CHP’nin 34.Kurultay Sonuç Bildirgesi
Yayınlanma :
31.07.2012 13:46


Dostlar, geçen haftaki yazımda 34 ncü CHP Kurultayını
değerlendirirken “ Sayın Kılıçdaroğlu’nun konuşmasına
değil kurultay sonuç bildirgesine odaklanmalıdır ”
demiştim ve bunun dışında sonuç bildirgesi ile ilgili başka bir
şey yazmamıştım.
Bazı
dostlarımdan bu konuda eleştiri aldım. Hem sonuç bildirgesinden
söz edip hem de bildirgeye dair hiçbir şey yazmadığım için.
Oysa bildirge bu haftanın konusuydu. Günlük bir yazıya her şeyi
sığdırmak teknik olarak mümkün olmadığı için “arkası
yarın” mantığı ile yazdığım için sevgili
dostlarımın anlayışına sığınıyorum.
Şimdi
gelelim sonuç bildirgesine. Bildirgenin önemi önümüzdeki
günlerin, ayların ve birkaç yılın CHP de program tartışmaları
ile geçecek olmasındadır. Bu belki de benim beklentim ya da hüsnü
kuruntumdur. Ben yinede iyimser olarak yeni programın örgütün
tümü tarafından tartışılacağını ve buna tüm örgütün
hazırlanması gerektiğine inanıyorum.
Sosyal
Demokrat Partileri diğer partilerden ayıran en temel
özelliklerinden birisi onların program partileri olmalarıdır.
Sosyal
Demokrat parti olarak kendini tanımlamanın doğal bir sonucu
olarak; yeni parti programı partinin ideolojisini ve pratiğini
tayin etmesi, tüm üyeleri ve partiyi bağlayıcı olması hasebiyle
çok önem kazanmaktadır.
Şeytan
ayrıntılarda gizlidir. Programa giden yol da sonuç
bildirgelerinde. Program Kurultaylarından önceki kurultaylarda ya
da partinin farklı organlarında ortaya konan düşüncelerin ve
önerilerin aslında programın ana fikrinin ve duruşunun ipuçlarını
verdiğini bilmemiz gerekir.
CHP’nin
34 ncü Kurultayının Sonuç bildirgesi Prof.Dr.Sencer Ayata
başkanlığında bir heyet tarafından yazıldı. Bildirge 20 ana
başlıktan oluşuyor.
“ Türkiye’nin
en temel sorunu, demokrasiyi ve insan haklarını tehdit eden
baskıcı rejimdir ” tespiti ile ilk önceliğine “
Türkiye’de özgürlükçü ve çoğulcu demokrasi
kurulmalıdır ” maddesi konulan bildirge; “
Türkiye, farklı kimliklerin barış ve kardeşlik
içinde yaşadığı bir ülke haline gelmelidir. Hedefimiz, her
bireyin farklılıklarını yaşayabileceği, özgür ve eşit
vatandaş olduğu bir Türkiye’dir.” diye
devam ederek demokrasiye, özgürlüklere, farklı kimliklere, bir
arada eşit vatandaşlar olarak yaşamaya özel vurgu yapmaktadır.
Sosyal
Demokrat dünya görüşünün en temel öğeleri olan demokrasi,
özgürlük, çoğulculuk, barış, eşitlik kavramları bugün
ülkemizin yaşadığı kangrenleşmiş sorunların panzehiridir.
Bildirge;
“ parlamenter sistem güçlendirilmelidir, milli irade, her
türlü vesayete ve anti-demokratik uygulamaya karşı
kararlılıkla savunulmalıdır ” derken darbeci ve
vesayetçi kafaları elinin tersi ile bir kenara itmektedir.
Parlamenter
sistemin güçlendirilmesi ve halk iradesine saygı meselesi ezelden
beri Avrupa’daki Sosyal Demokrat Partilerin, Komünist Partileri
ile ideolojik mücadelelerinin en önemli nedenidir.
Demokrasiye
ket vurma ve her türlü demokrasi dışı müdahaleler Türkiye’de
yakın zamanlara kadar güncel ve hala da güncelliğini mevcut
iktidarın uygulamaları ile devam ettiren şeylerdir.
İşte
bu nedenlerle parlamento ve milli iradeye vurgunun yapılması
CHP’nin oturduğu zemin açısından çok önemli ve değerlidir.
“ Kürt
sorununun çözümünde temel yöntem toplumsal mutabakattır ”
diyerek Kürt sorununu “ Türkiye’nin başat ”
sorunu diye tarif eden bildirge sorunun çözümünde; “
demokrasi, adalet ve insan haklarının güçlendirilmesine ”
önem atfedip “ ayrılıkçılığa ve ayrımcılığa ”
karşı çıkmaktadır.
Bildirgenin
sonuç bölümüne; “ biz özgür insan için, insanlar özgür
olsun diye mücadele edenlerin partisiyiz. Biz ne
ezilen ne ezen insanca hakça bir düzen isteyenlerin
partisiyiz ” cümlesi konularak özgürlük, eşitlik ve
hak kavramlarına kuvvetli bir vurgu daha yapılmaktadır.
CHP
34 ncü Kurutayı sonuç bildirgesi özgürlükçü, eşitlikçi,
kişi haklarını öne çıkarması vesayete karşı çıkması, Kürt
sorununu açık olarak ortaya koyması ve çözüm için toplumsal
mutabakat araması ile ilerici ve sol bir bildirgedir.
Kurultay
sonuç bildirgesi Sosyal Demokrat Partilerin ideolojik normlarının
içinde olup ülkemizin sorunlarını doğru algılaması ile
de yerel dinamikleri kapsayan bir bildirgedir.
Bu
bildirgenin ortaya koyduğu özgürlükçü ve sol perspektifin yeni
programın yazılışına da teşmil edileceğinin açık olduğu
ortadadır.
CHP,
ülkenin ihtiyacı olan demokrasi ve özgürlüklerin kararlı
savunuculuğunu yaptıkça bunun karşılığını halktan fazlasıyla
alacaktır.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: