Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü alanında yaşanan baskı ve sansüre her gün yenileri eklenirken, kamu ilanlarından eşit payı alamayan birçok basın kuruluşu ise birer birer kapanıyor. CHP’nin gazeteci kökenli milletvekili Utku Çakırözer, TBMM’de kamu ilanlarının dağılımındaki adaletsizliklere dikkat çekerek, Basın İlan Kurumu için Sayıştay denetimi istedi.Çakırözer, “İki kamu bankasının son yirmi yıllık 43 milyar lira reklam bütçesinden NOW TV'ye, Sözcü'ye, Halk TV'ye, Tele1'e, KRT'ye ya da TV5'e tek bir saniye dahi verilmemiş. Milyarlarca liralık kamu kurum reklamlarından Sözcü'ye Cumhuriyet'e, BirGün'e, Milli Gazete'ye, Karar'a, Korkusuz'a, Yeni Asya'ya, Yeniçağ'a, Evrensel'e tek santim ilan yok. İzlenmeyen kanallar, tabela gazeteler üzerinden yoksul halkın milyarlarca lirası hortumlanıyor. Basın İlan Kurumu Sayıştay denetimine alınsın, kurum kasayı boşaltmasın, zarar etmesin! Kaynaklar Anadolu basınımıza, işsiz gazetecilere aktarılabilsin” dedi.




TEKLİF AKP VE MHP OYLARIYLA REDDEDİLDİ
Çakırözer yeniden Meclis gündemine alınan ‘Etki ajanlığı’ düzenlemesine de tepki göstererek, “Özgür basını susturmak için de bir çete var! Yargı paketine koydukları maddeyle bir türlü sindiremedikleri habercileri bu kez de ‘casusluk, etki ajanlığı’ çuvalına sokarak sansürlemenin planlarını yapıyorlar. İfade ve basın özgürlüğü ve haber alma hakkını sonuna kadar savunacağız, bunun için sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi.
“ÖZGÜR BASINI SUSTURMAK İÇİN DE ÇETE VAR”
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, TBMM’de kamu ilanlarının basına eşit dağılımının denetlenmesi ve Basın İlan Kurumu’nun Sayıştay denetimine alınması için TBMM’de kanun teklifi verdi. Çakırözer’in kanun teklifi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.“7 KANALA 35 MİLYON LİRA CEZA”
Türkiye’de gazetecilerin, basın kuruluşlarının özgür basını susturmak isteyen çeteye karşı mücadele verdiğine dikkat çeken Çakırözer, TBMM’de teklifin gerekçesini açıklayarak şunları söyledi:“Demokrasinin olmazsa olmazı halkın haber alma hakkının güvencesi olan basın özgürlüğüdür. İşte, gazeteci Emrullah Erdinç, Seyhan Avşar ve daha niceleri olmasaydı, biz bugün kötülüğün sınırının olmadığından, para için yenidoğan bebeklerin canına kasteden bir çetenin varlığından haberdar olamayacaktık. Ancak Türkiye'de bu cesur gazeteciler ve basın kuruluşları yaşam mücadelesi veriyor. Kime karşı?Özgür basını susturmak isteyen başka bir ‘çeteye’ karşı. Bu ülkede katliamların, ihmallerin, tacizlerin, yolsuzlukların bilinmesini ve hesabının sorulmasını engellemek için el ele vermiş bir başka çete daha var. Kim onlar? Başında iktidarın iletişim komiseri var. İktidar talimatıyla haberi suç sayan savcıları var. İktidarın sopası hâline dönmüş, bu yıl başta NOW TV, Halk TV, Tele1 olmak üzere, 7 kanala 35 milyon lira ceza kesen, gülmeyi dahi yasaklayan RTÜK var.”
VATANDAŞIN MİLYARLARCA LİRASI İZLENMEYEN KANALLARA, TABELA GAZETELERE
Kamu kurumlarının gazete ve televizyon kanallarına ilan dağılımındaki adaletsizliklere dikkat çeken Çakırözer şunları söyledi:“Çetenin bir de mali kolu var. Vergi uzmanı Ozan Bingöl açıkladı. Sadece 2 kamu bankasının son yirmi yıllık reklam bütçesi 43 milyar lira. Peki, nerede yayımlanmış bu reklamlar, hiç görüyor musunuz en çok izlenen kanallarda? Mesela, NOW TV'de, Sözcü'de, Halk TV'de, Tele1'de, KRT'te ya da TV5'te tek bir saniye dahi yok. Milyarlarca liralık kamu kurum reklamlarından Sözcü'ye Cumhuriyet'e, BirGün'e, Milli Gazete'ye, Karar'a, Korkusuz'a, Yeni Asya'ya, Yeniçağ'a, Evrensel'e tek santim ilan yok. Aksine izlenmeyen kanallar, tabela gazeteler üzerinden bu yoksul halkın milyarlarca lirasını hortumlamaya tam gaz devam.”GAZETELER KAPANIYOR, ÇOK SESLİLİK YOK EDİLİYOR
“Bu çetenin bir de Basın İlan Kurumu ayağı var. ‘Besleme basın olmasın, kamu ilanlarının adil dağıtımıyla basın yaşayabilsin’ diye kurulmuştu ama şimdi o da bir cezalandırma ve kasa boşaltma kurumuna dönüştü. İktidarın beğenmediği gazetelerin ilan hakkını hukuksuzca gasp ediyor. Mesela, Evrensel 2019'dan bu yana hakkı olan ilanı alamıyor. Anayasa Mahkemesi ‘Dur’ deyince bu kez de Anadolu basınına sardılar. Gazetelere, sitelere künyesinden, baskısından, çalışanından mazeret yaratıp uydurma gerekçelerle ceza yağdırıyorlar. ‘İtiraz edeni yaşatmayız’ diye korkutuyorlar. Gazeteleri kapanmaya, birleşmeye zorluyorlar. Çok sesliliği yok ediyor, gazetecileri işsiz bırakıyorlar.”