yüzde 61'i sosyal hayatlarının giderek kötüleştiğini, yüzde 70'i ciro baskısı yaşadığını, yüzde 61'i iş güvencesi kaygısı taşıdığını belirtmiştir” ifadelerini kullandı.
“Hekimlerin yüzde 19’u tükenmişlik sendromu içinde”
Son olarak hekimlerin ruhsal sağlıkları ile ilgili yöneltilen sorunun cevabını aktararak şunları söyledi:
“Ankete katılan hekimlerin şu anda çalıştıkları kurumlardaki çalışma sürelerine bakıldığında yüzde 30'u 1 yıldan az zamandır çalıştığını, yüzde 18'i 1-2 yıldır çalıştığını belirtmiştir. Bu veri hekimlerin İzmir'de sık kurum değiştirmek zorunda kaldığını, yani çalışma koşullarının iyi olmadığını ve hekimlerin sürekli bir arayış içinde olduğunu düşündürmektedir. Katılımcıların yüzde 81'i değişen dönemlerde ve düzeylerde tükenmişlik hissi yaşadığını belirtmiş olup yüzde 19'u sürekli bir tükenmişlik içerisinde olduğunu belirtmiştir. Yüzde 45'i ruh sağlığının tedavi gerektirecek düzeyde kötü olduğunu belirtmiştir.”
Çamlı, hekimlerle yapılan anketi paylaştı: “Hekimlerin hakları sağlıkta piyasalaşmanın insafına bırakılamaz”
İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, özel sağlık kuruluşlarında çalışan hekimlerin sıkıntılarıyla ilgili yapılan anketi paylaştı.
Yayınlanma :
16.09.2021 13:10


Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: