CHP’li Özkan’dan net mesaj: “Adalet kimsenin elindeki kılıç olmamalı”

GÜLPERİ TİBİN/ GERÇEK HABERCİ/ ÖZEL HABER - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, İzmir’de sık sık gündeme gelen işçi eylemleri; İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden İZBETON’a yönelik olan ve kamuoyunda kooperatif davası olarak bilinen konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ayrıca Özkan, CHP’nin yeni MYK’sında İzmir’in yeterince temsil edilmediği yönündeki eleştirileri de yanıtladı. Özkan, MYK eleştirilerine ilişkin, “Bence Genel Başkan, İzmir. Yani Bornova Anadolu Lisesi mezunu, bütün eğitimini İzmir’de görmüş. Genel Başkan zaten sadece Manisa’yı değil İzmir’i de temsil ediyor zaten. Böyle bir temsiliyetin olduğu yerde ‘İzmir az temsil ediliyor, çok temsil ediliyor’ tartışmasını gereksiz buluyorum. İzmir’in siyasetteki yeri bellidir. O yere uygun bit tutum içerisinde durulduğunu görüyorum. MYK’ye giren arkadaşlar kent temsili yapmazlar, Türkiye temsili yaparlar. Cumhuriyet Halk Partisi’nin MYK’sındaki PM’sindeki arkadaşlarımızın görevleri elbette ki geldikleri yerin sorunlarını yansıtmaktır. Ancak birinci ödevleri Türkiye’yi kucaklamaktır. Türkiye’yi kucaklayacaklarına inanıyorum” açıklamasını yaptı. 
İZMİR’İ BİR BÜYÜK GÜÇ OLARAK GÖRÜYORUZ 
Özkan, İzmir’de son zamanlarda sık sık gündeme gelen işçi eylemleriyle ilgili, “CHP emekçilerle, halkla ve halkın ötekileriyle, yoksul tabakalarla, olanaklardan yararlanamayan kitlelerle, emeklilerle, çalışanlarla, işsizlerle dayanışmanın partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi taşeronu ortadan kaldıran partidir, emekliye ikramiyeyi muhalefetteyken getiren partidir, çalışanların hakkını adaletini savunan bir partidir” ifadelerini kullandı. CHP’nin adaletsizlikle itham edileceğini hiçbir söylemi kabul etmediğini belirten Özkan, açıklamasına şöyle devam etti: 
“Bu partinin adaletsizlikle itham edileceği hiçbir şeyi kabul etmem. Partimiz güçlüdür, adaletsizliğe asla izin vermez. Kim olursa olsun mutlaka olanaklarının sonuna kadar o insanların hakkını hukukunu korumak ve adaleti sağlamak zorundadır. Bugün bu karanlığın sebebi ne? İçinde bulunduğumuz bütün bu sorunların sebebi ne? Adaletsizlik. Adalet sadece mahkemede aranan, savcıyla ya da polisle karşı karşıya kaldığımızda başvurduğumuz bir şey değildir. Adalet toplumun vicdanıdır. Eğer o vicdan işçinin aç kalmasını, çocuklarımızın uyuşturucu batağında olmasını, İzmir’in deprem altında kalmasını, İzmir’in susuz kalmasını istiyorsa, o vicdan İzmir’in sorunlarının çözülmesini istemiyorsa orada bir adaletsizlik vardır; yerini öfkeye bırakır. Biz İzmir2in mutlu insanların kenti olarak devam etmesini istiyoruz. Öfkenin olmamasını istiyoruz. Bu yüzden de aradığımız en önemli şey adalettir. Her yerde, herkese karşı adaletli olmak gerekiyor. İşçiye karşı da uyuşturucu kullanan gence karşı da İzmir’in genel sorunlarına karşı da adaletle yaklaşmak gerekiyor. Ben adalet arıyorum. Adaletsizliğin öfke doğuracağını biliyorum. O öfke hepimizi yakar. O yüzden adaleti tesis etmek. Hak edene hak ettiğini vermek birinci önceliğimiz olmalıdır. ‘Zulüm nedir?’ diye sormuşlar Mevlana’ya, ‘Hak ettiği yerden bir canlıyı ya da cansızı alıp, hak etmediği yere koymaktır’ demiş. ‘Zalim kimdir?’ diye sormuşlar, ‘Zalim, hak edeni hak ettiği yerden alıp, hak etmediği yere koyandır’ demiş. Biz ne zalime ne zulme ne de adaletsizliğe seyirci kalırız. Bizim amacımız, İzmir’in mutluluğu, kalkınması, refahıdır. Biz İzmir’i bir büyük güç olarak görüyoruz. Bu gücün doğru yönetilmesi, bu gücün ihtiyaçlarının karşılanması, bu gücün Türkiye’ye katkı sunması birinci amacımızdır. Biz hep beraber İzmir’in büyük olmasına, güçlü olmasına Akdeniz’in İncisi, Türkiye’nin birincisi olmasına ve gözümüzün bebeği olarak ona mutluluk ve huzur getirmek için çalışmaya devam edeceğiz. Bizim amacımız İzmir’in kalkınması.” 
ZULMÜN DEVAM ETMESİNE KARŞIYIM 
Öte yandan, İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer ve İZBETON eski Genel Müdürü Heval Savaş Kaya’nın tutuklu olarak yargılamasının devam ettiği kooperatif davasıyla ilgili de görüşlerini aktaran Özkan, davada tutuklu yargılanan isimlerin tutuklulukları için bir gerekçe kalmadığını ifade etti. Özkan, ortada bir suç varsa ceza verilmemesi söylemediklerini, yalnızca adalet istediklerini söylediği açıklamasında şöyle konuştu: 
“Ben adalet arıyorum. Kooperatif davasında içeride bulunan arkadaşlarımızın tutuklu yargılanmasının bir gerekçesi kalmış mıdır? Kalmamıştır. Neden tutuksuz yargılanmıyorlar? Mağdurlar var, kooperatiften ev bekliyorlar. Onların adalet isteklerini karşılamak gerekiyor. Kim karşılayacak? Kooperatif yönetimi karşılayacak. Kimle beraber karşılayacak? Belediyeye karşılayacak. Belediye bu arada işin içinde mi? Evet. Partimiz, Genel Başkanımız bu konuda bu ihtiyaçların karşılanması yönünde talimat verdi mi? Evet. Kooperatifçilik bizim için önemli mi? Evet. Peki bu zulüm niye o zaman? Yargılamayın demiyoruz, ‘Neden tutuklu yargılıyorsunuz?’ diyoruz. Bir suç varsa, ‘Ceza vermeyin’ demiyoruz ama ‘Neden zulme dönüştürüyorsun?’ diyoruz. Beraat ederse ne olacak bu insanlar? Efendim beraat etmez yatarı kadar ceza veririz. O zaman peşin ceza sistemine geçti. Olmaz, olmaz. Bizim aradığımız şey adalet.  Bu davanın tutuksuz devam edebileceğini herkes biliyor, ben de biliyorum. Ben kararla ilgili bir şey demiyorum. Benim arkadaşlarım savunmalarını yaptılar. Ben o savunmaları dinledim, okudum. Sorunumuz şudur; zulüm devam edecek mi, etmeyecek mi? Zulmün devam etmesine karşıyım. İnsanları mağdur etmemek lazım. Ne kooperatiften ev bekleyen insanları mağdur edeceksiniz ne de onlara ev yapmak isteyen insanların içine düştükleri bu zulüm durumunda onları mağdur edeceksiniz. Mağduriyetlerin giderilmesi için adaletin gelmesi gerekiyor. Adalet, cezaevindeki arkadaşlarımız serbest kalacak; adalet, mağdur olan insanlar evlerine kavuşacak. Biz adaleti sağlarız. Ama adalet kimsenin elindeki kılıç olmamalı.”