Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Emekliler Sendikası (Emekli-Sen), emekli maaşlarına yapılan yüzde 25’lik zammı protesto etti.
Eyleme katılan bir emekli, "Memura verdiğini bize de vermesi gerekirdi. Oyu sadece memurdan almadı, emekliden de aldı. Ama önümüzdeki yerel seçimlerde emeklinin ona yapacağını görecek. Kırmızı kart göstereceğiz. Yok artık. Emekliler bitti, tükendi. Yetmiyor. Ev kirası, elektrik, su, doğal gaz; yetişmiyor. Ben, bir emekli olarak bu bayramda torunlarıma harçlık veremedim, bir kurban kesemedim. Yok, yetişmiyor. Çok şükür evim var, benim çocuklarım yardım ediyor, öyle geçiniyoruz. 2006’da emekli olduğumda ilk maaşımla 19 tane çeyrek altın aldım. Şimdiki maaşımla 5 tane alamıyorum" dedi.
Emekli-Sen üyeleri, emekli aylıklarına yapılan yüzde 25'lik zammı protesto etmek için dün (23 Temmuz) Ankara’daki Ulus Meydanı’nda toplandı. Eylemde, “Zam, zulüm, işkence; işte AKP”, “Emekliyiz, haklıyız, kazanacağız”, “AKP, zamları al, başına çal”, “Sefalet ücreti istemiyoruz” sloganları atıldı.
Emekliler, Azrail sembolü ve üzerinde "Emekliler taş yesin" yazılı küçük tencerelerle sergiledikleri mizansenle maaşlarına yapılan zamma tepki gösterdi.
"BU ÜCRETLE NASIL GEÇİNECEKSİN?"
Eyleme katılan emekli yurttaşlar, beklentilerini anlattı. Banka emeklisi bir yurttaş şunları söyledi:
"Bugün ülkemizde emekliler geçinemiyor. 7 bin 500 liralık bir maaşla bir insan nasıl geçinsin? Ben, 30 yıl kamuda hizmet yaptım. Üniversite mezunuyum. Birinci derecenin dördüncü kademesinden emekli oldum. Şu anki aldığım maaş 12 bin 600 lira. Bu ücretle nasıl geçineceksin? Benzin fiyatları uçmuş gitmiş. Bugün 35 lira olan benzin, her şeye yansıyacak. Pazara, manava, Tekel’e, iğneden ipliğe her şeye yansıyacak. Önümüzdeki süreç gösteriyor ki biz bugünleri arayacağız. Ülkenin gidişatı hiç iyi değil. Yukarıdakiler 4-5 maaş alırken aşağıdakiler sürünüyor. Yalnız bizim geçimimiz değil ki bizim çocuklarımız var bir de. Bugün emeklilerin çoğu, bu kıt kanaat parayla çocuklarına yardım ediyor. Ben, 2016’da emekli olduğumda aldığım ikramiyeyle bir tane daire alabiliyordum. Bugün nerede? Dairenin mutfağını, tuvaletini bile alamazsın. Bu ülkede 16 milyon emekli var. Eğer 16 milyon emekli örgütlense, bir eylem yapsa bu hükümeti sallar. Bu hükümet de biliyor ki bu emekliler örgütlenmemiş, bunları tek yakalamışız, her şey bizim üzerimizde. Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) mesela. Benim arabam var, ben bin 600 lirayı yatırdım, bin 600 lira daha bana enayi vergisi. Yolunmuş kaz gibi emeklileri habire yoluyorsun. Git başkasından al, Beşli Çete’den al. Beşli Çete’nin verdiği vergileri ne diye affediyorsun? Talebimiz, daha iyi bir maaş. Bir emeklinin maaşının şu ortamda en kötü ihtimalle 25 bin lira olması lazım. Her geçen gün zam, sabah zam, akşam zam, öğlen zam… Maaşlara zam yapılması, bu enflasyonun da aşağı düşürülmesi gerekiyor. Paramız her geçen gün değer kaybediyor. Bugün Azerbaycan’ın manatı, Bulgaristan’ın levası, Polonya’nın zlotisi, doları, eurosu hepsi uçtu gitti."
"GEÇİNEBİLECEĞİMİZ BİR ÜCRET, BİZ BAŞKA BİR ŞEY İSTEMİYORUZ"
Bir başka emekli yurttaş ise eyleme neden katıldığını şöyle açıkladı:
"Kesinlikle geçinemiyoruz. Herkes gibi biz de zor durumdayız. Çok ağır olan Türkiye şartlarında geçinmek mümkün değil. Türk insanı mucize yaratıyor. Kadın-erkek ayırmadan toplum bir şekilde geçimini sağlıyor, çünkü ayakta durmak zorunda. Çok kötü bir durum ama insanlar öz benliğini kaybetti. Şu da bir gerçek; ahlaksız bir toplum olduk, ‘Başarı için her yol mübah’ diyoruz. Devletin, üst bürokratlara verdiği gibi emeklilere veya geçimini sağlayamayan diğer alt tabakaya da normal bir ücret vermesini istiyoruz. Geçinebileceğimiz bir ücret, biz başka bir şey istemiyoruz. Ben, bugün kilosu 600 lira olan eti alamıyorum veya çocuğumla kasabın önünden geçerken çocuğumun arkasını döndürüyorum, et görmesin diye, bir manavın önünde kiraz görmesin diye. Benim seçtiğim insanlar benden iyi geçiniyor ama ben geçinemiyorum. Maalesef bizde devlet de muhalefet de empati kurmadan yaşıyor. Herkes rahat. Ben yüzde 25 zam alıyorum, ama doğalgaza yüzde 300 zam yaptı. Dünyada petrol düşüyor, bizde her gün zam geliyor, yarın 2 lira daha zam gelecek. Neye istinaden? Petrolün varil fiyatı düşüyor ama bizde yükseliyor. Dünyada kapitalizm tek Türkiye’ye mi işliyor? Dünyanın en kötü ülkesi olduk gerçekten. 15 gün önce seçildiniz, 2 buçuk ay tatil… Aldınız 150’şer bin lira maaşları, geçinip gideceksiniz. Bir de şu var; insanlar layık olduğu şekilde yönetilir. Biz, kendimize bunu layık görüyoruz. Bir sürü insan buraya kendi mücadelesini vermek için geldi, ben kendim için geldim buraya, kendini düşünen insan gelir. Ama bizde maalesef öyle değil, biat kültürüne alıştırıldık. Baş sallamakla, şükretmekle zaman geçiriyoruz."
"YEREL SEÇİMLERDE KIRMIZI KART GÖSTERECEĞİZ"
Bir diğer emekli yurttaş taleplerini şöyle sıraladı:
"Türkiye şartlarında emekli maaşıyla geçinmek mümkün değil. Biz geçinemiyoruz. Memura verdiğini bize de vermesi gerekirdi. Oyu sadece memurdan almadı, emekliden de aldı. Ama önümüzdeki yerel seçimlerde emeklinin ona yapacağını görecek. Kırmızı kart göstereceğiz. Yok artık. Emekliler bitti, tükendi. Yetmiyor. Ev kirası, elektrik, su, doğal gaz; yetişmiyor. Ben, bir emekli olarak bu bayramda torunlarıma harçlık veremedim, bir kurban kesemedim. Yok, yetişmiyor. Çok şükür evim var, benim çocuklarım yardım ediyor, öyle geçiniyoruz. 2006’da emekli olduğumda ilk maaşımla 19 tane çeyrek altın aldım. Şimdiki maaşımla 5 tane alamıyorum. Düğünlerde altın getirene altın götüremiyoruz. Emekli bitti, emekliyi bitirdi. Biz, ülkemizde ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyoruz. Yakıta gelen zam, iğneden ipliğe her şeye zam demek. Yeter artık, bıktık. Ne olacaksa olsun. Şurada 7-8 ayımız kaldı, 7-8 ay sonra yerel seçimler var, görüşeceğiz. Şu an kara kara düşünüyoruz. İki ay sonra kış gelecek, doğal gazı yakamıyoruz zaten. Ülke bu durumda. Kendilerine var, emekliye yok. O kadar milletvekiline sesleniyorum. Değerli milletvekili arkadaşlar; sizin aldığınız maaş, size haram olsun. Sizi onun için mi seçip oraya gönderiyoruz? Biriniz çıkıp da bu emeklinin hali ne olacak demiyor musunuz? Ama kendi maaşınız geldiği zaman hep birlikte el kaldırıyorsunuz."
“EMEKLİLERİ SABUNLUK OLARAK MI GÖRÜYOR AKP HÜKÜMETİ”
Açlık sınırında yaşadığını belirten bir diğer emekli, şunları söyledi:
"Geçinemiyoruz, açlık sınırında yaşıyoruz. Aç kalacağız herhalde bilmiyorum, sokaklarda sürüneceğiz bu gidişle. Ben protesto etmek istiyorum, aşırı bir zam yaptılar, bu kadar zam olmaması lazım, yazık bu insanlara. Emekliler ölsün mü? Emeklileri sabunluk olarak mı görüyor AKP hükümeti? Biz insanız, insanca yaşamak istiyoruz. Aç yaşamak istemiyoruz. Maaşım 9 bin 750 lira, geçinemiyorum, benim iki tane çocuğum okuyor. Nasıl geçineyim ben, çocuğumu nasıl okutayım? En az 22 bin lira, emekliye 25 bin lira maaş verilmesi lazım. Kendileri saraylarda yaşıyor, yanına bir ton insan alıyor, gidiyor yurt dışında sefa içinde yaşıyorlar. Allah’a o kadar inanıyorsa niye böyle yapıyor? Allah böyle mi emrediyor?"
Maaşı 7 bin 500 lira olan emekli yurttaş, durumunu şöyle anlattı:
"Gazeteler başlık atıyordu, diyordu ki ‘Bir işçi, genel müdür kadar maaş alıyor’. Ben de bir genel müdür kadar pirim ödüyordum. Şu anda en yüksek pirimi ödedim, en alt kademeden maaş alıyorum. Nerede bu adalet? Vatandaşı şu aşamada yüzde 500-600 fakirleştirirken birtakım holdingleri, şirketleri yüzde bin 500 zengin ediyorsunuz. Hep bizden alıp birilerine veriyorsunuz. Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak hak etmiyoruz bunu."
“BU İKTİDAR GİTMEDEN HİÇBİR ŞEY DÜZELMEZ”
Sendika üyesi emekli de şöyle konuştu: "Bu zam kararı, Memur-Sen tarafından yapılıyor. Emeklileri, KESK de dahil bizden başka kimse temsil edemez. Emeklinin en düşük maaşı 7 bin 500, işçinin 11 bin 402, memurun 22 bin lira. Böyle bir adalet dünyanın hiçbir yerinde yok. Şunu açık ve net söylüyorum; bu iktidar gitmeden hiçbir şey düzelmez."
Yorumlar
Kalan Karakter: