Erdoğan: Esed'le Görüşmedim, Niyetim de Yok
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan dönüşü uçakta aralarında gazetecilerin sorularını yanıtladı
Yayınlanma :
12.09.2017 09:59


Erdoğan Rusya ile yapılan S-400 anlaşmalarında imzaların atıldığını ve kapora bile verildiğini belirtti. Rusya Devlet Başkanı'nın Askeri Teknik İşbirliği'nden sorumlu Danışmanı Vladimir Kojin de gelişmeyi doğruladı.
1.5 saate yaklaşan neşeli ve canlı bir sohbet oldu. Erdoğan’ın keyfi yerindeydi, Kazakistan temaslarının iyi ve verimli geçtiği belliydi...
Cumhurbaşkanı’nın Kazakistan temaslarına ilişkin değerlendirmeleri ve verdiği mesajlar özetle şöyle:
- FETÖ ile mücadelede, okulların kamulaştırıldığını söylediler. Biz konunun daha ileri götürülmesi, öğretmenler konusunun halledilmesi gerektiğini söyledik, Maarif Vakfı’nı işaret ettik. “O zaman talimatı verelim, yetkililer bu çalışmayı yapsınlar” dediler. Böylece FETÖ ile mücadelede somut bir adım daha atılmış oldu. Terörle mücadelede de daha yakın işbirliği kararı verdik. Cumhurbaşkanı Nazarbayev, “Türk firmalarının Kazakistan’da aldığı işler, bağımsızlığımızdan beri 20 milyar doları aştı” diyor. Ahmet Yesevi Üniversitesi’nin güçlendirilmesini konuştuk. “Ortak bir Türk Dünyası Üniversitesi kuralım” teklifini getirdik. Buna Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Türkiye, Tacikistan hep birlikte dahil olabiliriz. Bir Türk firmasının yaptığı Hazret Sultan Camii’ni bu vesileyle ziyaret ettik.
- İslam İşbirliği Teşkilatı Bilim ve Teknoloji Zirvesi’nde, İslam ülkelerinin bilim ve teknolojiye daha fazla yatırım yapması ve insan yetiştirmeye odaklı programlar, müfredatlar oluşturulmasının gereği üzerinde durduk. OECD ülkelerinde milli gelirden eğitime ayrılan pay ortalama yüzde 5.2 iken, maalesef İslam dünyasında bu oran yüzde 1’in altında. Çok ciddi adımların atılması lazım. Zira, bizim özellikle mukaddes kitabımızın ilk emri “İkra- Oku” olduğuna göre, gereğini yerine getirmemiz lazım.
‘SU Çİ İLE MÜSPET BİR GÖRÜŞME YAPTIK’
- Myanmar’ın devlet başkanlığından sorumlu devlet bakanı Su Çi ile telefon görüşmemiz oldukça müspet bir görüşmeydi. “Önümüzü açarsanız, Arakan’daki mağdur insanlara yardım ulaştırabiliriz, oralarda barınabilmeleri için en azından çadırlar kurabiliriz” dedik. Bunları Bangladeş yönetimine de söyledik. Arakan’da tam bir insanlık dramı yaşanıyor. Tabii Bangladeş’in de sıkıntıları var. Ama biz Bangladeş’i bu noktada yalnız bırakmayız. Umudumuz, bir an önce yer tahsisini yapmaları. Yer tahsisi yaptıkları anda, Kızılay’ımız, AFAD’ımız, onların Kızılay’ı ile süratle orada çadırları tesis edebiliriz. BM Genel Kurulu’nda da bununla ilgili bir oturum talebimiz var, o da kabul gördü.
‘BANGLADEŞ’TEN SATIN ALACAĞIZ’
- Eşim, orada gerçekten çok büyük bir felaket yaşandığını anlattı. Onlara gıdaları, ilaçları, giyecek vesaireyi nasıl ulaştıracağız? Bunu birçok hassasiyeti göz önünde bulundurarak gerçekleştirmek için çalışıyoruz. Örneğin, Türkiye’den gıda, giyecek, ilaç göndermeyelim; tüm bunları Bangladeş’ten satın alalım. Yiyecekleri, giysileri, Bangladeş’ten alalım ve Bangladeş ekonomisine de katkı sağlamış olalım. Bunu Bangladeş Cumhurbaşkanı’na da söyledim. İlk etapta bin tonluk bir alım yapıldı, dağıtımı devam ediyor. İkinci etapta, 10 bin ton alım yapılacak, devamı da gelecek. Ben konuyu İran Cumhurbaşkanı’na da söyledim. O da olumlu bir yaklaşım sergiledi. Temennimiz odur ki eşimin de orada tespit ettiği şeyleri göz önüne alarak, inşallah bu dramı en kısa zamanda, sona erdiririz diyemiyorum, en azından hafifletmeyi başarırız.
TRUMP’LA TELEFON KONUŞMASI
- Trump’la yaptığımız telefon görüşmesinde, ikili ilişkilerin daha da güçlendirilmesi gerektiğine değindik. İki ülkenin stratejik ortak olduğuna, bunun ilişkilere de yansıması gerektiğine işaret ettik. Ayrıca bölgesel konuları, Myanmar’ı konuştuk. BM Genel Kurulu esnasında tüm konuları yüz yüze görüşmemizin faydalı olacağında mutabık kaldık.
‘İDLİB’DE SÜREÇ İŞLİYOR’
- Ayın 14’ünde yapılacak Astana zirvesi önem arz ediyor. İdlib’de Rusya ile daha önce mutabık kaldığımız gibi süreci işletiyoruz. İran ile görüşmemizde de ihtilafa konu olabilecek bir başlık gündeme gelmedi. Öyle zannediyorum ki Astana zirvesi sonrasında da aramızdaki sağlıklı görüşmeler bu şekilde devam edecektir.
ESAD’LA GÖRÜŞME İDDİALARI
“Herhalde birileri özel dolaştırıyor. Ben Esad ile görüşmedim, görüşmeye de pek niyetim yok.”
‘ONURUMUZDAN TAVİZ VERMEYİZ’
“Almanya’da 3 milyonu aşkın soydaşımız Almanlarla entegrasyon içerisinde yaşıyor. Sorun, Almanya yönetimindeki yetkililerin yanlış tavırlarından kaynaklanıyor. Yanlış tavırlara son verilmesi lazım. Referandum döneminde neler yaptıklarını gördük. Saldırıları sürdürmeleri halinde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak elbette onurumuzdan taviz veremeyiz. Almanya’nın teröre yataklık yapan bir ülke haline gelmesini normal karşılayamayız. Alman halkıyla hiçbir sorunumuz yok. Sadece hatalı tavırlar dolayısıyla, Alman yönetimine kırgınlığımız var. Evet, seçim dönemindeler ama seçimde şu kazanmış, bu kazanmış, bizi pek ilgilendirmiyor. Bu Almanya’nın kendi iç meselesidir.”
‘S-400’LERLE İLGİLİ KAPORA BİLE VERİLDİ’
- S-400 ile ilgili arkadaşlarımız imzalarını attılar. Bildiğim kadarıyla kaporayı da verdiler. Bundan sonraki süreç de zaten Rusya’dan bize aktarılacak kredi ile ilgili devam edecek bir süreçtir. Gerek Sayın Putin, gerekse şahsımın bu konuda kararlılığımız var. Türkiye Cumhuriyeti’nin savunma sanayii veya savunmasıyla ilgili bağımsızlık ilkelerini veya bağımsız kararını herhalde kimsenin tartışmaya hakkı yoktur. Eğer bir yerlerden bu noktada herhangi bir savunma unsurunu tedarikte zorluk çekiyorsak, girişimlerimiz çoğu kez engellemelere takılıyorsa biz ne yapacağız, başımızın çaresine bakacağız. Mesela, silahsız hava araçlarını maalesef dostlardan alamıyorduk biz, çok da yüksek paralar istiyorlardı, bedava da istemiyorduk üstelik. Terör örgütüne tank, top, zırhlı araçlar veriyorlar; ama biz parasıyla istediğimiz halde bazı ihtiyaçlarımızı tedarik edemiyoruz. Sonuçta ne oldu? Hamdolsun, insansız hava aracını da kendi ülkemin insanı üretir hale geldi, silahlısını da üretir hale geldi.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: