Türkiye’nin dört farklı ilinde düzenleyeceği “Özgürlük ve Demokrasi”
mitinglerinin ilki Aydın’da yapıldı. Ege’nin dört bir yanından gelen CHP’liler
Aydın merkez İstasyon Meydanı’nı doldurdu. Miting öncesi "Ergenekon"
davasında tutuklu yargılanan CHP Milletvekili Mustafa Balbay'ın mektubu okundu.
CHP Muğla Milletvekili Tolga Çandar ise alandakilere mini konser verdi. Bu
arada havanın sıcak olması nedeniyle miting alanında fenalaşanlar oldu. Bu
kişilere, alanda bekletilen 112 Acil Servis ekibince müdahale edildi.
Alanda sloganlarla karşılanan CHP Lideri Kemal
Kılıçdaroğlu’nun hedefinde yine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti
hükümeti vardı. Kılıçdaroğlu konuşmasına Erdoğan’ın Suriye politikası ve Hatay
Reyhanlı’daki olaylar karşısında takındığı tavrı eleştirerek başladı.
“Bir gecede düşman
oldular”
Türkiye’nin tüm sınır komşularıyla kavgalı olduğunu belirten
Kılıçdaroğlu, “Her yurttaşımız bu memleketin hali ne olacak diye düşünüyor?
Türkiye neden bu hale geldi? 10 yılın sonunda geldiğimiz nokta iç açıcı değil.
Kardeş kavgası var, içeride dışarıda başımız beladan kurtulmuyor. Dış politika
çok önemli. Komşularımızla sıfır sorunumuz olacak diye geldiler. Şimdi bütün
komşularımızla kavgalıyız. Suriye politikasını onaylıyor musunuz? Biz Mustafa
Kemal Atatürk'ün söylediği gibi yurtta barış dünyada barış istiyoruz. Bir
ülkenin başbakanı düne kadar kardeşim dediği, eşiyle tatil yaptığı bir ülkeyle
bir gecede düşman oldu. Bunu, batının egemen güçleri söyledi. Türkiye
Cumhuriyeti tarihinde biz hiçbir zaman komşumuza düşmanlık beslemedik. Özgür
Suriye ordusunu burada kurdular, ellerine silah verdiler. Suriye'de akan kanın
sorumlularından birisi de AKP hükümeti ve Recep Tayyip Erdoğan'dır” dedi.

“Sen gidebiliyor
musun?”
Hatay Reyhanlı’da yaşanan olaylara da değinen CHP lideri, “Reyhanlı'da
51 yurttaşımız hayatını kaybetti. Bu işin sorumlusu kim? Sorumlu Recep Bey'dir.
Kendisine söyledim. Ben Reyhanlı'ya da gidiyorum, Uludere'ye de gidiyorum. Sen
gidebiliyor musun? ABD dönüşü gidecekmiş. Polis ordusuyla gidecek Reyhanlı'ya.
Kendisine en başta da söyledik. Suriye politikası yanlış, rüzgar ekiyorsun
fırtına biçeceksin dedik” dedi.

Seçim meydanlarında Türkiye'nin demokratik bir anayasaya
ihtiyacı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Parlamentoda Anayasa uzlaşma
komisyonu oluşturuldu. Bize 'Neden AKP ile o masaya oturdunuz?' diye eleştiri
yaptılar. O masaya oturduk çünkü AKP'nin maskesini indirmek zorundaydık. Hiçbir
güç, Erdoğan dahil, Anayasa'dan 'Türk' sözcüğünü çıkaramaz. Hiç bir güç
Anayasadan 'Türk milleti' kavramını çıkaramayacaktır. Atatürk'ün kurucu rolü
Anayasanın başlangıç bölümünde mutlaka yer alacaktır. Recep Tayyip Erdoğan ve
yandaşlarının gücü bunu kaldırmaya yetmeyecektir. Anayasanın ilk üç maddesi
değiştirilemeyecektir, buna izin vermeyeceğiz. CHP parlamentoda olduğu sürece
Başkanlık sistemi parlamentodan geçmeyecektir. Ölümüzü çiğnemeden Türkiye'de
rejim değişikliğine gidilmeyecektir. Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti
CHP'nin vazgeçemeyeceği temel kurallardandır” şeklinde ifade etti.
Türkiye, yarı açık
cezaevi!
Kemal Kılıçdaroğlu, “Siyasetçinin görevi sadece ekonomiyle
sınırlı değil. Adaleti de sağlamak zorundalar. Adalet insanın, kamunun vicdanı
demektir. Adaleti yok sayarsanız devleti yok sayarsınız, yıpratırsınız. Bu
mahkemelerin adalet dağıtmadığını ben de biliyorum, siz de biliyorsunuz.
Öğrenciler, aydınlar, gazeteciler, milletvekilleri, askerler hapiste.
Türkiye'yi yarı açık cezaevine döndürdüler. Onun için mitinglerimize 'demokrasi
ve özgürlük mitingi' diyoruz” diye konuştu.

suçlaması
Kılıçdaroğlu son sözlerini yine Başbakan’ı eleştirerek
noktaladı; 'Yasama ve yargı benim için ayak bağıdır' diyen adam demokrat olmaz.
Ona ancak 'diktatör' denir. 'Silivri davalarının savcısıyım' diyen adamdan diktatör
olur. 1 Mayıs, 19 Mayıs, 23 Nisan, 29 Ekim'i yasakladılar. Kendi milli
bayramlarını yasaklayanlara 'demokrat' denmez, 'diktatör' denir. Siyasete
yırtık ayakkabıyla girip dünyanın en zengin başbakanlarından biri olmadık.
Halka hizmet etmeyi Hakk’a hizmet etmek olarak algıladık.
Her mücadele zulme, zalime karşı yapılır. Mücadelemiz,
kavgamız aydınlık olsun. Önümüzde seçilerde yeniden düşünmek zorundayız.
Bağımsız Türkiye için, çocuklarımıza güzel bir Türkiye için mücadele etmek
zorundayız. Mücadelemiz haramilere, diktatörlere karşıdır, demokrasi içindir.
Akil adamları soruyorlar. Bir kişinin akil adamı olmaz. Akil
adam akıllarını siyasi otoriteye kiralayan adamlar değildir. CHP olduğu sürece
hiç endişe etmeyin. Demokrasiyi, anayasayı, özgürlüğü korumayı gündeme
getireceğiz. Bize güvenin. Baskılar gelecektir. Halk en büyük güçtür.
Meydanları doldurun. Hepinize Aydın'dan selam olsun.”

Kimler Katıldı?
Mitinge CHP Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin, Umut
Oran Nihat Matkap, Haluk Koç; CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, CHP İzmir
Milletvekilleri Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu, Rahmi Aşkın Türeli, Erdal
Aksünger, Oğuz Oyan, Aytun Çıray, Manisa Milletvekili Sakine Öz, Uşak
Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, Balıkesir Milletvekili Nedret Akova, İstanbul
Milletvekili Aydın Ayaydın, Adana Milletvekili Ali Demirçalı, Kocaeli
Milletvekili Hurşit Güneş, Antalya Milletvekili Gürkut Acar, Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç
Yıldız, Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, İzmir Büyükşehir Belediye
Başkanı Aziz Kocaoğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Muğla
Belediye Başkanı Osman Gürün'ün yanı sıra İzmir ve Aydın'ın tüm CHP'li Belediye
Başkanları, Aydın İl Başkanı Barkan Kalınomuz, İzmir İl Başkanı Ali Engin, CHP
İzmir ve Aydın İlçe Başkanlarının tamamı, PM üyeleri Emel Yıldırım, Umut
Akdoğan, Benan Baykal, Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Yaşar Okuyan.
İzmir'den CHP İlçe Başkanlıklarının girişimleri ile 400
otobüs kalktı. Bunun dışında CHP üyelerinin 2 bine yakın da özel araçla Aydın'a
ulaştığı öğrenildi. Öte yandan Karabağlar'da 2 bin kişi otobüs bulunamadığı
için gelemedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: