

Değerli Dostlar, geçen
haftaki yazımın son bölümünde, CHP’nin günümüz sosyal demokrat partileri
arasında konumlandırılmasını sağlayan en önemli ilkelerden birisinin, halkçılık
olduğunu yazmıştım.
Bu düşüncemde bir değişiklik
yok.
Fakat İstanbul Barosu
Başkanı Sayın Ümit Kocasakal, hafta sonu Karşıyaka’da konuştuğu bir panelde,
CHP’nin bu oku kaybettiğini söyleyerek partiyi eleştirmiştir.
Söyledikleri sadece
bununla da sınırlı
değildir. Sayın Kocasakal; “Mustafa Kemal’in askeri” olduğunu
belirterek bu sloganı eleştirenleri eleştirmiştir.
Bende sayın Kocasakal’ı
eleştiriyorum.
Milli Mücadeleye
başlarken üniformayı üzerinden çıkarıp atan, milli kurtuluş savaşını halkın
seçtiği meşru bir meclisin iradesi ile yürütmeyi şart koşan bir liderin
askerleri değil yol ve mücadele arkadaşları olur. Yoldaşları olur.
Mustafa Kemal CHP’nin
kurucusu ve ilk genel başkanıdır. CHP’liler bu haseple Mustafa Kemal’in
yoldaşlarıdır.
Siyaset, yasal siyasi
partiler vasıtasıyla
yapılır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları kendi özgür iradeleri ve siyasi
meşreplerine göre bu siyasi partilerde yer alırlar ve onların aracılığı ile
siyasi hayata katılırlar.
Bunun ötesindeki siyaset
anlayışlarının
ve yollarının; en önemli ilkelerinden
biri halkçılık olan CHP’sine çok yabancı ve uzak olduğunu düşünüyorum.
Devamında sayın baro
başkanı, milli irade kavramını da, “halkın kandırıldığı büyük yalan”
olarak niteleyerek “milli irade” yerine “milli egemenlik”
kavramını koymuştur.
Değerli dostlar ben bunu
çok yanlış ve tehlikeli buluyorum. Demokrasi ve onun en temel prensibi olan seçimler
ve genel oy ilkesinden sapma olarak görüyorum.
89 yıllık
Cumhuriyetimizin, halkın oyları ile seçilmiş meclislerinden güven oyu almış
meşru hükümetleri 4 kez açık askeri darbe ile ilga edilmişlerdir. 27 Nisan 2007
tarihindeki muhtıra, siyasi iktidarın kararlı duruşu ile amacına ulaşamamıştır.
Böyle sürekli bir darbe
tehdidi altında
yaşamış demokrasimiz olduğunu unutmadığımızda, sayın Kocasakal’ın “milli irade”
büyük yalandır sözü hiç ağza alınmaması gereken bir iddia olmalıdır.
Değerli dostlar, bir
meslek örgütünün başkanı olmak ile siyasetçi arasındaki farkta işte budur.
Siyasete öncelik ve değer vermek ile “halkı
kandırılmış” oy veren topluluk olarak görmek arasında tartışma götürmeyecek
kalın bir siyah çizgi vardır.
Bu kalın siyah
çizginin, Sayın Kocasakal’ın konuştuğu
paneli düzenleyen “Karşıyaka Platformu” tarafından da fark edilmediğini
düşünüyorum.
Cumhuriyeti önemseyip
demokrasiyi ötelemek diye özetleyebileceğim bir düşünce etrafında oluşacak platformdan;
ülkemiz ve vatandaşlarımız adına olumlu bir iş çıkacağını beklemek fazla
iyimserlik olacaktır.
Platformun sayın bir sözcüsünün, “demokrasi
diyerek cumhuriyetin altını boşaltıyorlar” saptaması, demokrasinin gücünü
ve değerini küçümseyerek ve onun ihmal edilebilirlilik olasılığını akıllara
karpuz kabuğu gibi düşürmek değilmidir?
Bugün ülkemizin en çok
ihtiyaç duyduğu
şeyin demokrasi olduğunu her platformda haykırmak, demokrasi talebini sürekli
ve kararlılıkla diri tutmak, siyaset yapıyorum diyenin hangi düzeyde olursa
olsun ilk, temel ve ertelenemez görevi olmalıdır.
Cumhuriyet Halk
Partisini, bugün askeri vesayet ve darbe rejimlerinin destekçisi ve heveslisi
gibi gösterecek, en küçük bir ima ve eylemin onun büyük demokrasi duvarına çarpacağı ve o
duvarda leke olarak bile kalamayacağı apaçık ortadadır.
Önümüzde ya Cumhuriyet
yada Demokrasi gibi bir ikilem yoktur.
Cumhuriyeti ve
Demokrasiyi birlikte koruyup birlikte geliştirmek tüm vatandaşlarımızın ortak
paydası olmalıdır.
Demokrasinin evrensel değerleri ve anlamının,
bugün ülkemizdeki siyasi iktidarı elinde bulunduran AKP tarafından anlaşılma ve
algılanma eksikliği demokrasinin değil, algılama ve anlama eksikliği olanların
defosudur.
Demokrasiye ve halka
güvenerek siyaset yapmaya devam edenler, halkın çoğunluğunu kazanarak, meşru
iktidarları ile despotluğu, tiranlığı yıkarak faşizme geçit vermeyeceklerdir.
Demokrasiye inanmak ve
onu savunmak doğru yoldur.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: