CUMHURBAŞKANLIĞI NEREYE?

Uzun bir
aradan sonra tekrar beraberiz. Son yazıdan bu yana gündem ülkede de,
İzmir’de de hızla değişiyor. Bugünün en sıcak gelişmesi tabi ki
Cumhurbaşkanlığı adaylığı.

CHP çatı
aday olarak Ekmeleddin İhsanoğlu'nu önerdi. Daha önceki yazılarımı takip
edenler bilirler, CHP'nin merkez sağ açılımı ile ilgili görüşlerimi birçok kez
dile getirdim fakat sonuçta bu genel başkanın ve MYK’sının tercihi. Ülke olarak
kritik bir virajdayız fakat buraya gelene kadar uzun AKP'li yıllar geçirdik ve
sosyolojik olarak belli başlı değişimler geçirmediğimizi söylemek yanlış olur.
Bir gerçek daha var ki AKP ve Erdoğan ne kadar uğraşılarsa uğraşsınlar nihai
hedefe ulaşmayacakları ortada. Onlara düşen adım adım Türkiye’yi değiştirmek,
bir devrim yapmak kendilerine nasip olmayacak gibi görünüyor. Türkiye,
Cumhuriyet tarihiyle beraber ciddi bir eksen yarattı ve bu ekseni çok uzaklara
kaydırmak kolay değil. Bölgenin içinde bulunduğu kaosa bakılacak olursa da bu
kazanımlara sıkı sıkıya bağlanmak gerekliliği daha net görülür.

Buraya
kadar olan noktayı daha iyi açıklamak gerek. AKP bir misyon partisi ve
İslamiyet bu misyonun kuşatıcı kimliği; fakat devrim yapabilmek, kuşakların
zihinlerine net bir hedefi kazıyabilmek ideoloji ister. Gördüğüm şudur ki
siyasal İslam’ı bir ideolojinin temel taşı haline getirebilmek, hatta
çimentosunu bununla karmak bu saatten sonra mümkün değil.

Türkiye’nin
sosyolojik olarak içinde bulunduğu değişime gelecek olursak, son kırk
yılda oluşan bu değişim Anadolu’da bir kimlik ortaya çıkardı, bu kimlik zamanla
ekonomik anlamda güçlenirken muhafazakâr özeliğini de günden güne güçlendirdi,
hatta iktidarda ağırlığını hissettirdi. AKP bu noktanın ürünüdür ve bu
değişimden beslenerek güçlenmiştir. Bu beslenme süreci çok çetin ve zorlu
olmuştur ve fikrimce bir el değişimi yakın zamanda gerekebilir.

CHP
yönetimi bu gelişmeleri çok yakından takip ediyor ve yerel seçim stratejisinde
son dönemdeki siyasetini bu noktaya göre kurdu. Sol politikalar ve sosyal
demokrasi önemli ölçüde terk ediliyor, hatta sosyolojik değişimin ülkeyi
getirdiği noktada yeni bir seçmen profilinin hedeflendiğini söylemek bile
mümkün. Bazı satır aralarında tabanın bir kısmını kaybetmek pahasına da olsa
CHP'nin yeni yerini bulacağı ve buradan büyüyeceği iddiasını gördük.

Ne olursa olsun değerli okur, siyaset
bir sonuç alma sanatı. CHP düşünülenden daha kemik bir seçmenle yoluna devam
etti uzun süre ve bana kalırsa bu seçmen Kemal Kılıçdaroğlu'na son şansını bu
seçimle verecek. Bizim halkımız kazananı sever, eğer ki başarılı olunursa kısa
zamanda Kemal Bey de Ekmeleddin Bey de büyük bir sevgi ile karşılaşacaklar.

Peki, tam
tersi senaryoda?

Bu yorumu
seçimden sonraya bırakalım mı sevgili okur?