CHP'li Turan Taşkın Özer, kurultay davası sürecini değerlendirdi. Özer, "Bugünkü dava dahil bugüne kadar açılan hiçbir davanın açılmaması gerekirdi. İddialara dayanak yapılan, Siyasi Partiler Kanunu’nun 112. maddesi oylamadaki hileyi tarif eder. Yani oylama sürecinde yapılan hileden bahseder. Ancak açılan tüm davalardaki iddiaların tamamı menfaat teminine dayalıdır." yorumunu yaptı.
Özer, "Yüksek Seçim Kurulu’nun denetimine tabii olan meselenin Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi, esas hükümle birlikte verilebilecek bir tedbir kararının ara karar olarak verilmesi gibi hukuksuzluklar ülkede ekonomiyi ve piyasayı etkiliyor. Bu ülkenin en büyük problemi ekonomi, ikinci problemi adalettir. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin Yüksek Seçim Kurulu’nun yetki alanına giriyor olması, yargısal denetimden geçip kesinleşen tüm kongrelerin iptali için dava açılabilmesinin önünü açacaktır." ifadesini kullandı.
Özer şunları kaydetti:
Bugünkü dava dahil bugüne kadar açılan hiçbir davanın açılmaması gerekirdi. İddialara dayanak yapılan, Siyasi Partiler Kanunu’nun 112. maddesi oylamadaki hileyi tarif eder. Yani oylama sürecinde yapılan hileden bahseder. Ancak açılan tüm davalardaki iddiaların tamamı menfaat teminine dayalıdır.
Menfaat temini hususu, Siyasi Partiler Kanunu’nda değil; Seçim Kanunun 152. maddesinde düzenlenmiştir. Seçim Kanunu da siyasi parti kongrelerinde uygulanamaz. Diyelim ki sehven uygulandı, bu sefer de aynı kanunun zaman aşımı hükümleri devreye girer.
Kanun altı aylık bir zaman aşımı süresi öngörüyor. Bu nedenle doğru ve hukuka uygun olan, bütün taleplerin reddedilmesidir.
Sürecin uzatılmasında amaç, başarılı giden Cumhuriyet Halk Partisi’nin tartışılması, oy oranlarının düşürülmesi.
Ülkenin asıl sorunları olan ekonomi, eğitim, sağlık, adalet sisteminin konuşulmaması. Ancak biz sadece bu davalarla meşgul olmuyoruz, ülkenin tüm sorunları hakkında sahada çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Biz buradan çok daha güçlenerek çıkacağız. İktidar olduğumuzda adalet ve hukuka dair tüm problemleri çözeceğiz.
Yorumlar
Kalan Karakter: