

Bu ülkenin
Başbakanının seçim meydanlarında söylediklerini duyduğunda, şoka girdiğini,
inanamadığını, seni ötekileştirmesinden öfke duyduğunun farkındayım güzel
kardeşim.
En azından
uzlaşma talebine karşılık haykırarak sana terörist demesinden duyduğun hicabın
da farkındayım . Yüksek kürsülerden önlerine konulmuş promterlardan okunan, her kelimesi ilmek ilmek ayrıştırmayı
dokuyan o cümlelerin hedefini iyi anlamak gerekir güzel kardeşim.
Siyaset
senin baktığın gibi bir şey değil, sen daha iyi yarınlar, gelecek için
umut bekliyorsun siyasetten. Maalesef öyle değil , tiksiniyorsun biliyorum ama
iç içe geçmiş bir çok kavramın yönetimi siyaset; Devlet ve insan gibi çok
karmaşık kavramların yönetimi siyaset. Bir iktidar hedefi siyaset . Dinle güzel
kardeşim fikirlerden ve ideolojilerden bağımsız olarak Türkiye'de de siyaset
dünyanın her yerinde olduğu gibi ekonomik bir işlev görür. Şimdi tam buraya çok
dikkat etmek gerekiyor; Toplumu ekonomik olarak en varlıklı kesimini merkeze
alarak iç içe geçmiş çemberlerden oluştuğunu düşün. Siyaset bu çemberin en dış
kısmındaki yoksul kesimi içeri taşıyarak en gerçekçi karşılığını alıyor. RTE
nin bu ülkede yıllardır iktidar olmasının sırrı burada, yoksulu daha az yoksul
hale getirmesinde yatıyor. Bu kesim yani AKP nin en dış çemberden iç çembere
taşıdığı kesim seçmenin neredeyse yüzde otuzuna denk geliyor, bu halkın ortalamasını
iyi almak gerekli maalesef küçümsediğimiz makarnaya muhtaçlar ve onu da
bulamamakla korkutuluyorlar.
Bunlar
olurken ödenen bedeller mi diyorsun satılan KİT’ler, cari açık, ülkenin
geleceğinin Azeri iş adamları aracılığı ile satılması ve daha yüzlerce şey mi
diyorsun? Biliyorum kardeşim ama açlıkla mücadele eden yoksul kesimin bunlar
çok da umurunda değil çünkü bu kesimin kaybedecek bir şeyi yok !
Hırslısın
biliyorum RTE nin seçim meydanlarında söyledikleri ağrına gidiyor biliyorum,
sende ekonomik sıkıntı içerisindesin bankalar boğazında, elektrik su, doğal
gaz, İnternet faturası derken ay sonuna eline bir şey kalmıyor biliyorum.
Onlarca sene okudun, karşılığında sana edilen muameleleri, iş bulmak uğruna
yaşadıklarını biliyorum, ama bak beni şimdi iyi dinle; Senin o dinlediğin
başbakan var ya belki de eşinin bir baş örtüsü fiyatı ile sen iki ay
geçiniyorsun. Kültürün biraz gelişsin diye içeceğin çaydan, kahveden feragat
edip kitap alıyorsun, ama o ayrıştırıyor ve bundan faydalanıyor. Ayrıştırıyor,
zenginleşiyor, hayati kurumları dönüştürüyor tuzak tam da burada kardeşim. Twitter, mivitır bahane o
senden zaten vazgeçti, elinde olan kitleyi kemikleştirmeye çalışıyor güzel
kardeşim.
Nasıl
mı ? Seçmenine söylediklerini çok iyi dinle, oluşturduğu algıya iyi bak, ona
göre sen elitsin. Osmanlıda Müslüman olmayan köylerden alınan devşirmeler
Enderun’da bürokrat olmaları için yetiştirilirlerdi, ve bu seçkin sınıfın
oluşturulmasındaki temel unsur bu çocukların eğitimli olmasıydı. Enderun
sistemi çöktükten sonra bile Osmanlı’da seçkin sınıf hep eğitim ile yaratıldı.
19. Yüzyılın sonunda itibaren yurt dışına eğitime gönderildi bu sınıf ve öylece
devam etti. Gelelim bu güne kim ne derse desin RTE algı yönetimini iyi yapıyor,
toplumun yüzyıllardır içine işlemiş algılara atıf yapıyor, hem Osmanlının şanlı
mirasına talip hem de ezilen halkın öfkesine
her şeyin iyi tarafını alıp kötü tarafını ötekine atıyor. Cumhuriyetin
kurucusu elitler deyip Türkiye'nin fakir kesimlerini yanına alıyor. İktidarı
ele aldıktan sonra da televizyonu, gazetesi, yalak köşe yazarı, reklamcısı. O
algıları oluşturacak bir çok silah sağlıyor, sonrası mı gelsin ihaleler, gitsin
kutular, dolsun hesaplar.
Dinle güzel
kardeşim bu ülke 12 Eylülde ciddi bir toplum mühendisliğinin kıyımına uğradı. O
darbeyi yapanlar siyaseti doğru okudular üç ana akım vardı;Osmanlıcılık, İslamcılık,
Türkçülük (bu konuda ayrıntılı bir yazı yazacağım) ayakta kalan son ikisiydi o
dönemde. Onlar açısından tehlikeli olan Türkçülüğün sol versiyonuydu ve tam
oraya indirdiler darbeyi ve tam karşısına Türk-İslam sentezi adı verilen devasa
mühendislik çalışmasını diktiler. Bu çalışmanın başında yapmaları gereken
siyaset kurumunu itibarsızlaştırmak, siyasetçiyi aşağılık gibi göstermek,
nefret ettirmek yatıyordu, popülist bir siyaset kurmak yatıyordu, bu yolla tüm
siyasi akımları ellerinin altına almak yatıyordu. ALDILAR. İlmek ilmek
dokudular bu siyasetin yolunu, iyi düşün güzel kardeşim. Siyaseti kitleleri
birbirinden korkutmakla tehdit edenlerin sahnesi haline geldi. O dinsiz, bu
cahil, bu okumuş, bu muhafazakar, şu Kürt, bu Türk, böldüler parçaladılar, karşıdaki
gelirse yandınız öcüdür dediler.
Şimdi uyan
güzel kardeşim, miting alanlarında kitlelerle dalga geçme, okumamış olmak
kültürlü olamamak kimsenin suçu değil.Fakirlik kimsenin eksiği değil. Bu siyasi
parti kendisini ve destekleyicisi olan kitleyi gerçek halk olarak göstermeyi
başardı, karşısındakileri ise elitist veya bir avuç seçkin olarak inandır mayıda.
Bunu ayrıştırarak
yaptı kardeşim, bu oyuna artık izin verme, siyasetten korkma, öteki deme,
kimseyi küçümseme. Tut elinden, bak gözlerinin içine, uzlaş, anlat dinle ama
asla hor görme. Bu ülkenin yalandan halkçı politikalarla sömürülmesine, izin
verme. Evet RTE’nin seçmen kitlesinin içinde laiklik karşıtları da var ama şunu
bil o seçmen kitlesi laiklik yüzünden değil üstünlük taslanmasından ötürü
öfkeli. Bu çok önemli güzel kardeşim bu
ülkeye hepimizin ihtiyacı var.
Birlikte, ayrıştıranlara inat haykır;
Partiler kanunun değiştirilmesi de.
Eğitim seferberliği de.
Fırsat eşitliği de.
Barajın düşürülmesi de.
Ücretsiz, kaliteli eğitim de.
İşsiz aileye maddi
yardım de.
Bu ülkenin
birlik olmaya ihtiyacı var, geleceğe umutla bakmak için, büyük atılımlar
yapmak için, bilimde, sanayide, eğitimde, demokraside ilerlemek için
yanındakinin elinden tutup birlikte yürümeye ihtiyacı var ve biz bunu ancak
birlikte başarabiliriz güzel kardeşim.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: