EY KOLTUK SEN NELERE KADİRSİN!
Yayınlanma :
23.02.2014 23:41


Çok önceden
tezgahlanmış bir plan işlemeye başladı. DSP küllerini bile üzerinden
atamadan siyaset sahnesine atıldı.
Belediye koltuklarının
rahatlığı, gücü ve popülaritesine doymamış siyasetçiler de tetikte
bekliyormuşçasına bu planı sahiplendiler. Siyaset sahnesindeki son
manevralarıyla ölü doğacak bir çocuğa beşik bulma gayretine düştüler.
Çocuğa
en hazırlıklı olan hiç kuşkusuz Nazilli
Cezaevi’nde ağabeyini(!) ziyaret etmekten çekinmeyen Başkan’dı. AKP karşıtı
hiçbir söylemine ve eylemine rastlayamayacağınız bu ismin istifa ederken ve
adaylığını savunurken dilinden düşürmediği en büyük iki projesinde Atatürk
olması da tribünlerin gücünden bilmesindendir. Maalesef Güzelyalı ve Alsancak
seçmenini arkasına almak adına dile getirdiği içi boş “Atatürkçülük” siyasetinin hala prim yapacağını düşünmesi en büyük
yanılgısı olarak biyografisine girecek.
Diğer
taraftan Bayraklı’ nın ağır toplarının da bu çocuğun peşinden koşmaları aynı
hırs hesaplarıyla açıklanabilir mi? Sanmıyoruz. Bir zamanlar yaptığı naylon
üyelerle Önder Abisi’nin has adamlarından olan Kerim Özer ve ekibinin girdiği
savaş yine dürüstçe değil. Ne yazık ki. Kerim Özer ve yandaşları topa doğrudan
girmeyi göze alamadı. Hüseyin Aslan gibi medyatik bir isimle şanslarının yüksek
olduğunu düşündüler ki el altından insanları arayarak destek verme konusunda ikna
etme çalışmasına başladılar. Diğer taraftan CHP’ den alacaklarının henüz
bitmediğini düşünmüş olacak ki üzerindeki altı oklu ceketi çıkartmadı. Ama yine
de yardımcılığını yaptığı Başkan ile aynı yöntemi izlemesi her zaman bir “B planları” olduğunun en net
göstergesi.
Ayrıca
Bayraklı’ nın diğer aday adaylarının da bu oyunda piyon olmaları siyaseti ne
kadar az bildiklerinin en güzel örneği. Meclis üyesiyken dolduruşa gelip
milletvekilliğine oynamak, sonrasında dayanamayıp belediye başkanlığı için
uğraşmak ve en sonunda dayanamayıp partinin adayına karşı oluşturulan cephede
yer almak… İyi ki milletvekili olmamış demekten kendimizi alıkoyamıyoruz. İzmir
Televizyonlarında “tek adresimiz CHP’dir”
ifadesi kullanıp ekibinden isimleri DSP Meclis Üyesi listesine yazdırmalarına “Ne yapalım adamları zorla mı tutalım” sözleri
ise hiçte inandırıcı değil. Vatandaş bu rolleri
yemiyor artık(!)
Bütün bu
isimleri anlarım da siyasi ömrünün son demlerinde başkanlık hırsıyla
yanıp tutuşan Aliağalı Hakkı Ülkü abiyi anlamam. En güzel koltuklara seni bu
parti oturtmuşken şimdi neden kötü oldu? Hani gençlerin önünü açacaktık abi?
Yakışmadı sana. CHP İl Başkanı Ali Engin’in sizler için ifade ettiği “Dönek” bir siyasetçi olarak anılmanı
hiçbirimiz sindiremeyeceğiz ama maalesef tarih acımasızdır.
Olanı biteni hep beraber izleyeceğiz. Bu
isimlerin bir süre sonra tekrar siyaset sahnesine dönüşlerinde bu yazımız da
arşivden çıkartılıp masalara koyulacak.
Basın da tarihin
belleklerinden biridir.
Tarih üzerine düşeni
yapacaksa basın da yapacak.
Kızmasınlar,
gücenmesinler…
Ya da kendileri bilir…
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: