EKMELEDDİN TERCİHİ KİMİN SUÇU?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı Seçimi
için düşünülen “Çatı Adayı” için
anlaşmış görünüyorlar. CHP’nin teklifi ile 2004-2014 yılları arasında,
Birleşmiş Milletler'den sonra ikinci büyük uluslararası örgüt olan İslam
İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterliği görevini yürüten Ekmeleddin İhsanoğlu
adı haber ajanslarına düştü. Ajanslara düştükten sonra başta eski Genel Başkan
Yardımcıları ve milletvekilleri ve çok sayıda partili tarafından başta sosyal
medyada başlayan ardından parti kulislerinde devam eden bir tepki ver.
Tepkilerin ortak yönü Ekmeleddin İhsanoğlu’nun muhafazakar yapısı ve CHP’nin “Ilımlı İslam”a destek vermesi
konularıydı. Bir çok partili Bu aday gösterme olayından sonra “CHP benim için bitti”, “Bu saatten sonra
partimden istifa ediyorum” diyerek tepkilerini gösterdi. Bunların yanısıra
özellikle “Ekmeleddin” ismine ciddi
tepki vardı. Kimileri ismin anlamını ve kolay telaffuz edilmediğinden veryansın
ederken bazı kişiler ise bu isimden lakaplar türetmeye çalıştı.

CHP’lilerin bu tepkileri Ak Partililer tarafından ise espiri
malzemesi olarak kullanıldı. Genel kanı ise AKP’nin kesin adayı olarak kabul
edilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 Ağustos’ta yapılacak seçimde ilk
turda koltuğu garantileyeceği oldu.

Bu tepkileri izlerken çok değil daha 4-5 ay önce aday belirlenmesi
sırasında yaşananları düşündüm. Bu gün AKP’li olduğu için suçlanan ve ılımlı İslamcı
kimliği sorgulanan Ekmeleddin İhsanoğlu için tepkiler yağdıranlar Hatay
Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığına 2009 yılında AKP’den aday gösterilerek
kazanan Doç Dr. Lütfü Savaş’ın aday
gösterilmesi sırasında, yada 2004 yılında MHP’den Beypazarı Belediye Başkanı
seçilen ve 2009’da Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Mansur Yavaş’ın
2014’te CHP’den aday gösterilmesine, Cemaate serenadlar yapan Mustafa Sarıgül'ün İstanbul'dan aday gösterilmesine, İzmir özelinde MYK’dan çıkan ama bir
gecede PM’de değiştirilen 8 ilçe belediye başkan adayına ses çıkarmayanları,
İzmir İl Başkanı Ali Engin’in cemaate övgüler dizdiği açıklamalarında bir iki
ismin dışında sessiz kaldıklarını hatırladım. “Koca CHP Gemisi batıyor”
diyenler; “Bu gemi siz bu hamlelere sessiz kaldığınız için zaten suyu almaya
başlamışmıydı, yoksa yeni mi su alıyordu?”

Bu gibi iş işten
geçen durumlara geç uyananlara dilimizde çok güzel bir söz vardır; “Uyanın
da balığa gidelim!”

GönderMe1: CHP
Konak İlçe Yönetimi yaşanan istifalar sonrası resmen düşmüş oldu. Bu istifalar ile
ilgili çokça iddia var. Bunlardan en dikkat çekeni ise; Sinan Karamustafaoğlu’nun
görevden alınmasının ardından Mehmet Kayhan Günal’ın karşısına kongreyi çizik
operasyonu sonrası kaybeden Aytekin Tunus’un girişimleri ile aday olarak çıkan
ve yönetim kurulunda seçimi kazanan Nilüfer Akyüz’ün kendini destekleyen
isimlere verdiği, “Yerel seçim sonrası 10-15 gün içinde toplu istifa ederek
ilçeyi kongreye götürmek” sözünden yine Aytekin Tunus’un iknası ile vazgeçmesi
üzerine arkadaşları tarafından organize edildiği iddiası oldu.

GönderMe2:
Tüzük gereği kayyum atanmasının ardından 45 gün içinde kongre yapması gereken
CHP Konak İlçe Başkanlığı’nda saflar netleşiyor. Bu kongrede Yalı Demokrasi
Platformu’nun adayı çok büyük bir sürpriz olmazsa görevden alınan Sinan
Karamustafaoğlu. Karşısına Mehmet Şakir Başak’ın çıkacağı
konuşuluyor. Burada son anda bir sürpriz de olabilir.

GönderMe3:
CHP’nin daha önce düşürülen Karşıyaka Gençlik Kolu Yönetimi ile Çiğli İlçe
Yönetimine direk belediye başkanlarının yaptığı müdahale Konak İlçesi için söz
konusu değil. Hatta gördüğüm kadarı ile Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş
kongrede çok büyük ihtimal Yalı Demokrasi Platformu ile yaşanan gerilimin daha
da artmaması ve daha sağlıklı bir belediye meclis çalışması adına tarafsız
kalacaktır.

GönderMe4:
CHP’nin 30 Mart seçimleri sonrası kaybettiği 8 belediye sonrası tartışmalar
devam ediyor. Parti kulislerinde “İzmir Büyükşehir Belediyesi kaybedilmeliydi.
Kazanılınca seçim başarılıymış gibi gösteriliyor.”, “Parti içinde çok sayıda
isim zenginleşti. Sosyal demokrat yada sol partiler zenginleşme yeri değil.
Halka hizmet yeridir” söylemleri gittikçe daha da fazla dillendirilmeye
başlandı.

GönderMe5:
Geçtiğimiz hafta sonu AKP İzmir İl Başkanlığı Binası’nda yapılan temayül
yoklaması sırasında ilginç bir olay yaşandı. İl Binasına gelen bir ismin
kendisine verilen sözler karşılığı kandırılarak parasının alındığını ifade
etmesi ve 2 kişinin adını bağırarak suçlaması il Koordinatörlerinin girişimi
ile şahsın özel bir odaya alınarak dinlenmesi ile büyümeden geçiştirildi.
Görüşme sonrası konuyla ilgili İl Koordinatörlerinin rapor tuttuğu ileri
sürüldü, Eğer iddia doğru ise durum cidden vahim görünüyor!GönderMe6: Geçtiğimiz pazar günü Yıldız FM'in 14. kuruluş yıldönümüne davetliydim. Radyonun sahibi sevgili Abdulhakim Bingöl ve oğlu benimde çok değerli kardeşim Melih Yılmaz Bingöl'ün özel daveti ile katıldığım program cidden beni şaşırttı. Ne yalan söyleyeyim geçtiğimiz senelerde yazılan katılım rakamlarına dudak bükmüştüm. Ama kendi gözümle gördüm cidden muhteşem bir kalabalık vardı. Beni asıl şaşırtan ise bu kalabalığı siyasilerin görmemesi ve katılmaması idi. Şahsi kanaatim bu programa katılmamaları onlar adına büyük kayıp.