TGC'den RTÜK'e Tele1 tepkisi: Tek sesli toplum, tek tip haber peşindeler!

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu (TGC) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK), Tele1’e verdiği beş günlük kapatma cezasıyla ilgili açıklama yaptı.

Kamuoyunda tartışılması gereken tüm önemli hak ihlallerini haberleştiren televizyonlara yayın durdurma ve para cezası verildiğine dikkat çekilen açıklamada şu görüşler yer aldı:

“Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün demokratik bir toplumun var olmasındaki öneminin hala kavranamaması ülkemizi karanlığa doğru götürüyor. Her eleştirinin, her karşıt görüşün şok edici, rahatsız edici ifadenin susturulmaya, cezalandırılmaya çalışıldığı bir ortama demokratik bir ortam diyemiyoruz.

Son olarak RTÜK toplumu kin ve düşmanlığa tahrik iddiasıyla Tele1’e 5 gün ekran karartma ve yüzde 5 idari para cezası vermiştir. Tele1’e aynı maddeden bir daha ceza verilmesi halinde lisansının iptali gündeme gelecektir. Yürütmeyi durdurma kararı çıkmaması durumunda Tele1’in ekranı 7 Ağustos 2025 Perşembe günü kararacaktır.

Türkiye’de tarafsızlığı kanunla yazılı, özerk olması gereken RTÜK uzun yıllardır siyasi iktidarın görüş ve talepleri doğrultusunda hareket etmektedir. İktidarı eleştiren, halkın haber alma hakkına sahip çıkan kitle iletişim araçlarının sesini ekonomik yollarla kısmaya çalışmaktadır. RTÜK tek sesli toplum ve tek tip haber yaratma peşindedir. Kamuoyunda tartışılması gereken tüm önemli hak ihlallerini haberleştiren televizyonlara yayın durdurma ve para cezası verilmektedir.

6112 Sayılı Kanunun 34. Maddesine göre ‘Radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetleri sektörünü düzenlemek ve denetlemek amacıyla, idarî ve malî özerkliğe sahip, tarafsız bir kamu tüzel kişiliği niteliğinde Radyo ve Televizyon Üst Kurulu kurulmuştur’. Kanunda yazılı tarafsız bir kamu tüzel kişi ifadesi bugüne kadar ki uygulamalar göz önüne alındığında, karşılığını bulmamıştır. Bağımsız bir idari otorite olması gereken RTÜK tarafsızlığını yitirmiştir.

RTÜK’ü kendi tabi olduğu kanunda yazılı olduğu gibi tarafsız olmaya, bundan böyle kararlarında Anayasa’nın amir hükümlerine, AİHM ile Anayasa Mahkemesi kararlarına ve çoğulcu demokratik toplum gereklerine uygun bir anlayışla karar almaya davet ediyoruz.”