CHP KARŞIYAKA DA NELER OLDU?

CHP Karşıyaka ilçe Örgütü’nün yaptığı
Olağanüstü Kongre bitti ama tartışması halen devam ediyor. Özellikle Tüzük
ihlali etrafında geniş bir tartışma var. Gelin bakalım kongrede neler oldu;

Öncelikle şu bilinmelidir ki; “Tüzük bir siyasi partinin anayasasıdır.”
Dünyanın en demokratik tüzüğünü hazırlasanız da; uygulanmadıkça hiç bir anlamı
yoktur. Örgütünüzde minareye kılıf uydurma anlayışı varsa vardır. Eski tüzük
yeni tüzük farketmez, nasıl geldiyse öyle gider.

CHP Karşıyaka İlçe Örgütünde son bir
aydır yaşanan süreç tüzüğü uygulamama konusunda uygulamalı ders olarak
gösterilebilir.

Bilinen süreci tekrar tekrar anlatmaya
gerek yok. Özetle; İlçe Başkanı polisiye bir operasyonun muhatabı olup, 30
Aralıkta tutuklanınca yerinde bir kararla, 1 Ocak sabaha karşı istifasını
avukatı aracılığıyla İl Başkanlığına iletti.

Bu arada İl Başkanı Ali Engin, 31 Aralık
günü öğle saatlerinde İlçe yönetim kurulu üyeleriyle bir durum değerlendirmesi
yaparak "tüzük kuralları
doğrultusunda" gerekenin yapılacağını bildirdi.

CHP Tüzüğü madde 42/C der ki: "İl
ve İlçe başkanlığı boşaldığında olağan kongreye kadar görev yapmak üzere
yenisi, il ve ilçe yönetim kurulu üyeleri veya partililer arasından il ve ilçe
yönetim kurulu üyelerinin salt çoğunluğuyla ve gecikmeden seçilir."

Yeni yılın ilk iş günü olan 2 Ocakta
sabah saat 9.00 da on kişiyle (salt çoğunluk 9 kişidir) toplanarak içlerinden
bir isim üzerinde uzlaşan İlçe Yönetim Kurulu üyeleri seçim aşamasına geçemeden
İl Başkanlığından gelen bir telefonla "görevden
alındıklarını karar ve imza yetkilerinin olmadığını" öğrendiler.

Bu kararın ardından İlçe yönetimi geçici
kurula devredildi ve olağanüstü kongre sürecine girildi. Önce Geçici Kurul Başkanı
Ali Karaege, sürecin son günü de yine Geçici Kurul Üyesi Nurşen Balcı aday
oldu. İki listenin yarıştığı bir kongre yaşandı.

Kongre yapıldı. Ama bir ilginçlik vardı. Olağanüstü
kongreleri düzenleyen CHP tüzüğünün 44/D maddesine göre "Olağanüstü
kongrede, üst yönetim biriminin görevden alma nedenlerini saptayan raporu okunur.
Görevden alınanların ve görevden alan üst yönetim biriminin temsilcileri,
dilerlerse açıklama yapabilirler. Bu açıklamalardan sonra görüşme açılmaz seçim
yapılır" denmesine rağmen, bu
pas geçiliyordu.

Nedense, CHP Karşıyaka Olağanüstü İlçe
Kongresinde Geçici Kurul Başkanı Ali Karaege tarafından hazırlanan gündemde görevden
alma raporunun okunması, görevden alınanların söylemek istediklerini dile
getirmesi söz konusu olamadı. Delegelerden
gelen itirazlara rağmen hemen seçime geçildi.

Oysa, tüzüğe konulan bu maddeden amaç üst
kurulun önceki yönetimi niye görevden aldığını delegasyona duyurması, görevden
alınan yönetimin de sesini duyurup kendini kongreye ifade edebilmesidir. Hal
böyle olunca da insan sormak gereği duyuyor. Bu uygulamadan kaçınmanın gerekçesi nedir?

-İl
Yönetiminin delegeyi bilgilendirmekten kaçınması, İlçe yönetimini görevden alma
gerekçesinin delegasyon tarafından tatmin edici olmayacağının düşünülmesi
olabilir mi?

-Görevden
alınan yönetimin kullanacağı cevap hakkının delegasyonu mağduriyetleri
konusunda ikna etmesinden çekinilmesi olabilir mi?

-Görevden
alınan yöneticilerin bir kısmının da yer aldığı Nurşen Balcı'nın listesinin
seçilme şansını azaltmak olabilir mi?

-Gündem
mi tüzüğe göre hazırlanır, tüzük mü gündeme uydurulur? Hazırlanan gündemin
değiştirilmesi çok mu zordur?

Kongre salonunda eski yönetimden "çete" olarak söz edenler
vardı. Görevden alınanların kendilerini ifade etmesine izin verilmedi. Tutuklu
eski İlçe Başkanı henüz mahkemeye çıkmış değil. Ama mahkemeden önce kongre
salonunda "suçlu" ilan
edenler vardı. Hukuktan, adaletten söz ederken 
yargılamadan infaz ettikleri partililerine de biraz adil olabilmeli.

CHP nin sloganlarından biri de " herkes için adalet" olmasına
rağmen bu kongrede pas geçildi. Merak etmemek elde değil, acaba CHP’de
denilenler ve uygulananlar birbirinden farklı mı?