CHP Adaylarını anketle Belirleyecek
Yayınlanma :
03.09.2012 17:05


Yoksul
bir ailenin beş çocuğundan biri olarak Denizli’nin Ömerli Köyü’nde doğan Adnan
Keskin (70) ilkokulu olmayan köyde okumak için her gün yedi kilometre
uzaklıktaki Çivril’e yürüdü. 1960 yılında lise son sınıfta matematik dersi
zayıf gelince sınıfta kaldı. Gençlik heyecanı onu İzmir’e taşıdı. Atlas
Oteli’nde garsonluk ve komilik yaptı. 52 yıl sonra İzmir’de aynı otelden 200 metre uzaklıktaki beş
yıldızlı Swissotel’de CHP Genel Başkan Yardımcısı sıfatıyla verdiği röportajda,
o yılları şöyle anlattı:
“Hasan
Değirmenci’nin sahibi olduğu Atlas Oteli, o zaman İzmir’in en iyi
otellerindendi. Altı ay orada çalıştım. Hem topluma bakışım hem de insan
ilişkilerim gelişti. Önemli tecrübeler elde ettim. Otelde zengin işadamları
kalırdı. İşadamlarıyla gece hayatını tanıdım. Hiç unutmam, Gaziantepli İşadamı
Ökkeş Bey, otele geldiğinde bizi alır İzmir’in gece hayatını gezdirirdi.
İzmir’in bazı lüks lokantalarına onların sayesinde gittim. Benim için bir
tecrübeydi. O yıllarda döviz alım satımı yasaktı. Birlikte çalıştığım arkadaş gizli
gizli bu işlere girmiş. Bir gece oteli bastılar ve onu apar topar aldılar. Ben
de korktum ve Denizliye döndüm. Şimdi önünden geçerken otele baktım. O güzelim
otel köhnemiş, çok üzüldüm. Oradan her geçişimde anılarımı bellekte
tazeliyorum.”
HER SANDIKTA ÜÇ KİŞİ
Deniz
Baykal muhalifi olduğu için 12 yıl parti yönetimlerinden uzak tutulan Adnan
Keskin, örgütlerin başı olarak yerel seçimde başarının sandık örgütlenmesiyle
sağlanacağını savundu. Ülkeyi 25 bölgeye ayırıp İstanbul, İzmir ve Ankara
dışındaki bölgeleri milletvekillerinin sorumluluğuna verirken üç büyük kenti
Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil ve kendisine bağladı. Keskin, Ekim ayı sonuna
kadar her sandıkta ana kademe, kadın ve gençlik kollarından birer kişinin
görevlendirilmesi talimatı vererek, her sokak ve sitede örgütlenilmesini
istedi. Keskin, örgütlenme modeli hayata geçtiğinde sık sık üç büyük kenti
ziyaret edip, ilçe ve kasabalara gideceğini söyledi.
MERKEZ SAĞA DAVET
Parti
içi iktidara değil genel iktidara odaklanılması gerektiğini vurgulayıp merkez
sağı da CHP’ye davet eden Keskin, “ Geçmişte DYP ve Anavatan’da görev yapmış
insanların bu partiye kazandırılmasını hedefledik. Tabandaki insanlarla
ideolojik farklılık yok. Hedef kitlemiz yaşamını emek ağırlıklı kazanan
insanlar. Bu partilerde çok sayıda böyle insanlar var. CHP’nin temel tercihleriyle
ters düşmeyen, sisteme uyumlu yaşamasını öngördüğü insanlar. Onları da bu çatı
altına bekliyoruz” dedi.
İZMİR’DE KORKULAN
OLMAYACAK
Keskin,
AK Parti’nin İzmir’i kazanabilmek için özel stratejiler uyguladığını ancak
kazanmalarının mümkün olmadığını öne sürerek, “ İzmir için düne kadar
söyledikleri birtakım laflar vardı. Gavur İzmir ne zaman Müslüman İzmir oldu. AKP’nin
sözcüleri bakanları burada cirit atıyor. İzmir halkına sanki çok güzel
hizmetler sunacaklarmış gibi senaryo yazıyorlar. Ben İzmir’de başarıya
ulaşacakları kanaatinde değilim. Başarıya ulaşmak için hizmet sunumundan öte,
dürüstlüğün abidesi olan, yerel yönetimlerde tüm kirlenmenin dışında kalan
Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyon yaptılar. Yıldırma korkutma
politikası İzmir’de çok hoyratça bir şekilde uygulandı. Belediye kadrosu
içeriye alındı, Kocaoğlu toplumda linç edilerek itibarsızlaştırmaya çalışıldı.
İzmir’deki yurttaşlarımız bunu görmüyorlar mı? Dağ fare doğurdu. Cumhurbaşkanı
çıkıp bizzat İzmir’de yapılan bu hukuki uygulamanın yanlışlığını vurguladı. İzmir,
demokrasimizin beşiği olan siyasi bilinç düzeyi yüksek bir kenttir. Bunları çok
iyi değerlendireceğine hiç kuşkum yok. Projelerimizin sunumunda pazarlanmasında
sorunlarımız var. Önümüzdeki dönemlerde belediye başkanlarımız daha aktif hale
gelecek. Ben sık sık gelip gideceğim. Örgüt içindeki tartışmalara mahal
vermeyeceğiz. Örgüt canlı ve diri olacak. İzmir’de korkulan olmayacak. İzmir’de
mevcudu muhafaza etmek bizim için başarı.”
BAŞKANLAR VE RAKİPLERİ
ANKETLE ARAŞTIRILACAK
Adnan
Keskin, yerel seçim öncesi aday belirlemek için dört kamuoyu şirketi ile
anlaşmak üzere olduklarını, anketlerle belediye başkanlarının ve aday
adaylarının performansını ölçeceklerini belirterek, sonuca göre önseçim de
yapabileceklerini ifade etti. Keskin, “ Bu araştırma şirketleri, göreve aday
olanları araştıracak, belediye başkanlarının performansını araştıracak.
Adaylarımızı objektif kıstaslarla belirlemeye imkan sağlayacak bir uygulama.
Çıkan sonuca göre önseçim yapmamız gerekiyorsa önseçim yapacağız. Yok eğer aday
belediye başkanı gerçekten toplumun beklentilerine uygun performans
sergilemişse birikimini değerlendireceğiz. Çok başarılı, toplumda albenisi olan
bir başkan ise neden yeni bir arkadaş çıkararak acemilik dönemi yaşatalım”
dedi.
ÖNSEÇİM YAPILMASINDA
SAKINCA GÖRMÜYORUM
Adnan
Keskin, önseçimin örgütü diri tutacağını öne sürerek, şu sözlerle yapılmasını
savundu:
“
Önseçim insanın toplumla ilişki kurmasına yardımcı olur. Aday olan kişinin ideoloji
ve parti çizgisinin kırmadan sürdürmesini sağlar. Önseçim olsa adaylar, İzmir’de
tüm yerleşim yerlerinde insanlara ulaşmak, onların acılarını paylaşmak
sorunlarının çözümüne katkı koymaya çalışırlar. Bu hem partiye dirilik canlılık
getirir. Hem de adayın kendisini bilgilendirmesine katkı sağlar. İmkan olursa
ben önseçim yapılmasında hiçbir sakınca görmüyorum. Örgütümüz milletvekili
seçimlerinde bu birikimi elde etti. Tüzüğümüze de bunu koyduk bunu geliştirmek
mecburiyetindeyiz. Merkez yoklamasının
yapıldığı süreçlerde halk siyasetin dışında kalıyor. Bugün demokrasimizde
birtakım sıkıntılar varsa insanlar çok olumsuz tasarrufların karşısında
demokratik reflekslerini ortaya koymuyorlarsa bu merkez yoklamasının Türk
siyasetine getirdiği bir olumsuzluktur. Önseçim sistemi ortadan kalkınca halk tribünlerde
siyasetçileri seyreden bir konuma düşüyor. Biz bu yöntemle insanlara ‘biz
belirliyoruz siz de bunlara oy verin’ diyoruz ki bu kişiyi siyasetten
uzaklaştırır.”
SEPETİNİZDEKİ PAMUĞUN
KALİTESİNİ KANITLAYIN
Keskin,
1971 yılında Denizli’de Hüdai Oral’la önseçimle mücadele edebilmek sekiz yıl il
başkanlığı yaptığını topluma kendini sevdirmeye çalıştığını belirterek, adaylık
düşünen gençlere siyasetin uzun soluklu bir maraton olduğunu hatırlattı.
Keskin, “ Karşımda dağ gibi Hüdai Oral vardı. Önseçimde ona yakın durumuna gelmem
için topluma kendimi kanıtlamam gerekiyordu. Gençlere tavsiyem, siyaset uzun
soluklu bir iştir maraton koşusudur. Kısa sürede geçici heveslere kapılarak
siyasi yaşamlarını noktalamasınlar. Çalışsınlar gayret sarf etsinler. Topluma
sepetlerindeki pamuğun cinsini, kalitesini kanıtlasınlar. Parti çizgilerini,
ideolojik çizgilerini, ahlaklarının, toplumun beklentisine uygun olduğunu kabul
ettirsinler. Önümüzde aday olmaları için çok süreç var. Hiçbir arkadaşım diğer
arkadaşım aleyhine konuşmasın. Siyasette kendi partisinin mensubu bir insanı
kötüleyerek olumlu bir netice almak mümkün değil” dedi.
KADROLAR BOŞALMASIN
CHP’nin
örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Keskin, il ve ilçe başkanlarının ve
yöneticilerinin yerel seçimde adaylık için istifa etmelerine sıcak bakmadığını
belirterek, “Benim tavsiyem kadronun boşalmamasıdır. Siyaset yapacak
arkadaşlarımız, milletvekili seçiminde kendilerini değerlendirme şansı
bulabilir. Hele ki yeni iş başına gelmiştir, 4- 5 aylık il ve ilçe başkanlıkları
vardır bu arkadaşlarımızın enerjilerini partinin iktidara gelmesi için yönlendirmelerini
temenni ediyorum” dedi.
AİLESİNİ ANKARA’DA
BIRAKTI DENİZLİ’DE SEKİZ YIL AVUKATLIK YAPTI
Çocukluğu
ve gençliği yoksulluk içinde geçen Keskin, okuduğu Fakir Baykurt ve Kemal Tahir
romanlarıyla hayatı boyunca en çok yoksulluğu sorguladığını vurgulayarak, “ Şimdi
beş yıldızlı bir otelde kalıyorum ama 1980’de ihtilal olduğunda
milletvekilliğim gitti. Cebimde bin lira para vardı. Eşime ‘belki beni
tutuklarlar’ diyerek, 500 lirasını verdim. İhtilalden sonra Kenan Evren bizi günah
keçisi ilan etti. Ziraat Bankası ve Şekerbank’a borcum vardı. Siyasette itibarsızlaşınca
hemen herkes atmaca gibi üzerimize geldi. ‘Borcunu öde’ dediler. Denizli’de
sanayide bir dükkanım vardı. Ankara’dan gelip onu sattım. Borçlarımı kapattım.
Başka gelirim olmadığı için iki oğlumu ve eşimi Ankara’da bıraktım ve
Denizli’de sekiz yıl avukatlık yaparak yaşamını sürdürdüm. Ama her 15 gün geldim
ve gittim. Eşimin hakkını ödeyemem. Yabancı bir ilde iki çocuğa hem analık hem
babalık yaptı. Siyasette bazen en üst noktada olduğunuzda tökezleyerek baş
aşağı giderseniz bazen de hiç beklemediğiniz bir anda başınıza umut kuşları
konar. 12 yıl ciddi haksızlığa uğradım. Baykal, önseçim yapmadı, partiye
küsmedim. Zaman zaman insan partideki insanlarla ters düşebiliyor. Ama siz
partinizle ilişkinizi doğru götürürseniz, kazanırsanız. Parti tabanıyla doğru
ilişkiler kurarsanız mükafatlandırıyorsunuz. 12 yıl sonra küllerimden yeniden
doğdum.”
06 CHP 02 PLAKA KRİZİ
KENDİ OTOMOBİLİMİ
KULLANACAĞIM ANLAYAN ANLASIN
CHP’de
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’ndan sonra gelen örgütlerden sorumlu Genel
Başkan Yardımcılığı görevine Adnan Keskin’in atanması, partide 06 CHP 02
plakalı otomobilin kullanımını da tartışmaya açtı. Kılıçdaroğlu, yaşanan
gerginlik üzerine partide ikinci adam olmayacağını fiilen göstermek için
otomobilin kullanımını yasakladı. Şu anda TBMM’nin aracını kullanan Keskin,
Ekim’den sonra da kendi otomobilini kullanacağını dile getirerek, “Böyle bir
tartışmayı da doğru bulmuyorum. Halen partiden araba kullanmıyorum. Meclisin
arabasını kullanıyorum ama Ekim’den sonra kendi arabamı kullanacağım. Kimseden
araba istemeyeceğim. Bu da bir ilke kararıdır. Anlayan anlasın, yorumlayan
yorumlasın.”
CHP’nin ikinci adamı
İzmir’de garsonluk yaptı
CHP’de
42 yıl önce başlattığı siyaset yolculuğunu, 12 yıl aradan sonra kendi deyimiyle
‘küllerinden doğup’, partide örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak
sürdüren Adnan Keskin, 1960 yılında İzmir Atlas Oteli’nde altı ay garsonluk
yaptığını söyledi. Keskin, “ Garsonluk yaptığım dönemde topluma bakış açım ve
insan ilişkilerim gelişti. Çok önemli tecrübeler elde ettim” dedi. Elif
DEMİRCİ / İZMİR, (DHA)(HÜRRİYET)
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: