ÇIRAY: “DARBECİLERİN ÖNÜNDE RESMİ GEÇİT YAPAN YARGIYI HALA UNUTMADIK

  Anayasa Mahkemesi’nebaşvurma nedeninin YSK’nın seçimlerin meşruiyeti konusunda anayasal görevini yapmamasının olduğunu ifade eden Çıray, geçen 18 gün içinde tanık olunan gelişmelerin seçimlerin meşruiyeti ve güvenliğine ilişkin endişeleri daha da derinleştirdiğine dikkat çekti. CHP İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray, “Erdoğan Cumhurbaşkanı olduğundan beri Anayasayı askıya aldı. Hükümeti ve AKP’yi yönetiyor. ‘Diyarbakır'da sözde müftü, Eskişehir'de eşcinsel aday göstermiyoruz biz’ diyerek AKP adaylarının belirlenmesinde rol aldığını açıkça söyledi. Yani anayasayı ihlal ettiğini, darbe yaptığınıbir kez daha ikrar etti. Bu ülkenin insanları 12 Eylül darbecilerinin önünde resmi geçit yapan bir yargıyı hâlâ unutamamışken,anayasal düzeni korumakla görevli yargı seçimlerin meşruiyeti için daha ne bekliyor?” dedi.

“YSK GİBİ ANAYASA MAHKEMESİ DE TARİH ÖNÜNDE SORUMLU OLUR”

Cumhurbaşkanının kampanyaları nedeniyleAnayasa Mahkemesin’den‘acilen anayasal tedbir alınması’ talebinin ne kadar doğru ve haklı bir talep olduğunu olaylarınbütün açıklığıyla ortaya koyduğunuvurgulayan Çıray, “Anayasa Mahkemesi başvurumuzu karara bağlamak için acaba anayasal tarafsızlığın ve seçimlerde adil rekabet şartlarının daha nasıl yerle bir edilmesini bekliyor?” diye sordu.  Çıray daha sonra YSK’nın seçim güvenliğine ve seçimlerin meşruiyetine gölge düşmemesi için anayasal yetkilerini kullanmamasının YSK’nın güvenilirliğine çok ciddi bir darbe indirdiğini ifade etti. Anayasa Mahkemesi’nin,  YSK’nın anayasal görevlerini yerine getirmemesi nedeniyle ortaya çıkan sorunların etkilerini ancak Anayasa Mahkemesi telafi edebilir. Anayasa Mahkemesi Türk hukuk isteminin son kalesidir. O da düşerse rejimin tam iflâsı olur. Çıray, Anayasa Mahkemesi’nin Erdoğan’ın kampanyası hakkında ‘tedbir” kararı almakta gecikmesinin onu bir güven ve itibar sarsılmasına maruz bırakacağının altını çizdi.

Çıray sözlerini şöyle tamamladı: “Anayasa Mahkemesiise yaptığım başvuruyu sonuçlandırarak başta rejimi, sonra da kendi kurumsal itibarını kurtaracaktır. Bu kadarı bile milletimiz için bir umut ve hayat ışığı olabilir. ‘Tedbir kararı’ alınmamasıhalinde ise seçimlerin meşruiyetinin gölgelenmesinde aynı YSK gibi Anayasa Mahkemesi de tarih önünde sorumlu olacaktır.”