Dünyada Tercih Edilen Yöntem Tepecik Hastanesi’nde Uygulandı…

Hastaların Göğüs Kafesi Açılmadan Aort Kapakları Değiştirildi…

 

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, Aort kapağı darlığı teşhisi konulan 2 hastanın Aort kapağı, göğüs kemiği kesilmeden “Minimal Invaziv Yöntemle” değiştirildi.  Tüm dünyada tercih edilen ve Tepecik EAH’nde ilk kez gerçekleştirilen ameliyatların ardından sağlıklarına kavuşan hastalar hastaneden taburcu edildi.

 

Göğüs kafesi açılmıyor…

Manisa Salihli’de yaşayan 71 yaşındaki Fatma Ayten ve 73 yaşındaki Cevriye Çelikkaya’ya, nefes darlığı, halsizlik ve bayılma şikayetleri ile gittikleri sağlık kuruluşlarında Aort kapağı darlığı teşhisi konuldu.  Hastalar doktorların yönlendirmesi ile Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Kliniği’ne başvurdu.  Burada yapılan tetkiklerin ardından doktorlar tarafından ameliyat kararı verildi. Kalp Damar Cerrahisi Uzmanları Doç. Dr. Ayşegül Kunt, Doç. Dr. Burçin Abud ve Op. Dr. Ayşen Yaprak Engin’den oluşan ekip tarafından gerçekleştirilen ameliyatlar da, hastaların sternum denilen göğüs kemiği kesilmeden ve göğüs kafesi açılmadan, göğüs boşluğundan girilerek aort kapakları dikişsiz biyolojik kapak ile değiştirildi. Ameliyatın ardından daha konforlu bir süreç yaşayan ve daha az ağrı hisseden hastalar, hastaneden de daha erken taburcu edildi.  Sağlığına kavuşan ve rahat bir ameliyat süreci geçirdiklerini dile getiren hastalar, operasyonu gerçekleştiren doktorlara ve tüm ekibe teşekkür ederek memnuniyetlerini ifade ettiler.

 

Hastalar daha erken taburcu oluyor…

Minimal invaziv yöntem hakkında bilgi veren Doç. Dr. Ayşegül Kunt bu ameliyatı   Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ilk kez gerçekleştirdiklerini belirterek,  “Normalde bu ameliyatlar kasıklardaki damarlar kullanılarak kanülasyon dediğimiz işlemle kalp-akciğer makinasına bağlanılarak yapılıyor. Biz bu hastalarda kanülasyon işlemini de açtığımız ameliyat bölgesinden gerçekleştirdik. Böylece tek bir bölgeden hem kalp–akciğer makinesine bağlantı oluşturuldu, hem de kapak değiştirildi. Hastaların kasıklarına ve buradaki damarlara işlem yapılmadı. Göğüs kemiği kesilmeden ameliyat gerçekleştirildiği için ameliyatın ardından hastalarımız daha az ağrı hissetti ve daha erken taburcu oldu” dedi.

 

Doç. Dr. Burçin Abud da “Kapak ameliyatlarında normalde göğüs kemiği kesilen hastalar ameliyatın ardından 30 ile 45 gün düz yatması gerekirken, bu yöntemle yapılan ameliyatın ardından yan yatabiliyor. Bu kadar uzun süre düz yatmak özellikle yaşlı hastalarda sırt ve omuz problemlerine yol açabiliyor. Tek kesi bölgesinin olması, kasıklara ve buradaki damarlara da müdahale edilmediği için ameliyat sonrası hastalar açışından daha konforlu oluyor” diye konuştu.