"Ders zili değil dert zili çalıyor"

Türkiye’nin eğitim alanında geri kaldığını ifade eden CHP’li vekil, “Eğitim sistemimizin her yanında sıkıntılar bulunuyor. Fiziksel koşullarımız sorunlu. Yeterli derslik olmadığı için, okulun kömürlükleri bile sınıf haline getirildi. Ders gereçleri, laboratvuarlar, kütüphaneler ya hiç yok ya da yetersiz. Kitaplardan Atatürk’ün fotoğrafları çıkartılarak Başbakan’ı fotoğrafları kondu. Ders kitapları yönetmeliği değişti kitaplarda, “Atatürk ilke ve inkılaplarına; laik, sosyal, hukuk devletine uygun olma” kriteri kaldırıldı. Öğretmen açığı var fakat binlerce öğretmen atama bekliyor. Öğretmenlerin reel geliri 1995 yılının bile altında. Mesleki ve teknik eğitimde sanayinin ihtiyacına uygun öğrenci yetiştiremiyoruz. Bütün bu sorunların üzerine tüm eğitim sistemini kökten değiştirecek olmasına karşın doğru dürüst planlaması yapılmadan alelacele çıkartılan 4+4+4 sistemi okullardaki kaosu iyice arttırıyor” dedi.

OECD’de en gerilerdeyiz
OECD’nin geçtiğimiz gün açıklanan eğitim raporuna göre Türkiye’nin eğitimde çok gerilerde kaldığını söyleyen Susam, “Lise mezunu sayısı bakımından üye ülkelerin ortalaması yüzde 60’lar seviyesindeyken, Türkiye yüzde 19’la sondan ikinci durumda. Anaokulu, ilk ve orta öğretimde ise durum daha kötü, açık ara OECD’nin en düşük seviyesindeyiz. Eğitimin bu kadar temel ve önemli sorunları bir kenarda dururken hükümet, 4+4+4 sistemini dayatarak bu sorunları daha da katmerli hale getiriyor. Kesintisiz eğitim sisteminden kademeli eğitime geçiş, özellikle okula devam etme süresini aşağı çekecektir. Kesintisiz eğitim öncesinde çocukların eğitime devam etme süreleri yaklaşık 3 yıl iken, kesintisiz eğimle bu süre 5,5 yıla kadar yükseltilebilmişti. Ancak yeni sistemle eğitim süresi yeniden aşağı inecektir” diye konuştu.

Kızları eğitimden geri bırakmayalım
Yeni sistemin özellikle son 4 yılında okulu dışarıdan bitirme imkanının tanınmasıyla dar gelirli ailelerin çocuklarıyla kırsal kesimde kız çocuklarının okuldan uzaklaşacağını öne süren Susam, “Mevcut durumda bile kız çocuklarımızın okula devam etme, yüksek tahsil alma oranı erkeklerin çok altında. Yeni sistemle bu durum daha da gerilere düşecektir. Kırsal kesimde ve muhafazakar ailelerde kızları okula göndermeme, evde oturtma hatta çocuk denecek yaşta evlendirme vakaları artacaktır. Sadece Diyarbakır’ın bir hastanesinde son iki yılda 18 yaşının altında 1.300 çocuğumuz doğum yaptı. Okulda olması, eğitimini tamamlaması gereken kızlarımız çoktan evlendirilmiş, henüz kendisi çocukken çocuk sahibi olmuş. Kızlarımızı eğitimden geri bırakmayalım. Kızlarımız toplumumuzun yarısı olmasının ötesinde gelecek nesilleri de yetiştirecek analar olacaktır. Eğitimli olmayan bir kişi, eğitimli nesiller yetiştirebilir mi” dedi.