Çocuğunuzdaki halsizliği, iştahsızlığı ve gece terlemelerini hafife almayın
Kanserin yenidoğan bebekler dahil tüm çocukluk çağı döneminde görülebilen bir hastalık olduğunu belirten Çocuk Onkoloji ve Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Metin Demirkaya, çocuklarda kanser sıklığının erişkinlere göre az olmakla birlikte iyileşme oranlarının daha yüksek olduğunu söyledi. Demirkaya, halsizlik, solukluk, iştahsızlık, uzun süreli ateş, ağrı, gece terlemesi, kilo kaybı gibi sistemik şikayetlerin kanser belirtileri olabileceğine dikkat çekti.
Yayınlanma :
11.05.2020 05:13


Beyin tümörlerinde çocuklarda kusma, baş ağrısı, dengesiz yürüme, epileptik havale, gözlerde kayma, yüz sinirlerinde felç, kol ve bacaklarda güçsüzlük gibi nörolojik yakınmalar görülür. Nöroblastom denilen ve böbrek üstü bezi ve omurga etrafındaki sinirlerden kaynaklı tümörler süt çocukluğu döneminde daha fazla görülür ve karın şişliği, solunum zorluğu, göz etrafında morluk, durdurulamayan ishal ve kemik ağrısına bağlı aşırı huzursuzluk yakınmaları gösterir. Böbrek tümörlerinin belirtileri karın şişliği ve hematüri denilen idrarda kanamadır. Yumuşak doku tümörleri ve kemik tümörlerinde o bölge kas ve kemik dokuda şişlik ve ağrı ilk bulgulardır. Çocuklar sık düşme ve çarpma yaşadıkları için çoğunlukla travmaya bağlı olduğu düşünülür ve hastaların ilgili hekime en geç başvurduğu kanser grubunu oluşturur. Ayrıca halsizlik, solukluk, iştahsızlık, uzun süreli ateş, ağrı, gece terlemesi, kilo kaybı gibi sistemik yakınmalar da kanser belirtisi olabilir” diye konuştu.
Çocukluk çağı kanserlerinin iyileştirilebilir hastalıklar olduğunu belirten Demirkaya, “Tedavide kemoterapi olarak adlandırılan ilaç tedavisinin yanında gereken hastalara radyoterapi olarak adlandırılan ışın tedavisi ve cerrahi de uygulanmaktadır. Çocuklar ilaç tedavilerini iyi tolere ederler ve erişkinlere göre yan etki daha azdır. Kemoterapideki gelişmelere bağlı olarak yan etkileri çok daha az olan, sadece kanser hücrelerini etkileyen ve akıllı tedaviler olarak adlandırılan ilaç tedavileri son yıllarda yaygınlaşmıştır. Kemoterapi ve destek tedavilerdeki gelişmelere paralel olarak son yıllarda yaşam oranları belirgin artmış ve erken evrelerde yüzde 90’ların üzerine çıkmıştır. İleri evre kanserlerde ise ne yazık ki halen yaşam oranları istenen seviyelerde değildir. Bu sebeple kanserde erken teşhis çok önemlidir. Kanser teşhisinde gecikmelerin bir çok sebebi bulunmaktadır. Çocuklardaki kanser yakınmalarının genel hastalıklardaki yakınmalara benzerliği, ailelerin çocuklarında kanser ihtimalini kabullenememesi ve hekime başvurmada gecikme, hekimlerin çocukluk çağında kanser sıklığının az olmasının da etkisi ile kanser düşünmemesi teşhis gecikmelerinin sebeplerindendir. Gecikmeyi azaltmanın yolu bu konunun uzmanı olan hekimlerin muayene ve görüşünün alınmasıdır” dedi.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: